Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Oğlum henüz 1.5 yaşındayken o günlerde Ankara’da oturmakta olduğumuz evin bahçesinden eve geldi.

        Hava oldukça soğuktu, yüzü kıpkırmızıydı.

        O haliyle bile hiçbir şey yapmasa dahi insanı gülümsetecek absürt bir görünümdeydi.

        Evde ustalar çalışıyordu. Şimdi düşünüyorum da bizim evde galiba o günden bu yana 19 yıldır ustalar çalışıyor olabilir. Bunun nedenini tam bilemiyorum ama sürekli usta varlığının sorumlusunun ben olmadığım kesin, karıma ise bunun nedenini sormaya korkuyorum.

        Neyse o gün ustalar eve giren çocuğuma gayet tabii ki fazla ilgi göstermediler.

        Ama sonra o hiç beklemediğim bir şey yaptı.

        İki kolunu arkaya doğru açıp, belden eğilip ustalara sanki konser bitiminde selam veren şefler gibi selam verdi.

        Bu hem beni hem de ustaları çok şaşırttı, suratı kıpkırmızı şişmanca çocuğun neden böyle selam verdiğini anlayamadılar ve güldüler.

        O günlerde ben ona klasik müzik, caz parçaları çalan bir kanalı izletiyordum. Bunu hem müzik zevki ilerde iyi olsun diye hem de bir an önce uykusu gelip uyusun diye yapmaktaydım.

        Oğlum bugün sıkı bir rap dinleyicisi oldu bu açıdan bakıldığında benim başarısız bir baba olduğumu söyleyebilirsiniz. Karım da aynı fikirde ama o başarısız babalığım hakkında daha birçok başka nedeni de sayıyor.

        REKLAM

        Oğlum anladığım kadarıyla televizyonda bu şekilde selam veren şeflerin veya solistlerin alkış aldıklarını görünce ustalar tarafından da onaylanmak için bu şekilde selam vermiş olmalı eve girer girmez.

        *

        Bu hatıramı size son derce sıkıcı ve bıktırıcı aile hikayeleri anlatmaya pek de meraklı olduğum için anlatmadım.

        Ama ben de geçenlerde bu tür bir selam vermek zorunda kaldığım için bu tür bir girişi yapmam gerekti.

        Bizim evde üç köpek var. Her birini günde iki defadan yarımşar saat dolaştırmaya çıkarsam bile günde en az 3 saatim sadece bu işe gidiyor.

        Ülke sorunları ile ilgilenmediğim ve bu türden sudan yazılar yazdığım için beni suçlayanlara günde en az 3 saatini köpek dolaştırmaya çıkaran bir insan olarak ülke sorunlarına konsantre olacak vaktimin fazla kalmadığını hatırlatmak istiyorum.

        *

        Yaşadığımız site köpek dostu bir site. Böylece yakında sitenin köpek nüfusu insan nüfusunu aşacak buna eminim. Dolayısıyla köpek dolaştırırken kendi köpeklerini dolaştıran başka insanlarla karşılaşmak da kaçınılmaz.

        Köpek dolaştırmakta olan genç kızlarla ilgili bir gözlemim var.

        Bu genç kızlar köpek dolaştırırken aynı zamanda sürekli olarak cep telefonlarına da bakmak zorunda oldukları için karşıdan gelmekte olan diğer insanları fark etmek zorunda değilmişler gibi davranıyorlar.

        *

        Geçenlerde karşıdan, tasmanın ucunda benim köpeğin takriben 100 misli büyüklükte olan, size göre köpek olabilecek ama bence bir tür dinozor olan bir yaratıkla bize doğru yürümekte olan bir genç kız vardı.

        Sağa sola manevra yapmaya ne kadar çalışsam da kız illa da benim üstüme yürümeye kararlı gibiydi. Onun köpeği benimkini yemeye kararlı olduğundan kızı bizim üstümüze çekiyor olmalıydı, kız telefon ekranından kafayı kaldıramadığından bizi görmesine imkanı da bulunmuyordu.

        REKLAM

        Ben gençken böyle bir olay olsaydı bunu kızın benimle ilerde evlenmeye kadar gidebilecek seviyeli bir ilişki isteği olarak yorumlayabilirdim.

        Ancak şimdi ise bunu ancak kızın yaşlı amcasını düşkünler evine götürme arzusu olarak yorumlayabiliyorum. Anlayacağınız hayatımda böyle heyecanlar da artık yok.

        *

        Baktım olmayacak yolda park etmiş arabalardan bir tanesine yapıştım ve onun köpeğinin benim köpeğimi yemesini umarak ve sayıları böylece ikiye inerse ülke sorunlarına da nihayet vakit ayırmaya kararlı bir şekilde bize çarpmalarını beklemeye başladım.

        Beni bu hayatta yok saymayı kendisinin doğal bir hakkı olarak gören üstelik bu tavrını kendisine yakıştıran kız da nasıl olduysa, telefonu çaldığı için olsa gerek, ekrandan koptu ve bize baktı.

        Ben de oğlumun yıllar önce verdiği selamı hatırlayarak kız nasıl olsa kendini bir prenses olarak hissediyor ben de ona gereken saygıyı göstermeliyim diyerek ellerimi arkaya doğru açtım ve belden eğilebildiğim kadarıyla eğilerek saygımı gösterdim.

        Bizim gibi 65+ erkekleri bu toplum içine yerlerini iyi bilmeli ve kendilerinden üstün insanlara gereken saygıyı daima göstermeleri gerekir diye düşünüyorum.

        Buna belki inanmayacaksınız ama genç kız verdiğim saygı selamını kabul etme lütfunda bulunduğunu ifade etmek için olsa gerek başıyla bir onay selamı verdi ve geçti gitti.

        Biraz daha yaşarsam -ki umarım bu fazla uzun olmaz- eğer 70+ olursam herhalde bu gibi durumlarda dizlerimin üstüne çöküp yere kapanmam da gerekebilecek. Ülkedeki genel gidişat bunu gösteriyor çünkü.

        Diğer Yazılar