Urfa'ya akın var!
Şanlıurfa Ticaret ve Sanayi Odası’nın (ŞTSO) eski yönetim kurulu FETÖ soruşturmalarından dolayı yönetimden uzaklaştırılınca, 2016 yılında yerlerine 3 kişilik kayyum heyeti görevlendirilmişti.
Aşiretlerin etkisinin ağırlıkta olduğu yörede, ŞTSO’nun 47 kişilik yeni “meclis üyesi” grubuna bir de kadın üye seçilmişti.
Bu kadının Cevahir Konukevi’nin sahibi Cevahir Asuman Yazıcı olmasına şaşırmadım.
Şanlıurfa Girişimci İş Kadınları Derneği kurucusu ve TOBB Kadın Girişimciler Üst Kurulu Üyesi Yazmacı, 2005 yılında işletmeye açtığı restoran ile kentin ilk kadın girişimcisiydi.
Yazıcı’yı 8 Nisan 2018 günü yapılacağı açıklanan ŞTSO seçimlerinde başkan adayı olarak gösterenler yok değil.
700 yıllık tarihe tanıklık eden Samsat Han’ı 2015 yılında restore ederek açtığı Cevahir Han’da restoran hizmeti vermeye başlayan Yazıcı, Urfa’da kadın girişimcileri destekleyen projeler ürettiklerini vurguluyor.
Bunların içinden başarı hikâyeleri çıkıyor. 2002 yılında küçük bir tuhafiye dükkânı açan Hülya Gül, aldığı mikro kredilerle işini geliştirip “Hanımeli Ev Tekstil” atölyesini kurmuş. Hazırladığı “Gülhanım Şark Odaları” koleksiyonu artık Türkiye çapında franchise sistemi ile satılıyor. Suriye’den göç eden kadınlara Harran’da marangoz ve keçe atölyeleri kurulmuş.
Yazıcı ilk restoranını kentin çekim merkezi Balıklı Göl etrafında açmış, 2014 yılında yenilenen ihaleyi kaybedince de 1 ay bile süre verilmeden kapının dışına konulmuştu.
260 bin TL bedelle açılan ihalede fiyatı 725 bine kadar çıkarmış, karşısında yer alan 2’si turizmci, diğerleri farklı mesleklerden 4 kişilik konsorsiyum 860 bin TL’ye restoranın yeni sahibi olmuştu.
2015 yılında taşındığı yeni yerine bugüne kadar 4 milyon TL yatırım yapmış, yılda 30-35 bin kişiyi ağırlıyor.
Hükümet ya da sivil toplum kanadından düzenlenen bir organizasyon ile ne zaman Urfa’ya gitsek, yöresel yemeklerini tatmadan dönmeyiz...
Geçenlerde Urfa’ya gittiğimizde de Yazıcı’nın mekânındaydık. “İşler nasıl gidiyor?” diye sordum.
Malum Suriye ile sınır komşusu olan il, özellikle son 4 yıldır turist yüzü görmüyordu.
“Afrin süreci ulusal bağımsızlık meselesi olarak görülüyor” diyerek söze girdi ve devam etti:
“Önümüzdeki nisan ve mayıs aylarında turistik tesislerde her yer dolu, yeni rezervasyon alınamıyor. Biz de yüzde 80-90 doluluk bekliyoruz.”
Şanlıurfa’ya yalnızca turistik amaçla yapılan geziler olmuyor, işadamlarının da ilgisi artıyor, yeni yatırımlar için hedef pazarlardan biri olarak görülüyor.
Neden mi? TSK’nın Afrin’e girmesiyle Suriye’de çözüm sürecine girildiği, bölgesel kalkınmanın yolunun açılacağı izlenimi doğuyor.
***********
MOBİL İNTERNET BAĞLANTISI VE FİBERLE EŞİK ATLANDI
Türkiye’de pazar dinamiğine ve iş yapma modellerine işleyen dijitalleşmenin en somut göstergelerinden biri mobil reklam harcamaları oldu.
Dünyanın önde gelen araştırma şirketlerinden Nielsen Research’in Türkiye genel müdürü Erdem Tolon, “2017 yılında Mobil Marketing Association (MMA) ve Nielsen Mobil Reklam Harcama Raporu’na göre Türkiye’de mobil reklam harcamaları 2017 yılında ilk defa 1 milyar TL barajını geçerek, 1.2 milyar TL olarak gerçekleşti” diyor.
Mobil cihaz penetrasyonun artması sonucunda mobil mecra son yıllarda reklam karması üzerinde önemini artırmaya başladı.
Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nun (BTK) 2017 üçüncü çeyrek raporuna göre, mobil cepten internet bağlantısının 55.5 milyona ve 2016 üçüncü çeyreğe göre yüzde 16 oranında sağlanan büyümeye ek olarak fiber kullanımının da yüzde 20 oranında artması, 2017 yılını, mobil reklam mecralarında “eşiğin atlandığı” yıl olarak tarihliyor. Mobil mecranın etkisini ilk olarak en fazla değerlendiren sektörün iletişim sektörü olması sürpriz sayılmaz.
Bu alana en fazla yatırımı yüzde 16’lık oran ile iletişim sektörü, yüzde 13 ile inşaat sektörü yapıyor. Ulusal yayıncılar içerisinde reklam gösterimlerinin yüzde 57’sinin mobil web, yüzde 43’ünün akıllı telefonlara indirilen uygulamalar (App’ler) dahilinde gerçekleşiyor.
Harcama bazında ise mobil app yüzde 47, mobil web ise yüzde 53’lük paya sahip olmuş.
