Test sonuçlarının tamamı doğru mu?
Başlıktaki sorunun cevabını en başında vereyim;
“Hayır!”
Ve maalesef bu durum sadece Türkiye’ye özel de değil!
Tüm dünya genelinde koronavirüs ile ilgili yapılan testlerden yüzde 100 doğru sonuç alınmadığı bilimsel bir gerçek.
Bazı ülkelerde, koronavirüse yakalandığından şüphelenilenlerin altı test sonucunun negatif çıkmasından sonra ancak yedincisinde koronavirüs teşhisi konan vakalar var.
Bu yüzden de birçok bilim insanı tanı konulanların sayısının nihai test sonuçları üzerinden değil Covid-19 semptomlarını gösterenler ve en önemlisi de akciğer tomogrofisi sonucu üzerinden veri toplanmasının daha sağlıklı olduğunu söylüyor.
”Radiology” adlı bir derginin araştırmasına göre 167 hastanın beşinde akciğer tomografisinde virüs görülmesine karşın, yapılan testlerinin negatif çıktığı ve bu hastalara ancak yeniden yapılan testlerin sonuçlarında pozitif sonuçlara ulaşılabildiği açıkça yazıyor.
Böyle çok sayıda vaka var dünyada.
Koronavirüse ilk dikkat çeken ve hatta bu yüzden de hakkında soruşturma başlatılan Çinli Doktor Li Wenliang da onlardan biri mesela…
Bilen bilir sonradan koronavirüsten hayatını kaybeden Doktor Li Wenliang bile ilk tanı konulma aşamasında yaptırdığı birkaç testin sonuçlarının negatif çıktığını söylemişti.
Ben Türkiye’de de bu tür çok sayıda vaka olduğunu düşünüyorum.
Daha önceki bir yazımda da bu duruma değinmiştim.
Bir arkadaşımın 53 yaşında kaybettiği ağabeyinin Covid-19’a ait tüm semptomları gösterdiğini ve hatta çekilen akciğer tomogrofisinde de virüse enfekte olduğuna doktorların kesin emin olmalarına rağmen yapılan ilk testte sonucunun negatif çıktığını ve bu testin akabinde de hayatını kaybettiği için ölüm kayıtlarına Covid-19 vakası olarak yazılmadığına dikkat çekmiştim.
Peki bunun sebebi ne olabilir?
Neredeyse Covid-19 ile ilgili her kafamı karıştıran suale yanıt veren Harvard’dan Doktor Mehmet Furkan Burak’a sordum…
Birkaç sebebi var…
Ve bu sebepleri kısaca şöyle sıralıyor Furkan Hoca;
“Birinci neden, testin yapılma yöntemiyle ilgilidir…
Eğer test doğru yerden ve doğru bir şekilde uygulanmazsa sonuç yanlış olabilir. Ya da hastadan alınan örneklerin doğru bir şekilde muhafaza edilmemesi… Bu da sorun olur. Böyle bir durumda da test yalancı durumuna düşebilir…
İkinci neden ise hastaya test yapıldığı anda hasta koronavirüse henüz yakalanmamış olabilir.
Üçüncü neden ise hastanın virüsle enfekte olduğunun üzerinden 14 gün geçmiş olma ihtimalidir. Yani hasta enfekte olmuştur ama ilk semptomlara aldırış etmemiştir. Ya da fazla hissetmemiştir. Ancak nefes darlığı gibi bir durum söz konusu olunca hastaneye müracaat etmiştir. Ettiğinde tipik bir Covid-19 hastasıdır ancak virüsle tanışıklığının üzerinden uzun zaman geçtiği için doğru sonuç alınamayabilir…”
Dün Galatasaraylı Abdürrahim Albayrak’ın Covid-19 ile ilgili anlattığı hikayeyi okuyunca da aklıma geldi.
Atladı mı bilmiyorum Albayrak ama mesela hastaneden çıktıktan sonra yaptığımız görüşmede bir süre önce yurt dışından gelen eşinin ateş, halsizlik gibi şikayetleri olduğunu ve kendisinde de aynı semptomlar olduğu için hastaneye birlikte gittiklerini ancak kendisinin pozitif, eşinin test sonucunun ise negatif olduğunu ve buna çok şaşırdıklarını söylemişti.
Büyük bir ihtimalle Albayrak’ın eşinin yaşadığı durum Doktor Burak’ın test sonuçlarının neden her zaman doğru sonuç vermediği ile ilgili soruma karşı sunduğu üçüncü gerekçe!
Eşi yurt dışında çok evvel kapmıştı virüsü ama semptomlar ancak sona doğru belirti göstermişti ve bu yüzden de test sonucu birden fazla kez yapılmasına rağmen negatif çıkmıştı.
Özetle değerli okurlarım…
Benden size naçizane tavsiye…
Test yaptırdım sonuç negatif falan deyip rehavete kapılmayın.
Kapılanları da uyarın çünkü tüm dünya bir yandan virüsle boğuşurken bir yandan da test kitlerinin yanıltması mevzusu ile uğraşıyor.
Tabii bu noktada akıllara; “Test sonuçlarının yanıltma payı epeyce bir yaygın ve yüksek iken sadece test sonuçları üzerinden vaka ve ölüm sayısını belirlemek doğru mu?” kritik sorusu geliyor…
Böyle bilimsel bir gerçeklik varken doğru mu bu yol, yöntem tartışılır bence…