Kentliler, kırsal markalara sarıldı
Gıda ve perakende sektöründe yeni tanıtım ve büyüme dalgası Anadolu’dan besleniyor.
Yalnızca yerli-yabancı turizme dönük olarak değil; kentlerde yaşam merkezlerine oturan yerel mutfaklar, illerine sıkışan lokanta ve gıda markalarının yanı sıra tarımı da destekliyor.
Kır ve kenti buluşturan çarpıcı örnekler çıkıyor.
Maslak42, ünlü ressamtasarımcı Ahmet Güneştekin’in binasının önünde yer alan, iç içe geçmiş 7 metrelik bisiklet enstalasyonun onuruna, 100 kişilik uzun bir masada sanatseverleri yerel lezzetlerle buluşturdu.
“Türk Lezzet Müzesi” konseptinde; Adana, Bursa, Konya, Kastamonu, Antakya, Gaziantep, Malatya ustalarının açtığı restoranlardan hazırlanan özel bir mönü çıkardılar.
“Yaşam merkezi” olarak tasarlanan proje; Taner Tombuloğlu, Şafak Levi, Erol Özmandıracı ile Elazar Yakar ortaklığında kurulan Bay İnşaat tarafından, 950 milyon TL yatırımla, eski İstanbul Çorap Fabrikası (Müjde Çorapları) arazisi üzerinde hasılat paylaşımı esasına göre inşa edilmişti.
200 bin metrekareyi kaplayan; ofisler, sanatsal ve etkinlik mekânları ve rezidansları da olan projenin cazibesini “yeme-içme” alanları artırıyor.
İstanbul Çorap Yönetim Kurulu Başkanı ve 42 Maslak Yürütme Kurulu Üyesi Gabi Doenyas, şu anda mekâna yalnızca turşucu getirmemiş.
Nedenini de “Anadolu’daki aile işletmeleri bulundukları yerlerin dışına çıkmaya cesaret edemiyor” diye açıklıyor.
Adana’nın 33 yıllık ünlü “Hasan Usta”sının; ilk bu mekânda markalaştırdığı Adananu ise yurtdışına açılıyor.
MARDIN’DE 47 BIN KADINA ISTIHDAM İMKÂNI
Mardin Bienali iş ve sanat dünyasının yoğun katılımıyla 4 Mayıs’ta ziyarete açılmakla kalmadı, yaklaşık 1 milyon kişiyi kente çekmeyi başardı. Bu yıl kentteki tüm rezervasyonlar bienalin biteceği 4 Haziran’a kadar doldu.
Döne Otyam’ın direktörlüğü ve Mardin Sinema Derneği’nin ev sahipliğinde gerçekleştirilen 4. Uluslararası Mardin Bienali, “Sözden Öte” teması taşıyor.
Sabancı Müzesi’nin içinde yer aldığı mekânlar, tarihin içinden günümüze ışık tutan sanat eserlerine ev sahipliği yapıyor.
Mardin Valisi ve Belediye Başkan Vekili Mustafa Yaman, daha önceki yıllarda yüzde 7 olan yatırım bütçesini 10 kat artırarak, kentin altyapısında verilen hizmetlerde kaydedilen ilerlemeyi vurguluyor.
150 bin Suriyeli göçmeni ekonomik ve sosyal hayata entegre etmeye çalışan bir kentin yüzünü güldürmek nasıl mümkün olabilir?
“Derik ve Nusaybin kamplarında kalanlar burada ya akrabalarının yanına ya da kente göç ettiler. O nedenle bu kampları boşalttık. Midyat kampındaki 15 bin Suriyeliden 10 binini Suruç kampına gönderdik. İstihdam ve Suriyeli göçmenlerle uyum çalışmaları yapıyoruz. Çocuklar, gençler ve kadınlara özel projeler ürettik. MARMEK meslek kursları açtık, 47 bin kadına eğitim vermeyi amaçlıyoruz” diyor.
Mardin-Midyat hattındaki çok kültürlülük kente gelenlere adeta bir açık hava müzesi sunuyor.
2002’de dönemin Başbakanı Bülent Ecevit’in daveti ile İsviçre’den memleketleri Midyat’a taşınan 13 Süryani ailesinin yerleştiği Kafro Süryani Köyü’nde açılan pizza dükkânı dolup taşıyor. İtalyan lezzetini Midyat’a getirmişler.