Arama kurtarmada Türkiye'nin farkı
İzmir’de kahraman arama-kurtarma ekiplerinin çalışmalarını izlerken içim gururla doldu. Ekiplerin ortaya koyduğu profesyonelliğe ve çalışma disiplinine hayran kaldım. Marmara Depremi olduğunda bu ekipler yine kahramanca çalışmışlardı ancak oradan gelen görüntülerde yapılan çalışmalarda bir karışıklık bir karmaşa var gibi izlenim oluyordu. Ancak bu defa ekiplerin her ferdi ne yaptığını biliyor ve işbölümü mükemmel oluşturulmuş izlenimini alıyordu insan. Ülkemizde her dalda böylesine gelişmelerin kolay olamadığını bildiğimden doğrusu 21 yılda arama-kurtarma ekiplerinde gerçekleştirilen gelişim ve ortaya konulan profesyonel iş yapma anlayışı doğrusu içimi gururla doldurdu. Bu gelişmede kimin emeği geçmişse dil, din, inanç ideoloji farkı gözetmeden onları candan kutluyorum ve bir vatandaş olarak kendilerine gönülden teşekkür etmek istiyorum.
*
Bizim coğrafyada Türkiye’nin bu yaptığını başka ülke zor yapar.
Coğrafyamızda hangi ülkeyi ele alırsanız alın orada insandan kaynaklanan bir olay (terör saldırısı gibi) veya deprem gibi bir doğal felaket olduğu zaman gelen görüntülere baktığınızda olay yerlerinde daima bağıran erkekler, bir kamaşa hatta anarşik bir ortam oluştuğunu görürsünüz.
Türkiye'mizin kadınlı erkekli arama kurtarma ekipleri inanılmaz bir iş disipliniyle, müthiş koordinasyonlarıyla, profesyonel soğukkanlılıklarıyla sadece bu coğrafyada değil tüm dünyada farklarını otaya koyuyorlar.
Sadece bu bile Cumhuriyetimizin farkını dünyaya gösteriyor. Bizlerin, bu tür kaliteli insanları yetiştirilmesine imkan veren, bu bilgi birikimin olabilmesine olanak tanıyan Cumhuriyetimizi ve onun kurucusu Atatürk’ü her zaman minnetle ve sevgiyle anıp kıymetini bilmesi gerekiyor.
*
Bunlar var da ancak benim başlıkta dediğim ‘Arama-kurtarmada Türkiye farkı’ sadece bununla kalmıyor.
Arama kurtarma zorlu çalışmalarında enkaz altında kalmış olan insanlara ulaşıldığında ekiplerdeki kahramanların onlarla nasıl konuştuklarına, nasıl davrandıklarına bilmem dikkat ettiniz mi.
Profesyonellik ve iş disiplini konusunda Türkiye tabii ki çağdaş medeniyetleri yakalayıp onları geçecek de ancak bizim asıl farkımız insana nasıl yaklaştığımızda ortaya çıkıyor. Asıl Türkiye farkı insana gönülden yaklaşımımızda görülüyor.
Enkaz altındaki vatandaşa ilk ulaşan kişi onunla çok efendi, çok saygılı bir diyaloğa giriyor profesyonelliğinden hiç taviz vermeden anında onu hayata bağlayacak sözleri güzel ve tamamen içten gelen bir sevgiyle söylüyor gerekirse onun elini tutuyor onunla o korkunç yerde yoldaşlık ilişkisini anında kuruyor.
*
Bunun da profesyonelliğin bir gereği oluğunu düşünenler belki olacaktır, doğru da olabilirsiniz ama bizim ekiplerimizdeki kadın ve erkekler bunu gönülden büyük içtenlikle ve insani sıcaklıkla yapıyorlar. Bu konuşmaların ve eylemlerin her anında görülebiliyor.
*
Bu da bence Türkiye’nin asıl farkını oluşturuyor. Bana bizim insanımız müthiş, biz gerçekten de büyük ülkeyiz diye düşündürten bu özelliğimizi başka hiçbir ülkenin insanında görebilmek bence pek mümkün değil. Tabii oralarda da profesyonel ekipler olabilir ama Türk insanının sergilediği insani gönülden yaklaşımı başka yerde görmek bence imkansız.
Benim bu ülkeye duymakta olduğum güveni ayakta tutan bu kahraman ekiplerdeki kadın ve erkeklere çok teşekkür ediyorum ve onlara minnet borcumu ifade ediyorum.