Sıcak Bölge'den panik notları-87 (Yeni maç kuralları)
Yeni normalimiz için öyle sıkı kurallar getiriyorlar ki ‘yeni normal’ normal olmaktan çıkıyor ortada sadece ‘yeni’ bölümü kalıyor.
Daha önce de yazmıştım "Amerika maç seyredemezse yaşayamaz" diye, bu nedenle hızlı normalleşmeye takıntılı Amerika hemen hemen tüm dallarda maçları bir an önce başlatmak istiyor.
*
Sosyal mesafeye dikkat ederek ve birbirine fazla temas etmemeye dikkat edilerek nasıl maç yapacak sporcular bu belli değil. Tüm iyi spor yazarları "Maçları sadece başlatmış olmak için başlatıyorlar, bu kurallar sıkı uygulanırsa işin tadı iyice kaçar. Yani alıştığımız türde karşılaşmaları artık görebilmemize imkan yok" diyorlar.
*
Galiba eski havasına tam uygun olarak yeni normalde de eskisi gibi yapılabilen tek spor dalı maraton koşusu olacak. Çünkü maratoncunun sosyal mesafeyi koruması mümkün hatta iyi koşucuysa bunu bir iki kilometreye kadar da çıkarabilir. Eğer koşarken ani duygusallıklar filan da yaşamazsa maratoncunun diğer koşuculara temas etmesi için de makul bir neden yok.
Ha, ayrıca tenis sporunda da bir sorun yaşanmayabilir. Teniste sosyal mesafe işin kuralı nedeniyle zaten hep var. Bir tek yine duygusal faktörler devreye girip tenisçiler aniden ağ üzerinden atlayıp birbirine sarılırsa o zaman sıkı bir sorun yaşanabilir.
*
Amerikan futbolu birbirine temas etme üzerine kurulu bir spor dalı. Oyuncular büyük hızla birbirlerinin üstüne yaralamak hata öldürmek istermiş gibi atlıyorlar, hatta arada bir bunda başarılı da oluyorlar Amerikan futbolunda. Onu için yeni normalimizin kuralları bu spor dalı açısından tamamen anlamsız.
Ayrıca birbirlerine devamlı temas etseler de bu Amerikan futbolcularının virüs filan kapacağını sanmıyorum çünkü bakarsanız her biri vücut yapısı olarak birer hipopotama benzemekteler. Eminim onlar kadar kuvvetlidirler de, yani virüs bir yanlış yapıp bunlara bulaşırsa oyuncuya değil virüsün kendisine zarar geleceği kesindir.
*
Bu arada Türkiye'de belki dikkatlerden kaçmıştır ama yeni kurallar hakkında en çok tartışma beyzbol dalında yapılıyor.
Amerika’nın ulusal sporu olan ve seyirciler arasında en ateşli tartışmaların olduğu spor dalı beyzboldur Amerika’da.
Ateşli seyircisi her oyuncunun geçmişteki skorlarını ezbere bilir ve teknik düzeyde derin bilgiyle izler bu sporu.
Otoriteler beyzbol maçlarında oyuncuların sahaya tükürmesini yasaklamışlar. İşte bu yasak büyük tepkiye neden oldu.
Ben de kurallarını tam anlamayı bir türlü başaramadığım beyzbol maçlarını izlerken oyuncuların neden bu kadar çok yere sürekli tükürdüklerini merak etmiştim.
Meğer beyzbolcunun maç esnasında tütün çiğnemesi geleneği de varmış ve çiğnenen tütünü tükürmek zorundaymışlar.
Şimdi "Artık tükürmeyeceksiniz" demek onlara "Tütün çiğnemeyin" demek de oluyor. Bu da beyzbol tutkunlarının kabul edebileceği bir değişiklik değilmiş bu yüzden bu dalda yeni kurallar çok ateşli tartışılıyor. Ben bunların uygulanabileceğini de hiç sanmıyorum.