Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        KONULARI ve bölgeyi çok iyi bilen birçok insan, bugün İsrail'in neden böyle davrandığını açıklamaya çalışıyor. Bütün bu çabalar sonuçsuz kalmaya mahkûm; çünkü bunlar rasyonel düşünce sınırları içinde

        kalmaya çalışıyorlar ve sonunda bilinemeyenin duvarına çarpıyorlar.

        Halbuki İsrail'i ve Amerika'daki yandaşlarını harekete geçiren çoğunuza irrasyonel ve saçma gelecek inançlar ve düşüncelerdir. Bunları anlamadan, bilmeden ne İsrail'i ne Amerika'nın durumunu açıklayabiliriz.

        Bunu yapabilmek için ülkelerin gizli tarihlerinden ve ezoterik bilimlerden haberdar olmamız gerekiyor.

        Ben meraklısı olduğum için uzun yıllardır İsrail'i motive eden gizli inanışların ve hurafelerin incelemesini yaptım. Bu yüzden bugün onların işlediği hiçbir insanlık suçu bana şaşırtıcı gelmiyor. Bunları bekliyordum çünkü.

        Umarım yazıyı sonuna kadar okursanız siz de benim gibi olan bitene farklı bir anlam vermeye başlayacaksınız. Tepkinizi ortaya koyun ama bu tepkilerin karşıdakini hiç rahatsız etmeyeceğini de bilin; çünkü onlar dini kaynaklar tarafından emredilen ulu bir iş yaptıklarına inanıyorlar.

        İsrail ve Amerika'daki yandaşları savaşmanın kendi kaderleri olduğuna, üstelik bu savaşların kendi dini kaynaklarında yazılı olduğuna ve kendilerine buyurulduğuna inanıyorlar.

        İSRAİL'İN SAVAŞ TAKVİMİ

        Kendi ülkelerinin dünyanın sonunu getirecek savaşa hazırlandığına inanan İsrail'in yönetimindeki insanlar bölgede attıkları hemen her adımı Şabat takviminde yazılanlara göre atmaya çalışıyorlar.

        Bu takvimde İsrail'in yeni büyük savaşının 2012-2013 yılında olacağına işaret ediliyor.

        Şimdi sıkı durun, bu büyük savaşın Türkiye'yle olacağına da inananlar çok. Bunun da dünyanın sonunun anlatıldığı dini kaynaklarda geçtiğine inananlar var İsrail'de ve Amerika'da.

        ARMAGEDDON

        Anlatılan ve maalesef inanılan bu hikâyeye göre, Türkiye ile savaş kendi başına sonu getirmeyecek ama sonu getirecek büyük savaşa (ARMAGEDDON) giden süreci başlatacak.

        Bu kişilere göre Armageddon'a giden sürecin mutlaka bazı tahrikler ve saldırılarla tetiklenmesi gerekiyor; çünkü Armageddon günü aynı zamanda İsa mesihin dünyaya indiği gün de olacak. Bu inanç olduğu için Amerika'da aşrı dinci çevreler İsrail'e canları pahasına destek verirler.

        Armagedon, İsrail'in kuzeyinde bulunan Meggidio tepesinin yanı başında yaşanacak. Bu insanlara göre kutsal kaynaklar bunu hem emrediyor hem de mutlaka olması gerektiğini söylüyor. (Kararttığıma inandığım içinizi biraz ferahlatmak için bu tepede bir McDonald's şubesi de açıldığını söylemeliyim.)

        Armageddon günü İsrail'e düşman olan bazı ülkelerin Meggidio'ya gelip koalisyonlar kuracakları düşünülüyor. Aralarında Türkiye ve İran'ın mutlaka olacağına inanılan bu koalisyon, İsrail'le çok kanlı ve mutlaka nükleer silahların da kullanılacağı bir savaşa girişecek.

        YECÜC VE MECÜC

        Bu hikâyeye gerçeği anlatıyormuş gibi inananlar o gün dünyada iyi ve kötünün savaşı olacağını söylüyorlar. Bazıları bu taraflara GOG ve MAGOG adlarını veriyor. Bizler de bunlara YECÜC ve MECÜC diyoruz. Savaşları tetikleyen aşırı dinci çevreler, o savaşta gökten yere inecek İsa mesihin iyiden yana taraf olacağını, kötüler koalisyonunu yeneceğini ve İsrail'in zaferinin yaşanacağını düşünüyorlar.

        Hikâye özetle böyle bir şey. Dini metinlerde bazı hayata dair dersleri vermek için anlatılan türde bir soyutlama bu ama bazı çevreler kendi ülke yönetimlerinde kullanacak kadar bunun gerçek olduğuna

        inanıyor ve acımasız savaşları tetikleyebiliyorlar.

        HERKESİ ÖLDÜRMEYE KALKIŞABİLİRLER

        Nükleer silahları kullanmak ve çocuk-kadınları öldürmek, saçma hedefler için çok sayıda insan feda etmek, rasyonel insanların yapacağı işler değil tabii ki, ama bu insanlar katiyen rasyonel olmadıklarından ve kutsal metinlerde anlatılan hikâyelerin tamamen esiri olduklarından bugün çoğu insan işin bu yönünü bilmezse İsrail'in ve Amerika'nın davranışlarını anlamakta zorlanabiliyor.

        BİLGİSAYAR VİRÜSÜ BİLE DİN KAYNAKLI

        İsrail yönetimi bu sürece o kadar inanıyor ki attığı her adımda bu dini kaynakların işareti görülebiliyor.

        İran'ın nükleer sistemini sabote etmek için İsrail gizli servisi bir süre önce bir bilgisayar virüsü yolladı. STUXNET adı verilen bu bilgisayar virüsünün yazılım metinlerinde bile Tevrat'taki Perslere karşı Yahudilerin kazandığı zaferle ilgili bölüme atıflar var.

        Deliliğin sınırlarında olan bu insanlar İsa dünyaya gelmeden önce üçüncü tapınağın inşa edilmesi gerektiğine inanıyorlar. Bu üçüncü tapınağın gök kubbede olduğuna inanılıyor ve yeniden inşanın o gök kubbedeki görünümün yere izdüşümünün olduğu yere yapılması gerektiğini söylüyorlar.

        TÜYLER ÜRPERTİYOR

        Şimdi yine sıkı durun, o izdüşümünün olduğuna inanılan yerde şimdi Mescid-i Aksa bulunuyor.

        Bu yüzden İsrail'deki bazı aşırı çevreler ve Amerika'daki yandaşları, kutsal metinlere göre davranılabilmesi ve üçüncü tapınağın inşasına geçilebilmesi için ilk önce Mescid-i Aksa'yı yıkmak gerektiğini düşünüyorlar.

        Şimdi biliyorum, çoğunuz "Bu kadarda saçmalık olmaz, olamaz" diyeceksiniz; ben de bunları ilk kez çalışmaya, incelemeye başladığımda sizin gibi "Saçmalıyor bunlar, bir avuç deliden ibaretler" demiştim.

        Ama sonra gördüm ki bölgemizde büyük etkileri olan güçlü insanlar bu tuhaflıklara inanıyorlar ve adımlarını buna göre atıyorlar. Hayatlarımızla buna dayanarak oynayabiliyorlar. Bu çılgınlık karşısında tabii ki korkup sinmeyeceğiz, ama en azından neyle karşı karşıya olduğumuzu bilip ona göre karar alalım.

        Erdoğan böyle düşünen insanları bilir ve onların oyunlarını görür; bu yüzden çok akıllı, her yönü düşünülmüş bir oyun planına ihtiyacı var.

        Diğer Yazılar