Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Sizler nasıl okudunuz bilmiyorum ama Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dün yaptığı açıklamalardan ben sadece ekonomide yeni bir döneme girildiğinin işaretini almadım.

        Evet… Yeni ekonomi yönetimine dair söyledikleri… Merkez Bankası Başkanlığı’na atanan Naci Ağbal ve Hazine Bakanlığı’na atanan Lütfi Elvan’a tüm politikalarında ve atacakları adımlarda, yapacakları çalışmalarda sonuna kadar destek olacağına dair yaptığı vurgu iş dünyası tarafından olumlu ve normalleşmeye yönelik adımlar olarak algılandı ve bildiğiniz üzere bu algı da anında rakamlara yansıdı.

        Son zamanlarda 8’in üzerinde görmeye gözümüzün dahi alıştığı Amerikan doları Erdoğan’ın ifadelerinin hemen ardından aşağılara indi.

        Piyasalar coştu.

        İş dünyası ellerini havaya kavuşturup şükür duaları etmeye başladı.

        Ancak Erdoğan’ın kullandığı ifadelerden yeniliğin sadece ekonomide değil hukuk başta olmak üzere Türkiye’nin iç ve dış siyasetinde şeffaflık ve öngörülebilirlik ekseninde bir politikanın da takip edileceği sinyalini aldım ben.

        Bilindiği üzere daralan ekonomiyi rahatlatmanın en önemli etkenlerinden biri yabancı sermaye…

        Onlar gelmeden Türkiye’nin toparlanması çok zor.

        Ancak hepimiz biliyoruz ki bunun olabilmesi için sadece ekonomik hamleler yeterli değil.

        Yabancı, öngörülebilir bir kamu düzenine sahip, yargı sistemi güven veren ülkede yatırım yapmak ister.

        REKLAM

        Gerçek olan şu ki bizim karnemiz bu konuda çok zayıf.

        “İfade özgürlüğü” başta olmak üzere yargılamalarla ilgili epeyce sorunumuz var.

        Bu sorunu çözmeden…

        Ülkede tam ve bağımsız ve sorunsuz bir yargı düzeni olduğunu ispat etmeden yabancı sermayeyi çekebilmek mümkün değil.

        Anladığım kadarıyla Erdoğan da artık ciddi ciddi bunun farkında.

        Farkında ki, “Hükümete geldiğimizden beri demokrasi ve kalkınma merkezli bir anlayışla ülkemizi güçlendirme amacının arkasında bu gerçek yatıyor. Son 1 yıldır yeni reformu hayata geçiriyoruz. Yaptığımız her reform yerli ve uluslararası yatırımcılara da hitap ediyor. Önümüzdeki aylarda öngörülebilir, kolay erişilebilen yargı sistemi için yeni adımlar atacağız. Yapısal reformların içindeyiz. Ülkemiz yatırım hukuku standartlarına sahiptir. Hukuk sistemimizin taraflarıyla, ekonominin tüm temsilcilerinin istişareleri ile ortaya çıkacak ihtiyaçları süratle hayata geçirerek ülkemizi yeni döneme hazırlayacağız. Yatırım iklimini olumlu yönde geliştireceğiz" diyerek özellikle bu konuya dikkat çekti.

        Sözün özünü söyleyeyim değerli okurlarım…

        Umarım yanılmıyorumdur.

        Ben dün dinlediğim, izlediğim Erdoğan’da eskiye özlem, eskiye geri dönüş niyeti gördüm.

        Samimiyetle söylüyorum…

        Hem ülkem adına…

        Hem oğlumun geleceği adına…

        Hem de kendi adıma umut duydum.

        İnşallah atılan bu kararlı adımdan geri dönülmez ve bu cennet vatanımız hak ettiği huzurlu, müreffeh ve sağlıklı o eski güzel günlerine yeniden kavuşur…

        Diğer Yazılar