91 saat sonra gelen mucize için nasıl dua edecektik?
İzmir’de yaşanan felakette saatler sonra enkaz altından çıkarılan İdil’in, Elif’in ardından tam 91 saat sonra kurtarılan 3 yaşındaki Ayda Gezgin tüm Türkiye'yi mutluluk gözyaşlarına boğdu.
O anların… Özellikle de enkaz altındayken çocukların yaşama tutunma adına verdikleri gayretlerin görüntülerinin kamuoyu ile olduğu gibi paylaşılması ne kadar doğru bilmiyorum.
Dün Nagehan’ın bu konuda çektiği dikkat kayda değer bence.
Evet. O büyük travmadan sonra yaşanan mucizeleri bilmeye, o andaki duyguları hissetmeye hepimizin ihtiyacı var ama…
Bir de olayın hem kurtarılan o bir lokma çocuklar hem de onları filtresiz izleyen diğer çocuklar açısından psikolojik etkileri, sonuçları var.
Benim de küçük yaşta bir çocuğum olmuş olsaydı o görüntüleri izlememesi için ben de Nagehan gibi elimden gelen gayreti sarf ederdim.
Ederdim de…
Ne kadar muvaffak olurdum emin değilim.
Çünkü o görüntüler sadece televizyon ekranlarında değil, gözün, kulağın ulaşabildiği her yerde 7/24 döndürülüyor…
Bunun dışında dikkat çekmek istediğim bir husus daha var.
Keşke tek bir can bile hayatını kaybetmeseydi o enkazların altında…
Keşke kurtarma ekipleri bütün canları çıkarabilselerdi.
Ayrım yapmaksızın söylüyorum…
Deprem bölgesinde günlerdir canla başla mücadele ederek bir canı kurtarabilmek adına uykusuz şekilde çalışan tüm kurtarma ekiplerinden Allah razı olsun.
Tabii ki saatler sonra o canları bizlere bağışlayan önce Allah’tır ama kurtarma ekiplerinin de verdiği emeklerin de bu mucizelerin yaşanmasında büyük katkısı var.
O yüzden anlamıyorum Ayda’nın kurtarılması sonrası sevinç gözyaşlarına boğulan ve bu sevincini de “Allahuekber” şeklinde ifade eden insanlara dair yapılan iğrenç yorumları…
Çoğunluğu Müslüman olan bir ülkede o anlarda yaşanan duygunun nasıl ifade edilmesini bekliyorlar bilmiyorum ama haberleri olsun…
Burası Türkiye ve halkın büyük çoğunluğu da Müslüman.
Ve tüm dünyayı şaşırtan bir mucize karşısında da sevincini, heyecanını, duasını da inancına göre yaşıyor insanlar.
Ha o anda orada olan ekipler dualarını Arapça dile getirmeyi tercih ettiler ama nerede, hangi ülkede yaşadıklarından bihaber cahil güruhun haberi olsun…
Ben de Elif’in de, minik Ayda'nın da o kurtarılma anlarını izlerken gözyaşları içerisinde ellerimi havaya kaldırıp; “Allah'ım sen büyüksün! Allah’ım sana teşekkür ediyorum” diyerek dualar ettim.