Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        "Çin’in ‘Bir Kuşak Bir Yol Projesi'nin dağılımı İstanbul’dan yapılacak" başlıklı yazımı 21 Eylül 2018 tarihinde yayınlamışım.

        yazıda Türkiye’de üzerine daima tartışma yapılan Yavuz Sultan Selim Köprüsü, İstanbul Havalimanı ve Kanal İstanbul gibi projelerin yepyeni bir Türkiye paradigmasının ve yeni bir global stratejik vizyonun ürünleri olduğunu yazmıştım.

        Amerikan devletinin yapmış olduğu tespite göre 21’inci yüzyılın geri kalanında kendi global güçlerine yönelik en büyük ‘tehdit’ Çin’in ‘Bir Kuşak bir Yol' projesinden gelecek. Bu projede Çin ticari ilişkileri kullanarak dünyadaki güç dengelerini sarsıp değiştirmeye girişiyor.

        O yazıda da vurguladığım gibi Türkiye’de muhalif çevrelerin karşı çıkmakta olduğu birçok altyapı yatırımı bence Türkiye’nin Çin’in ‘Bir Kuşak Yol' projesinin aktif ve ana oyuncusu olma yönünde stratejik hedefiydi.

        Bugün yoğun olarak tartışılan Kanal İstanbul da aynı stratejik aklın bir ürünü olmalıydı.

        Otoyollar, üçüncü köprü ve yeni havalimanı Çin ile kurulacak stratejik ortaklığın en önemi adımları. Kanal İstanbul da öyle.

        Bütün bu adımlar Çin’den başlayıp tüm Asya ve Avrasya’dan toparlanıp kamyonlarla getirilecek malların dünyaya nihai dağılım noktası İstanbul olacağının işareti. Havayolundan dağılımı THY Kargo yapacak. Deniz yolundan da Kanal İstanbul'un kullanılması planlanıyor. THY Yönetim Kurulu Başkanı İlker Aycı, 17 Eylül 2018 tarihinde şu açıklamayı yaptı:

        "Yeni havalimanımıza iki milyon tonluk bir yatırım yapıyoruz. O iki milyon tonluk kapasiteyi doldurma hedefindeyiz. Doldurduğumuz zaman dünyadaki 5 büyük hava kargosundan birisi THY’nin kargosu olacaktır."

        Şimdi duyduk ki Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nün yüzde 51’i 685 milyon dolara Çin’in bir konsorsiyumuna satılmış. Eğer bu haber doğruysa tespit etmiş olduğum stratejik vizyonun gerektirdiği adımlar atılmakta. Satış kesin değilse bile bunun sadece düşünülmüş ve konuşulmuş olması bile Çin ile Türkiye’nin ortak büyük bir işe soyunduklarını gösteriyor. İstanbul bu stratejik vizyon yürüdüğü takdirde dünyanın gerçekten merkezi olacak.

        Dünyaya global vizyonla bakamayanlar bu projelerin gerçek anlamı kavrayamadıklarından tepkisel eleştiri kısırdöngüsüne düşüyorlar.

        Diğer Yazılar