İnşallah Hoca'ya da "Yassah hemşerim!" denilmez!
24 Haziran sonrası yeni sisteme göre ilk profesyonel kabinenin Milli Eğitim Bakanı olarak Profesör Doktor Ziya Selçuk olduğu açıklandığında onu bilen tanıyan herkes şoka girmişti (ben dahil)…
Nedendi peki bu şok olma durumları?
Çünkü o hem ömrünün tamamını eğitim sektöründe geçirmiş gerçek bir profesyoneldi… Hem de siyasetle uzaktan yakından ilgisi olmayan, özellikle eğitim camiasındakilerin çok güven duyduğu bir akademisyendi.
Bu yüzden de Ziya Selçuk çok kabul gördü kamuoyunda ve epeyce dertli, sıkıntılı olan Milli Eğitim’le ilgili güzel şeylerin olabileceğine dair büyük beklentiler, umutlar oluştu…
Takip edenler bilir… Ben de kendisinin göreve gelişinden ziyadesiyle memnun olmuş ve bunu da yazılarımda açıkça ifade etmiştim.
Çünkü Ziya Hoca’yı yıllar önce bir konferansında izlemiştim. O tarihlerde adı SBS olan sınava hazırlanan oğlum için eğitim sektöründeki hemen her profesyoneli takip ediyor ve onların yönlendirmelerini pür dikkat dinliyordum.
İşte Ziya Hoca o dinlediklerimin en başındaki isimdi.
Zaten okuyordum, takip ediyordum kendisini ama o konferans sonrası kendisine hayran kalmıştım.
Ve çok garip ama bugün gibi hatırlıyorum kendi kendime; “Keşke Milli Eğitim Bakanlığı’na bu adamı getirseler” demiştim.
Neyse… Uzatmadan esasa geleyim…
Bakan Selçuk’u ikinci kez görüşüm geçtiğimiz hafta gerçekleşen 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü vesilesi ile oldu.
Sağ olsun… Aralarında benim de olduğum gazetecilerle ve değişik alanlardan 50 kadar kadınla çok özel bir akşam buluşması gerçekleştirdi Ziya Hoca.
Uzun bir buluşma oldu. Çok şey sorduk, hemen hepsine açıklıkla yanıt aldık ama bizzat kendisi bunun çok özel bir sohbet olduğunun altını çizip yazılmamasını rica ettiği için o akşam ondan dinlediklerimizi yazamayacağım.
Ama son zamanlarda sık sık duyduğum; “Ziya Hoca tam bir hayal kırıklığı! Beklentilerimize cevap veremedi” serzenişlerine dair de önemli bir yorumda bulunacağım.
Bilmeliler ki, böyle düşünenler hem yanılıyor hem de farkında değiller belki ama Bakan Selçuk’a gerçekten büyük haksızlık yapıyorlar.
Evet… Belki şu anda görülmüyor Ziya Hoca’nın eğitim alanında yaptıkları ama yaklaşık 3 saatlik birlikteliğimizin sonunda anladıklarımdan şunu net söylüyorum; “Telaşa gerek yok! Rahat olun. Çünkü Milli Eğitimimiz hakikaten güvenli bir elde!”
Çok güzel işler yapıyor ekibiyle birlikte ve bu yapılan güzel işlerin ileride çok büyük kazanımları olacağını söylemek istiyorum.
Belki bazılarınız; “Nasıl bu kadar emin olabiliyorsun? Ya olmazsa? Ya dediklerin çıkmazsa?” diyor…
Yaptıklarının, yapacaklarının tamamını “özel bir dost sohbeti çerçevesinde” anlattığı için yazamıyorum belki ama eğitimle bir dönem epeyce haşır neşir olmuş profesyonel bir veli olarak dinlediklerimden hareketle de bu kefaleti veriyor ve; “Eğitimde şahane şeyler oluyor” diyebiliyorum.
Tabii eğer önüne taş koyulmazsa… Eğer maalesef bu memlekette iş yapmak isteyen her bireyin önüne kazulet gibi dikilen şu meşhur hantal, kof bürokrasimiz Ziya Hoca’nın da önüne geçip; “Olmaz! Yassah hemşerim” demez ise…