Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Bir kere baştan söyleyeyim: Başlıkta okuduğunuz bu iddia Zaytungvari bir haber ama Zaytung’dan falan değil!

        Bu haber, daha doğrusu bu senaryo Binali Yıldırım’ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olduğu kesinleştikten hemen sonra ortaya atıldı fısıltı şeklinde ama son zamanlarda şehirdeki AK Partili seçmenin tamamı dahil, herkesin konuştuğu bir iddiaya dönüştü.

        Ben bunu ilk Habertürk TV’de konuk olarak katıldığım Didem Arslan Yılmaz’ın programı Türkiye’nin Nabzı’nda duymuştum.

        CHP’li eski vekil, aynı zamanda da meslektaşımız olan Barış Yarkadaş ortaya atmıştı bu iddiayı ve hatta ben de bunun üzerine, “Bu çöp senaryoyla programı kilitledin Barış! Dakikalardır asla gerçekleşmeyecek bir senaryoyu tartıştırıyorsun bizlere!” diyerek çıkışmıştım.

        Ancak o programın üzerinden neredeyse 10 gün geçti ve gördüm ki bu senaryo başta sosyal medya olmak üzere her tarafta dolaşır olmuş artık.

        Aslında hakikaten “çöp” gördüğüm bu senaryo üzerinden yine yazmazdım ama önceki gün çok aklı başında sandığım, zekasına, vizyonuna güvendiğim bir arkadaşım tarafından Whatsapp’tan iletilince… Ve dün de telefonda görüştüğüm İstanbul AK Parti teşkilatında görevli bir kaynağım, “Sokaktaki seçmenin kafası karışmış durumda. Sordukları ilk soru, ‘Binali Yıldırım koltuğu alıp Bilal’e devretmek için mi yapıyor bunu?’ oluyor. Asılsız bir senaryoyu yalanlamak zorunda kalmak, sokakta görev yapan hepimizi yoruyor! ” şeklinde dertlenince…

        “Yazayım artık” dedim.

        Önce benim nazarımda “çöp” lükten asla kurtulamayacak bu saçmalığın tamamını yazayım size…

        Elden ele, kulaktan kulağa dolaştırılan senaryoda şöyle deniliyor:

        “Binali Yıldırım’ın niye istifa etmediği artık çok net ortaya çıktı!

        Yıldırım kendi için değil, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan için sahaya indi çünkü.

        Asıl İBB Başkanı olacak kişi Bilal Erdoğan.

        Yıldırım sadece bunun alt yapısını yapıyor.

        Peki nasıl olacak bu iş?

        Şöyle: Yasalara göre seçilen kişi 15 gün içerisinde mazbatasını almaz ise başkanlığı düşüyor.

        Bilal Erdoğan, İstanbul’un herhangi bir ilçesinden birinci sıradan meclis üyesi adayı yapılacak. Yıldırım seçimi kazandıktan sonra da 15 gün içerisinde mazbatasını almayacak ve TBMM Başkanlığı görevine devam edecek.

        Ve bunun üzerine belediye meclis üyeleri seçime gidecek ve Binali Yıldırım’ın yerine Bilal Erdoğan seçilecek!”

        Evet. Mutlaka siz de duymuşsunuzdur. İşte Binali Yıldırım’ın TBMM Başkanlığı’ndan istifa etmemesine bağlantılı olarak uydurulan senaryo bu.

        Ve dedim ya, bu uydurulan senaryo şu anda herkesin diline pelesenk olmuş durumda…

        Yani inanmıyorum. Asla inanmadım ama düşünün duyduğum ilk andan beri “ÇÖP bir senaryo” dediğim halde ben bile Yıldırım’a yakın isimleri arayıp sordum.

        Oradan gelen yanıt da aynen şu oldu değerli okurlarım: “Bir deli bir kuyuya taş atmış, 40 akıllı çıkaramamış!”

        SON GÜN GÖRECEĞİZ

        Yani yalan diyorlar… Palavra diyorlar… Aslı astarı yok bu işin diyorlar…

        Ama tabii yine de bu palavranın ortalarda dolaşmasının önünü kesemiyorlar.

        Belli ki iş resmileşinceye yani seçim bitip de, Binali Yıldırım mazbatasını alıp, koltuğa oturana kadar da kesemeyecekler.

        Bu arada bir dip not: Bilal Erdoğan herhangi bir ilçeden meclis üyesi adayı falan olmayacak.

        Bunu da kesin olarak 19 Şubat’ta, yani YSK’ya resmi başvurunun son günü ile göreceğiz.

        Peki bu dedikoduyu yayanlar Bilal Erdoğan’ın aday olmaması durumunda son verecekler mi bu uyduruk senaryoya?

        Elbette ki hayır!

        Muhalifler kendilerinin dahi inanmadıkları bu uydurma hikayeyi sırf İstanbullu seçmenin kafasını karıştırma maksadıyla 31 Mart gününe kadar dolaşımda tutmak için Bilal Erdoğan’ın yerine başka bir meclis üyesi adayı olan ismi koyup yola devam edecekler.

        Şimdi gelelim zurnanın zırt dediği yere…

        Asıl meseleye…

        İBB adayı Yıldırım ile ilgili bu dedikodular ve buna benzer onlarcasının kulaktan kulağa yayılması ve toplumda karşılık bulmasının nedeni TBMM’den istifa etmemiş olmasıdır.

        Aday olduğu gün istifa etmiş olsa idi, bu spekülasyonlar da yapılmayacaktı.

        Şahsi görüşüm siyaseten muhalefete arayıp da bulamayacakları müthiş bir koz verildi.

        Bence en başından bu kozun verilmemesi gerekiyordu.

        “Verildi yapacak bir şey yok!” deniliyor.

        Bence yapacak bir şey var.

        Bildiğiniz gibi Binali Yıldırım da diğer tüm aday olanlar da resmen aday değiller.

        3 MART'TA İSTİFA EDERDİM

        YSK'nın seçim takvimine göre partiler aday listelerini 19 Şubat'ta teslim edecek, 3 Mart'ta da kesin aday listeleri ilan edilecek.

        Ben olsam muhalefetin bu ve “Kazanacağına güveni yok! İstanbul’u alacağına inanmıyor o yüzden TBMM Başkanlığını da bırakmak istemiyor” gibi anlamsız dedikoduların önünü kesmek için o gün, yani3 Mart günü istifa ederim.

        Ederim ve de tüm bu çöp senaryoları üretip, halk arasında dolaşıma sokan herkesin de fişini çekerim!

        Diğer Yazılar