O fotoğrafa ödenecek paraya acıyorum
Çok açık söylüyorum; ben bu bedellilere 21 gün verilmesi düşünülen temel eğitim işine karşıyım!
Sağolsun Devlet Bahçeli… Kıssadan hisse gibiydi aslında şu sözleri; “28 günde yaylalar türküsünü dahi söylemeyi öğrenemeyecek adamlara bu eğitimi vermenin hiçbir anlamı yok!”
Ama gelin görün ki bir türlü vazgeçilmiyor bu işten. Hoş süre 28 günden, 21 güne düşürüldü. Ve Cumhurbaşkanı Erdoğan o konudaki gerekçeyi şu ifadelerle açıklamıştı:
“Bu millet asker bir millettir. Onun ruhundaki o hassasiyeti ve inceliği de kaybetmek istemiyoruz. Hem tüm vatandaşlarımıza temel askerlik eğitimini vereceğimiz, hem de TSK'nın gücünü uzman hale getireceğimiz bir sistem üzerinde çalışacağız"
Türlü açıklamalar okuyoruz bu işin sebebi olarak ancak en enteresan çıkış önceki gün Habertürk TV’de Kübra Par’a konuşan AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan’dan geldi.
21 güne indirilen bedelli askerlik temel eğitiminin neden gerekli olduğunu ifade eden Turan; “Bedelli yapacak olanların bir kısmı, az da olsa hatıra olarak askerlik yapmak istiyor” dedi.
Vallahi saçımı başımı yoldum bu açıklamaya.
Yani bu temel eğitimin tek nedeni uzun dönem askerlikten yırtmak isteyip de 15 bin TL veren ancak eşine, dostuna, arkadaşına, çoluğuna çocuğuna bir kare fotoğrafı gösterip; “Ben de askerlik yaptım!” diyebilmek isteyen bir kesim için mi?
Kim bu istek peşinde olanlar bilmiyorum ama sırf askerden hatıraları olsun diye böyle bir hayal peşinde olanların hatırına bu zorunlu eğitim için devletin para harcamasının mantıklı ve makul olduğunu düşünmüyorum.
Ve kimilerinin istediği gibi bir kare fotoğraf hatırına üniforma ve postala ödenecek o paraya acıyorum!
***
CHP’deki KRT TV’yi alacak havuz nereden?
Kimse bana kızmasın lütfen hemen hergün CHP yazıyorum diye… Suç vallahi benim değil. Ben de başka şeyler yazmayı çok istiyorum ama şöyle bir şey oluyor maalesef… Ben CHP ile ilgili kulis yazdıkça kulis yağıyor üzerine. Dün mesela kapanmak üzere olan KRT (Kültür Radyo televizyon) TV'nin yüzde 49’unu almak için CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun bilgisi dahilinde genel başkan yardımcıları Tuncay Özkan ve Erdoğan Toprak’ın girişimde bulunduğunu ve hatta KRT yöneticileri ile pazarlığın bittiğini, işin sadece yasallığa dökülmesinin kaldığını yazmış ve bu alışverişin ödemesinin de havuz gibi bir yerden karşılanacağını aktarmıştım…
Dün bu ‘havuz’ konusunda epeyce soru geldi.
“Nerede bu havuz?” diye soranlar oldu.
Yanıtlayayım bu soruların cevabını bana gelen bilgiler doğrultusunda…
Efendim… Geçtiğimiz Nisan ayının 13-14 ve 15’inde genel merkez CHP’li tüm belediyeleri Konya’da, Rixos Otel’de topluyor. Belediye başkanları ile CHP Genel Merkez yöneticileri ve ilgili milletvekililerinin katıldığı toplantıda rutin çalışmalar tamamlandıktan sonra nüfusu 100 bini geçen belediye başkanlarıyla özel toplantı yapacağız deniliyor. Ancak nüfusu 100 bini geçen belediye başkanlarının sayısının az olduğu anlaşılınca bu kez nüfusu 50 bini geçen belediyelerin başkanları gelsin bu özel toplantıya diye yeni bir davet yapılıyor.
Ve CHP genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun mihmandarlığında yapılan toplantıya belediyelerden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun ve iletişim ve medyadan sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Tuncay Özkan, nüfusu 50 bini geçen 100 civarındaki belediye başkanlarıyla toplanıyorlar.
İlk sözü Tuncay Özkan alıyor ve şu açıklamayı yapıyor;
“Biliyorsunuz medya AKP tekelinde bulunuyor. Biz CHP olarak medyadaki görünürlüğümüzü artırmak için bize yakın medyayı desteklemek zorundayız. Bu amaçla 2019 Mart ayındaki yerel seçimlere kadar hepinizden ayda 10 bin TL, üç ayda bir de 50 bin lira katkı istiyoruz”
Kılıçdaroğlu’na yakın bazı belediye başkanları; “Bu rakamlar az! Daha fazla verelim ve imkanı olan başkanlar bu rakamlara bağlı olmadan daha yüklü ödeme yapsın” şeklinde bir teklif getiriyor.
Toplantı bittikten sonra da CHP Sinop Milletvekili Barış Karadeniz; Paraları yatıracağınız hesap bu!” diyerek belediye başkanlarına hesap numarası yazılı bir kağıt dağıtıyor.
O hesapta ne kadar para toplandı, ne oldu toplam miktar ve kullanıldı mı, kullanıldıysa ne kadarı kullanıldı bilmiyorum!
Bir havuz daha varmış bahsedilen ama ben dünkü yazımda KRT TV’yi alacak meblağı bir havuzdan karşılayacaklarını söyleyen Tuncay Özkan’ın kastettiği havuzun bu havuz olduğunu tahmin ediyorum.
***
Ne çektim yahu; sadece başlıktan okuyanlardan!
Yine dün… Sıkı sıkıya yapıştığı koltuğu bırakmamak için kendince türlü senaryolar üreten ya da üretilenlere inanan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun; “Muharrem İnce’yi derin devlet getirmek istiyor! Ben buna asla müsaade etmeyeceğim!” ifadelerini kullandığını yazdım.
Yazmaz olaydım!
Çünkü herkes değil ama bazıları Kılıçdaroğlu’nun bu iddiasını sanki ben de inanarak dile getiriyormuşum gibi saçma sapan yorumlarla bana cevap verdiler.
İyi niyetli düşünüyorum ve diyorum ki böyle söyleyenlerin tamamı sadece yazının başlığını okuduğu için böyle düşünüyordur.
Aksi mümkün değil çünkü yazının tamamını okuyan hiç kimse benim de Muharrem İnce’nin derin devletin bir projesi olduğu fikrine katıldığımı ve onay verdiğimi düşünemez!
Çok özür ama böyle düşünen varsa da gerçekten zekasıyla ilgili bir problem vardır bu insanın.
Bir daha tekrarlayayım…
Doğru ve tam anlaşılsın diye bir daha yazayım!
Muharrem İnce’nin CHP’nin başına getirilmesi projesinin bir derin devlet projesi olduğunu iddia eden ben değilim Sayın Kılıçdaroğlu!
Ben bunu ilk duyduğum gün kahkalarla güldüm ve hala da gülüyorum.
Bırakın benim böyle abuk subuk ipe sapa gelmez bir komploya inanmamı, şiddetle reddettiğimin bilinmesini istiyorum.
Çünkü bir derin devlet var ise hala ve bu derin devlet CHP’yle ilgili birşeyler düşünüyor ise de, bu olsa olsa Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nu ve mevcut yönetimi koltuklarında tutabilme yönünde olur.
Başka bir yönde olmaz!
Anlatabildim mi?