Hadi buna da cevap ver Ayşe Arman!
İnanamadım gözlerime dün yazdıklarını okuyunca.
Artık nasıl bir yaraya parmak bastıysam…
Ve nasıl canını sıktıysam…
Fatih Altaylı’nın da dediği gibi, medyada herkesin bildiği “Para karşılığı röportaj” sırrını ilk kez net bir şekilde dile getirdiğim için hem beni hem de bana destek verenleri iftiracılıkla, yalancılıkla itham ediyor.
Yetmiyor tam bir suçluluk psikolojisi ile; “Şerefsizler” diyerek bizlere alenen küfrediyor.
Ve son derece kendinden emin bir şekilde de, “Kim benim röportajlardan para aldığımı iddia ediyorsa çıksın babayiğit gibi açıklasın!” diyerek aklınca posta koyuyor!
Sanıyor ki, bağırıp çağırarak, hakaret ve küfür ederek gazetecilik ilkelerine ettiği tecavüzü dile getiren bendeniz ve bana inanıp yazdıklarıma destek olanlar susup geri çekilecek.
Bir kere şu bir bilinsin…
Gazetecilik hayatım boyunca, ne kimseye iftira ettim ne de edilmesine göz yumdum!
Ayşe Arman’ın da bazı röportajları para karşılığı yaptığını ilk duyduğumda… Söyleyen insanlara güvenim tam olmasına rağmen gazetecilikte böyle bir rezaletin olabileceğine inanamadığımdan atlamadım hemen üzerine.
Hataya düşmemek ve teyidini almak adına bekledim.
İlahi adalet işte…
O teyit ben hiç uğraş vermeden Hürriyet’in en tepesindeki kişiden geldi.
Arşive bakınca görebilirsiniz.
Geçtiğimiz ay, Cengiz Holding’in bir yatırımını görmek için Mardin’e davet edilen gazetecilerden biri de bendim ama başka gazeteciler de vardı tabii o günübirlik seyahatte.
Bunlardan biri iletişimci Ali Saydam’dı mesela.
Bir diğeri Sabah Ekonomi Müdürü Yardımcısı Dilek Güngör.
Milliyet’ten ise Genel Yayın Yönetmeni Mete Belovacıklı, Hürriyet Gazetesi’nden de Genel Yayın Yönetmeni Vahap Munyar davet edilmişti.
İşte bu konu orada gündeme geldi.
Yatırım ziyaretimizin ardından soluklanmak için oturduğumuz öğlen yemeğinde…
Medyadan filan bahsederken aklıma geldi Ayşe Arman’la ilgili bu korkunç ötesi iddialar ve Munyar’a “küt” diye aynen şu şeklide sordum: “Ayşe Arman’ın bazı röportajlarını parayla yaptığı söyleniyor. Bizzat röportaj yaptığı kişilerden birinden duydum! Bu çok büyük rezalet değil mi Vahap Ağabey!”
Ve biz, yani ben ve yanımdaki gazeteciler bu iddiaya karşılık Munyar’ın, “Böyle bir şey yok! Yalandır!” cevabını vereceğini beklerken o ise olayı doğruladı ve dahası tüm hikayesini de anlattı.
Ve hatta daha önce gazetenin ombudsmanının bu durumu defalarca eleştirdiğini hatırattı.
Bunları zaten isim vermeden ilk yazımda dile getirmiştim.
Okursanız bir kez daha o yazıyı, özellikle şunu da dediğimi göreceksiniz:
“Şimdilik isim yazmıyorum ama eğer inkara gidilecek olursa her şeyi tek tek dökerim!”
Bu arada… Hani diyor ya Ayşe Arman dünkü zorunlu açıklamasında… “Utanmadan Aydın Doğan’ın bile adını karıştırdılar. Yok efendim ben açıktan para almışım da Aydın Bey, 'Madem öyle yarısını bize versin' demiş de! Rezillik bu...”
Haklı gerçekten de!
Bence de büyük rezillik ama bu rezilliği ben uydurmadım.
Bu bir senaryo değil çünkü bunu da Hürriyet’in Yayın Yönetmeni Vahap Munyar anlattı bizlere. Ve bende o ne anlattıysa eksiltmeden, çoğaltmadan sizlerle paylaştım.
Gelelim şimdi bir de işin diğer boyutuna…
Küfrediyor, hakaret ediyor, yalancılıkla, yalan yazmakla itham ediyor ve dahası onu rakip gördüğüm için alenen karalama yaptığımı söylüyor ama yazısının sonunda paralı röportaj yaptığını da kabul ediyor Ayşe Arman.
Efendim ama o yapmıyormuş bu paralı röportajları…
Gazetesi yapıyormuş ve sadece o değil, Hürriyet’teki bu paralı röportajlar projelerinin yapılmasına gazeteden başka yazarlar da dahil oluyormuş.
O yazarlar kim bilmiyorum.
Kim ya da hangi Hürriyet yazarları da gazetenin bu paralı röportaj projelerine dahil oldu isimlerini açıklarsa seviniriz.
En azından okur bundan böyle onları da ona göre takip eder.
Tabii bir de gazetenin dün birinci sayfasındaki, “Hiçbir yazarımız haber içeriği taşıyan röportaj ya da yazıların karşılığında para almamıştır. Gazetemizde ücret karşılığı yapılan röportajların tamamı sosyal sorumluluk projesi çerçevesinde yapılmıştır” açıklaması var.
Neymiş bu sosyal sorumluluk adı altında yapılan röportajlar bilmiyoruz.
Eğer bunların da ne olduğunu yazarlarsa memnun oluruz ama…
Ben madem yeri geldi sorayım hem Arman’a hem de gazetenin o açıklamasına imza atanlara…
“Haydi diyelim parayla yaptığınız tüm röportajların bir sosyal sorumluluğu vardı. Kabul ettik diyelim bunu da, merakımı bağışlayın ama kadınlara vajina estetiği ya da memelerini basketbol topu gibi nasıl yaptırabilecekleri konusunda tavsiyelerde bulunan bir plastik cerrahla röportajın neresinde var sosyal sorumluluk durumları?”
Eğer buna doğru cevap verirseniz, beni ikna ederseniz uzatmayacağım bu işi.
Yok yine zeytinyağı gibi üste çıkıp, küfredip, hakaret edip olayı boğuntuya getirmeye kalkarsanız…
Emin olun, bu meseleyi kaşımaya devam eder ve “Sosyal sorumluluk projesi” kılıfı uydurduğunuz parayla yapılan diğer röportajlarınızı da ortaya dökerim...