Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Biliyorum başlığı okuyunca bir çoğunuz bunun sorulması uygun olmayan bir konu olduğunu düşünebilirsiniz. Tarihe geçmiş, her yeni eseri olay yaratan türde büyük ustalardan bahsedileceği için onların böyle küçük işlerle ilgili olamayacağını düşünmemiz normal.

        Ancak onlar da insan. Bizlerde olan zayıflıklar onlarda da mevcut. Çoğu erkek olan resim ve heykel ustalarının bazılarının şehvetli olduğunu da biliyoruz. Çıplak erkek modellerle çalıştıkları kadar çıplak kadın modellerle de çalışıyorlardı.

        İnsan elinde olmadan onların gördükleri güzel, çıplak vücutlu modelleri hakkında neler hissettiklerini, nasıl davrandıklarını ve onlar hakkında konuşup konuşmadıklarını da merak ediyor.

        Gayet tabii ki her büyük ressam ve heykel ustasının nasıl davrandığını burada ele alıp sıralayacak değilim.

        Ama Maillol’un hayatı hakkında ilginç bir konuyu öğrendim, burada bunu sizlerle paylaşmak istiyorum.

        Heykel ustası Maillol’un cinselliğini bu açıdan efsanevi bir şöhreti bulunan Rodin ile benzer bulanlar var (‘Secrets of Maillol’ LEonardo’s Nephew: Essays on Arts and Artists - yazarı James Fenton - sayfa 160-184)

        Ben Rodin’i cinselliği düşünülmeden anlamanın zor olduğunu John Berger’in analizinden öğrenmiş ve konuyu 26 Kasım tarihinde 'Rodin ve Kadınlar’ başlığıyla yazmıştım.

        REKLAM

        Hakkında okuduğum ve anladığım kadarıyla Aristide Maillol’un (1861-1944) şehvetini daima açığa vurmasıyla ve bu konuda aktifliği ile Rodin’in seviyesine ulaşması mümkün değil.

        Kendisine, neden hep kadınları düşündüğü sorulduğunda Rodin "Düşünülecek daha önemli ne var ki" cevabını vermişti. Maillol’a bu soru sorulmadı ama onun hayatında kadından başka hiçbir şey düşünmediği de söylenebilir. Rodin ise en azından arada bir başka konuları da düşünüyordu.

        Burada düşünme derken neyi kastettiğimi yaşanmış bir olayı anlatarak açıklamak istiyorum:

        Fransız devleti devrimci lider Louis Auguste Blanqui’yi anmak için bir heykelini yaptırmaya karar verince Maillol ile sipariş için temasa geçmişler. Clemencau, usta ile konuşmaya gitmiş. Malllol, Blanqui hakkında sorular sormuş hayatı hakkında bilgiler istemiş. Adamın hayatı, kahramanlıkları, yaptığı işler hakkında detaylı bilgiler aldıktan sonra bir süre düşünmüş. Ve "Ben en iyisi büyük bir kadın kalçası heykeli yapayım ve onun adını ‘Zincirlenmiş Özgürlük' koyayım" deyince devlet temsilcisi de bu fikri beğenmiş.

        Böyleydi işte Maillol, onun için hayattaki her konu kadın figürüyle ifade edilebilirdi. (Akdeniz de onun için bir kadındı mesela.)

        Bu yüzden Maillol hayatının bir dönemine kadar hep kadın modellerle çalıştı. Bunlar hakkında dedikodu yapıp yapmadığı bilinmiyor ama sevgililerinin ve eşinin modeli olduğu durumda onlar hakkında fazla konuşmadığı kesindi.

        Bu konularda kendisini fazla tutmayan Rodin ise stüdyosunda kadın modellerin etrafta çıplak dolaşmalarını, kendilerini ve diğer kadınları cinsel açıdan uyarmalarını açıkça teşvik ederdi.

        İki usta için de şehvetin yaratıcı güç ile bağlantısı vardı.

        Alman sanatçı koruyucusu Harrry Graf Kessler ona yardımcı olmaya başlayıncaya kadar Maillol bayağı para sorunu da çekmişti.

        REKLAM

        Kessler ona heykel ısmarlamaya başlayınca para sorunları da çözüldü.

        Bir gün sohbetlerinde Kessler Maillol’a neden daima sadece kadın modellerle çalıştığını sorunca işler hayli tuhaf gelişmeye başladı.

        Ben prensip olarak hiçbir insanın cinselliğini sorun yapmam. Onun cinselliği bana uymasa da eleştirmem. İnsan beyninin karanlık noktalarını tartışmak bana düşmez, zaten buna pek imkan da yok.

        Ancak çıplak erkek model görmek isteyen Kessler’in eşcinselliğe eğilimi olduğu da biliniyor.

        Maillol ise anlattığım gibiydi ama patronu konumunda olan Kessler konuyu açınca o erkek model kullanma fikrine itiraz da etmedi. Hayatta o güne kadar her şeyi bir kadın olarak düşünen sanatçının erkek modellerle çalışmayı kabul etmesi en azından enteresandı.

        Daha da enteresan olanı çıplak erkek model bulmak işini Kessler’in işini gücünü bırakıp bizzat üstlenmesiydi.

        Çok eğitimi olan erkekler tercih edilmiyordu. Daha çok onların deyimiyle alt sınıflardan olan genç erkekler tercih ediliyordu.

        Maillol kadın modellerle çalışırken stüdyoda hiç bulunmayan Kessler erkek modeller varken daima stüdyoda bulunmak istiyordu.

        Hatta çalışmalara ara verildiğinde modelleri oyalamak için gezdirip eğlenme işini de Kessler üstelenmişti.

        Erkek modellerden yaptığı heykellere baktığımda ben kadın vücudu heykellerinde gördüğüm baskı altına alınmış gibi olan enerjiyi ve şehvetin izini onlarda göremiyorum. Ama bu konunun Kessler’i fazla üzdüğünü hiç düşünmüyorum.

        Kessler bir ara bir duygusallık patlaması da yaşayarak Maillol’ün de içinde olduğu bir erkek grubunu Yunanistan’a götürmeyi de organize etti. Kessler’in bir antik Yunan fantezisi yaşamaya çalıştığı bu gezilerini Raphael’in ‘School of Athens’ adlı eserindeki görünüme benzetmesinden belliydi ama o gezi bazı grup içi çıkan sorunlardan dolayı beklendiği gibi başarılı olamadı. Ama Kessler’in bundan şikayetçi olduğunu da okumadım hiç bir yerde.

        Sonra Kessler kendisini uzun süredir gizleyen eşcinsellerin dolaptan çıkma sürecinde yaşayabilecekleri türde bir sinir krizi de yaşadı. Maillol’un bir köylü olduğunu, elleriyle yemek yiyen alt sınıftan bir insan olduğunu filan söylemeye başladı. Bu kriz boyunca, belki de mecburen, sakin durduğu anlaşılan Maillol sayesinde ikisinin arası kopmadı. Ama Maillol erkek modelleri bırakıp yine içinden geldiği gibi çalışmayı ve ileri yaşına kadar kadınlarla bağlantılar kurmayı sürdürdü.

        Başlıktaki soruya gelince Maillol ile Kessler’in bu konuda çok konuşmasalar da modellerle ilgili işi hayli abarttıkları da söylenebilir. Tabii bu yazıda girmediğim bir de Picasso’nun modelleriyle yaşadıkları konusu varki o çok daha büyük ve ayrı bir yazı konusu olacak kadar ilginç bir konu.

        Diğer Yazılar