Kadın cinayetleri
Türkiye’yi bir virüs gibi sarmaya başlayan ve ülkemizin onurunu zedeleyen kadın cinayetlerini nasıl önleyeceğimiz tartışılıyor.
Bir defa şunu baştan söyleyeyim akla gelebilecek her sorunu kanun hükmünde kararnameler çıkararak çözmeye alışmış bu ülkede kadın cinayetlerini de sadece yasal bir mesele olarak ele alıp bunu da KHK benzeri düzenlemelerle çözme eğilimi olabilir.
*
Yeni bir kadın cinayeti daha olduğunda bazı kadın arkadaşlara bakıyorum da ekranlarda idamın bu tür caniler için geri getirilmesini istiyorlar.
Duygusal tepkilerini anlamakla birlikte şundan da kadın arkadaşlar emin olmalılar, bu ülkedeki hastalıklı erkek kafasını bir şekilde tedavi etmeden emin olun idam edilme korkusu bile bu tür arızalı erkekleri cinayetten alıkoyamayacaktır.
*
Türkiye’nin erkeğinde ciddi bir sorun, bir arıza var. Bunu görüp itiraf etmeliyiz ki sorunun gerçek temellerine inebilelim.
Bunu yapmazsak diyelim ki kadın katilleri için idam cezası geri getirilmiş olsun, caniyi yakalayıp assan ne olacak, sırf bizim öç alma duygumuz tatmin oldu diye bu idam, ölen kadını mı geri getirecek veya bir başka cinayeti önlemeye mi yarayacak? Tabii ki hayır bunların ikisi de olmayacak.
Türkiye’deki erkeklerin neden arızalı olduğunu anlamazsak ve kadını öldürmeye neden bu kadar meyilliler bunu bilimsel olarak çözemezsek yasalarda ne yapsak meseleyi çözmek bence imkansızdır.
*
Tahrik olduğunda sevişmeyi değil öldürmeyi düşünebilen erkeğin arızasının temelinde cinsel bir sorun yattığını görmek için galiba psikiyatrist olmaya gerek yok.
Bence erkeklerimizin arızası bastırılmış cinsel arzulardan veya iktidarsızlık duygusunun yarattığı öfke duygusundan kaynaklanıyor olmalı.
*
Ülkemize hakim erkek cinsel kültüründe kendi gerçek arzularını, cinsel fantezilerini keşfedip bunları yaşayarak mutlu olma eğilimi yaygın olarak pek yok.
Erkeğimiz sadece kendisine tek doğru olarak öğretilen cinsel ilişkiyi yaşamaya çalıştığında ne kendisi ne de kadın yaşanan cinsel ilişkiden zevk alamayacaklar.
Bu durumda erkek kendi cinsel tatminsizliğinin ve kadına karşı onu bir türlü tatmin edememekten duyduğu cinsel utancın öcünü kadını öldürerek çıkarıyor bence sonunda.
*
Büyük şehirlerimizde erkeğin kendi gerçek cinsel arzularını keşfedebilmesi için yeni gelişmeler olduğu malum. Yani her şey eskiden olduğu kadar çok baskıcı değil. Cinsel keşiflerinin yolunu açan bir rahatlama eğilimi var. Ancak bu yeterli değil.
Erkek olmanın anlamı nedir ve erkek cinselliğinin anlamı nedir gibi temel sorulara kadar inilip oradan kademe kademe ülkemizdeki arızalı erkek meselesinin tek gerçek çözümü olan onların kendi bastırılmış gerçek cinsel arzularını keşfetmeye elverişli özgürlük ortamını yaratmaya kadar gelmeliyiz.
Bu tabii ki hastalıklı bazı ruhların cinayetlerini önlemeye yetmeyecektir ama bunun bazı arızalı erkeklerin tamamen çığırından çıkmadan çözülebilmelerini de sağlayarak kadına karşı öfkenin azalmasına yol açacağını umuyorum.