CHP de artık trole gelmesin ama...
BEN yazmaktan, uyarmaktan bıktım ama CHP’liler aynı şeyi yapmaya devam etmekten bıkmadı! Nedense ısrarla hata yapıyorlar 15 Temmuz gecesi ile ilgili ve bundan da bir türlü usanmıyorlar.
Eveleyip gevelemeden meseleye dümdüz gireyim efendim. Konumuz 15 Temmuz ve sonrasında yaşanılanlara dair CHP’nin gündemi değiştirme çabaları. Hatırlar mısınız bilmem, yine bu köşede o geceyle ilgili Kılıçdaroğlu’nun “Kontrollü darbe” tezini ortaya atmasından hemen sonra... Gayet samimi bir dille bu tezin FETÖ’nün algı operasyonlarının bir parçası olduğunu ve söz konusu tezle ilgili hazırlanan dosyanın CHP’lilere gitmeden önce aralarında benim de olduğum birkaç gazeteciye ulaştırıldığını yazmış ve demiştim ki: “Bu da FETÖ’nün bir tuzağı, aman bu tuzağa düşmeyin!”
Tamamen halis niyetlerle yaptığım bu uyarı ne yazık ki kabul görmedi CHP’liler tarafından. Görmediği gibi bu ortaya atılan tezi güçlendirmek gayesiyle kulaktan dolma saçma sapan bilgilerle işin iyice suyu çıkarıldı. Mesela İstanbul Milletvekili Eren Erdem o dönem Milli Savunma Bakanı olan Fikri Işık’ın, darbeden bir gün önce yani 14 Temmuz günü darbenin planlayıcısı Adil Öksüz’le Sakarya’da üniversitede bir araya geldiğini iddia etti ve buna dair bir kamera kaydının da ellerinde olduğunu söyledi. Akıllara ziyan bu iddiaya Işık cevap vermeye dahi gerek duymadan konuyu yargıya taşıdığını açıkladı kamuoyuna. Konu yargıda mı bilmiyorum halen ama akıl oyuncuları tarafından fena trollenen Eren Erdem özür dileyip “Pardon yanıltıldık bu konuda” diyeceğine, “kontrollü darbe” söylemini yinelemeye devam etti.
Halk tarafından hiçbir şekilde karşılık bulmayan ve dahası 16 Nisan referandumunda “Hayır” cephesinin büyük ama çok büyük yara almasına neden olan “kontrollü darbe ya da tiyatro, senaryo” falan türünden zırvalamalara ısrarla neden devam ediyor CHP’liler bilmiyorum! Ama aynı konunun bir uzantısı olan ve önceki gün Sözcü Gazetesi’nin manşetinden verdiği, “Adil Öksüz 15 Temmuz’dan sonra şehir şehir gezmiş” iddiası CHP’yi fos akıllıların nasıl teslim aldığının bariz kanıtıdır.
Biliyor musunuz? Hani CHP’li Milletvekili Bülent Tezcan’ın “Adil Öksüz yakalama kararına rağmen defalarca uçağa binip seyahat etti” dediği o Adil Öksüz ile ilgili bilgiler var ya, işte o bilgiler bundan tam 6 ay önce yine bazı gazetecilere ulaştırılmıştı. Bunlardan biri de Sabah Gazetesi Özel İstihbarat Müdürü Abdurrahman Şimşek’tir. Abdurrahman aldığı o bilgiyi araştırmış ve söz konusu Adil Öksüz denen vatandaşın başka bir Adil Öksüz olduğunu öğrenmiş ve bir sohbetimiz sırasında da bizleri de bir anlamda uyarmak maksadıyla birilerinin kasıtla bu bilgiyi dolaşıma soktuğunu aktarmıştı.
Özetle yani değerli okurlarım, amaç tabii bu bilgiyle ortalığın tozunu dumanına katmaktı ama olmadı! Bir kez daha trol yiyen CHP hem kendisini, hem de tabanının büyük bir iştahla, güvenerek okuduğu Sözcü Gazetesi’ni rezil etti!
Bir gün önce manşetinden süslü püslü gördüğü haberi asparagas çıkınca ne yapacağını bilemez ruh hali fena yansımıştı Sözcü’nün birinci sayfasına. Altta bir yerlerde küçük başlıkla, “CHP, Adil Öksüz iddiasında ısrarlı!” denmişti ama haberin içinde de savcılığın açıklamaları olduğu gibi aktarılmıştı... Dememişti ama demek istediği şuydu Sözcü’nün, “Kusura bakmayın sevgili okurlar... CHP bir kez daha, yine trollendi ve bizi de bu trollenmesine fena alet etti!”
**************
ADALET KURULTAYI İYİ DÜŞÜNÜLMÜŞ
OLDUKÇA ses getiren Adalet Yürüyüşü’nün bir anlamda devamı olan Adalet Kurultayı bence iyi düşünülmüş bir organizasyon. Bilmiyorum sonucundan ne çıkar, nasıl bir kazanım elde edilir, ama Çanakkale’yi bir anlamda büyücek bir Hyde Park’a dönüştürme gayretini destekliyorum ben CHP’nin. 700 kişi konuşacakmış. Hem de dilediği şekilde. Dün orada olan bir arkadaşımla konuştum. Kurultayın gayet keyifli geçtiğini ve kamp şeklinde düzenlenen organizasyonla Türkiye’nin dört bir tarafındaki CHP’lilerin birbiriyle tanışması, kaynaşması ve fikir alışverişinde bulunması adına da güzel, keyifli bir iş olduğunu söylüyordu. Ve bu organizasyonu gelenekselleştirmek gibi bir fikrin de tartışıldığını anlatıyordu.
Her neyse... Yani güzel bir iç organizasyon CHP’nin bu organizasyonu, ama gelin görün ki CHP’ye muhalif medya bunu da beğenmeyip abuk subuk haberlerle saldırıyorlar. Efendim akşam kamp yerinde içiyorlarmış, türkü söyleyip halay çekiyorlarmış falan... Doğru mu değil mi bilmiyorum söz konusu haberler ama doğru bile olsa kime ne! İçer de, türkü de söyler, halay da çeker. Hatta isterlerse davul da çalar ve hatta Michael Jackson gibi dans da ederler!
Ayrıca AK Parti de zaman zaman yapmıyor mu bu tür kampları. Onlar da gündüzlerini toplantılarla geçiriyor ama akşamları yemek yiyor, tavla oynuyor ve biliyorum bazen de kendi aralarında saz çalıp türkü söylüyorlar! Nasıl ki AK Parti’nin kendi içine dönük bu organizasyonlarını başka bir partilinin ya da yandaşın eleştirme söz söyleme hakkı yoksa CHP’ninkine de başka bir partilinin yoktur!
**************
KEŞKE HERKES ALEYNA GİBİ OLSA!
ALEYNA Tilki... Adı gibi kendisi de ilginç bir genç kız. Önceki gün bizim gazetede okudum. Bir yerlere röportaj vermiş. Demiş ki, “Kendimi çok beğeniyorum ve seviyorum ve tek derdim dünya starı olmak!” filan... Bazıları bu açıklamalardan dolayı Aleyna’yı yaşından büyük laflar eden fazla egosantrik bir tip olarak görmüş. Onlara göre özgüven patlaması yaşıyormuş bu çocuk! Onlar umurumda değil, ben kızın söylediklerini çok içten ve hoş buldum. Keşke herkes tıpkı Aleyna gibi düşünebilse... Hepimiz kendimizi sevsek ve beğensek... Çünkü kötülük bulaşıcı bir şeydir. Kendisini seven ve beğenen hiç kimse kendisine kötülük yapmayacağı için çevresine de bulaştırmaz ve hal böyle olunca da hayat daha yaşanılası ve keyif verici olur!
Değil mi?