Erdoğan başına geçse bile CHP'ye ayar vermesi imkansız
Süleyman Demirel bir özel sohbetimizde "Devleti yönetmek partiyi yönetmekten daha kolay" demiş ve şöyle devam etmişti;
"Devleti yöneten kişinin önünde bazı düğmeler vardır. Bunlardan o hangisine basarsa devletin her düzeyinde aynı düğmeye, zirveden en aşağı düzeyine kadar, basılmaya başlanır. Ama iş partiye gelince durum farklıdır parti lideri o gün hangi düğmeye basarsa bassın partinin tüm kademlerinde muhakkak devamlı farklı düğmelere basanlar çıkacaktır ve bu da partiyi liderin istediği gibi yönetmesini imkânsız kılar."
Sayın Demirel’in bu sözleri yıllardır aklımdan çıkmadı. Bu yüzden CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun partiyi yönetmenin zor iş olduğu yolundaki sözlerini duyunca onu tamamen anladım ve ona da katılıyorum.
Demirel’in dediği sağ partiler düşünülerek söylenmişti. Sağ partilerde de durum böyledir ama bir de sol partiler söz konusu olduğunda durum daima daha vahimleşir. Çünkü doğaları gereği sol partilerde farklı özgün düşünce üretilmesi teşvik edilir. Bir fikir alışverişi ortamı olması istenir bu tür partilerde. Bu yüzden liderin lafının tartışılmadan kabul edilmesi pek nadiren görülür sol partilerde.
CHP'de aynen bu durumdadır. Bir de CHP’nin içinde klikleşme ve klikler savaşı kültürü de vardır. Yani konular hakkında farklı düşünen insanlar her defasında fikir alışverişinde bulunmazlar. CHP içinde birbirlerinin ayağını kaydırma ve hizipçilik hep vardır. Yani CHP liderleri ne istedikleri gibi partiyi yönetebilirler ne de parti disiplinini kolay sağlayabilirler.
Başarılı CHP lideri olabilmek için gerekli ön şart parti içinde asgari müştereklerde anlaşmış üyelerinin fikir tartışmalarının kavgaya dönüşmeden partiyi ileriye taşıyabilmekten ibarettir.
*
Durum böyle olduğundan Rahmi Turan’ın iddiasıyla otaya çıkan tartışmaları izlerken aklıma ‘Görevimiz Tehlike’ dizisinin her bölümünün başlangıcında tekrarlanan sahne aklıma geldi. O sahnede yeni talimatların bulunduğu teyp bir süre sonra kendi kendini imha ederdi.
Rahmi Turan’ın iddiaları doğruysa ve eğer Erdoğan, CHP’yi dizayn etme işine girişmişse bu onun kendi kendisini siyasi açıdan imha etmeye karar verdiği anlamına geliyor bana.
Çünkü partiyi çok iyi tanıyan bir lider bile partiyi kendine göre değiştirmeye giriştiğinde bu kendisine zarar verecek bir adım olabiliyor CHP’de.
Ben Kemal Kılıçdaroğlu’nun yerinde olsaydım iktidar partisinin liderine gerçekten siyasi darbe vurmak istiyorsam AK Parti başkanını bir süreliğine CHP’yi idare etmeye davet bile ederdim.