Salgın sonrası işyerinin tasarımı'
2021 yılının ilk altı ayı içinde virüsün aşısı bulunup yaygın uygulanması başlasa dahi salgının psikolojik etkileri 'Post Salgın Travmatik Semptomları' (PSTS) olarak devam edeceğinden normale dönüldüğünde işyerlerinin yeni dünyada nasıl örgütleneceği üzerinde çalışılıyor.
Büyük şirketlerin merkezlerinin çalışanları için nasıl tasarımlanacağı ciddi bir ayrı çalışma, yeni bir çalışma yoğunluğu alanı oluşturmuş durumda.
*
İşyeri emlak piyasası konusunda referans noktası olarak alınabilecek Manhattan’da neler olduğunu iyi takip etmek gerekiyor.
Manhattan’da büyük şirketler ile büyük işler yapmakta olan emlakçıların çoğu uzun vade açısından iyimser gibi gözüküyorlar.
11 Eylül, Dünya Ticaret Merkezi’ne yönelik saldırıların sonrasında yaşananları analiz eden uzmanlar saldırıdan sonra dünyanın en pahalı emlak piyasasının bulunduğu Manhattan’da özelikle saldırının gerçekleştiği güney bölgesinde emlak piyasasının kısa vadede bir çöküş yaşadığını, saldırının şoku nedeniyle şehri terk eden işyerlerinin büyük krize neden olduklarını hatırlattıktan sonra ancak bunun kısa sürdüğünü ve orta vadede işlerin tekrar canlandığını ve işyeri alanı taleplerinin arttığını vurguluyorlar.
İnanılmayacak derecede yoğun bir yaya trafiğinin bulunduğu Manhattan’da kısa vadede işyerlerinin başka yerlerde iş merkezi açma yoluna gidebilecekleri ancak orta vadede bazı tedbirler alınarak yeni işyeri tasarımına gidilirse yeniden canlanmanın olacağını belirtiyorlar.
*
Manhattan‘da olduğu gibi İstanbul’da da salgın sonrasına büyük şirketlerin merkezlerini dikey yüksek binalarda yapmayı tercih etmeyecekleri düşünülebilir.
Çünkü bu salgın bitirilse dahi (ki bunun 2021 yılı içinde olması ihtimali büyük) farklı başka salgınların olması ihtimaline karşı hazırlıklı olunması gerekiyor. Şirketler bu salgın patladıktan sonra yaşanılanlardan dersler çıkarmak ve ona göre örgütlenmeye çalışıyorlar.
Alışıldık dikey yüksek binalarda toplanan iş merkezlerinde sorun her katta dar alan nedeniyle yoğun çalışanın bulunmak zorunda kalması. Emlak piyasalarından gelen haberlere göre şirketlerin yeni merkezlerini dikey yüksek binalarda değil yatay alana yayılmış ve ‘Loft türü’ olarak nitelendirilen alanlarda yapmayı tercih etme ihtimalleri büyük gözüküyor.
Dikey yüksek binalardaki işyerlerinde bir diğer sorun da asansörde yaşanıyor. Yapılan bir çalışmaya göre ortalama büyüklükteki bir şirkete bütün çalışanlar sabah işe geldiklerinde eğer asansör kullanarak katlarına çıkacaklarsa tüm çalışanların masalarına yerleşmesi ortalama 4 saat alıyor. Tabii ki bu da yapılabilir bir şey değil.
Bu yüzden herkesin geniş merdivenleri kullanabileceği 'Loft türü' yatay yayılmış şirket merkezleri tercih edilecek yeni dönemde.
*
Yeni dönemde bir diğer kesin olacağı tahmin edilen gelişme ise şu; bir ara trend haline gelmiş olan açık ofis konseptinin artık kesin ölmüş olduğu. Yani bundan sonra bir katta bulunan tüm çalışanları diğerlerinden ayıran kapalı küçük alanlar (cubicle) oluşturulacak ve bunların hepsinin kapıları herhangi bir düğmeye dokunmadan otomatik açılabilir olacak.
*
Her kattaki pencere sistemleri üzerine de ayrı bir yoğun çalışma yapılmakta. Eskiden dikey yüksek binalarda havalandırma sistemlerinden tam randıman alınabilmesi için hemen hiç bir katta pencerelerin açılması ihtimali yoktu. Ancak bundan sonra olabilecek salgınlara karşı da hazırlıklı olunması için her ofis katının taze havayla havalandırılması özel önem taşıyor. Yani tüm katlarda pencere sistemleri biraz dahi olsa mutlaka açılabilir duruma getirilecek yeni ofislerde. Yeni tasarımlarda buna çoktan karar verilmiş durunda ama bu da yeni bazı sorunların doğmasına yol açtı. Soğuk havalarda pencerelerin açılan bölümüne konulacak akılı aygıtlar ile havanın biraz ısıtılarak içeriye girmesi sağlanacak. Sıcak havalarda ise sıcak havanın biraz soğutularak içeriye girmesini sağlayacak aynı akılı aygıt. Buna 'Biospheric Design' deniliyor ve ağırlıklı çalışmalar Kaliforniya Berkeley Üniversitesi'nde yapılıyor. Yeni dönemde pencere sistemlerinin hayli yüksek maliyetli olmasını beklemek lazım galiba.
*
Normale dönüldükten sonra bazı personelin evden çalışmasını sürdürmesi istense dahi diğerlerinin ofis alanındaki yeni küçük kapalı çalışma alanları birbirinden en azından iki metre uzakta olacağından yeni merkezlerin daha büyük ofis alanına ihtiyaç duyacakları da düşünülüyor.
*
Bence Türk iş alemi de salgın sonrası dönem dünyasına uygun yeni işyeri tasarımları üzerine bir an önce çalışmaya başlamalı.
Bu işte öne çıkan işyerinin, sektörünün motor gücü olması ihtimali de büyük.