Şu Sedat Peker meselesi…
Haklı olarak soruyorsunuz; “Nasıl gazetecisin ki, ülkenin gündemini alt üst eden videolarla ile ilgili iki kelime yazmıyor, tek bir yorumda dahi bulunmuyor ve üç maymunu oynar pozisyona geçmiş gibi adeta uyuyorsun!”
Uyumuyorum tabii ki…
Ben de çoğunluk gibi pür dikkat izliyorum söz konusu videoları da ve o videolarla bağlantılı tartışmaları vs ama!
Sorun şu ki; Ülkenin gerçek gündemi bir başka deyişle sorunu, problemi sanıldığı gibi o değil.
Heyecan ve merak uyandırdığı için bir mafya babasının ülkenin İçişleri Bakanı ve kamuoyuna mal olmuş bazı isimlere dair söyledikleri ilgi çekici bulunabilir, üzerine yorumlar yapılabilir ama herkesin atladığı bir şey var…
(Ki, bu herkesten kastım gününün büyük bölümünü sosyal medyada geçiren insanlardır…)
Bu ülkede yaşayan halkın esasta dert ettiği ve çözümü için kara kara düşündüğü şey Sedat Peker’in yaptığı açıklamalar, ifşaatlar filan değil, pahalılık ve işsizlik başta olmak üzere ekonomik sorunlardır.
O nedenle…
1 seneyi geçkin bir zamandır başa bela olan bir virüs yüzünden kepengini indirip kaldırmaktan perişan olmuş esnaf ayakta durabilme savaşı verirken ya da aylardan beridir işsiz olan bir baba ay sonu ödeyeceği kirayı nasıl ödeyeceğinin hesabını yaparken…
“Ülkenin gündeminin bir mafya babasının şahsi kızgınlıklarından, öfkelerinden hareketle başlatmış olduğu videolar serisi ile yaptığı açıklamalardır!” demek…
En hafif deyimle ahmaklıktır!
Hiç kimse kusura bakmasın; ben ahmak değilim!
Elbette ki herkes gibi pür dikkat takipteyim olanı biteni…
Sektirmeden izliyorum videolarını…
Ancak benim için bu kadar.
Çünkü yayınladığı o seri videolar ile gündem yarattığı düşünülen Sedat Peker denilince benim aklıma sadece bir dönem bu iktidara oy toplamak için düzenlediği mitingleri geliyor.
Ve o mitinglerinde muhaliflere ettiği sinkaflı küfürler…
Ve daha da korkuncu barış isteyen akademisyenlere yönelik söylediği; "Oluk oluk kanlarınızı akıtacağız ve kanlarınızla duş alacağız!" tehditleri geliyor.
Mideme ağrılar giriyor filan.
Birden kalp atışlarım yükseliyor.
Ve ister istemez bir mesafe koyuyor dürtülerim.
O nedenle sadece izlemekle yetiniyorum olanı biteni.
Ha şunu ekleyeyim…
Başta Kıbrıs'taki Kutlu Adalı cinayeti ve ayrıca Uğur Mumcu'nun alçakça katledilişine ilişkin iddialar olmak üzere kesinlikle o yöndeki beyanatlarının yani savcılıkların görev alanına giren iddialarının tamamı önemli.
Karanlıkta kalmış o cinayetlerin aydınlatılmasına belki de vesile olacak Peker'in bu iddiaları mutlaka soruşturulmalı!
Ancak bu kadar!
Onun dışındakiler yani savcılıkların görev alanı dışında kalan beyanları benim pek alakadar olabileceğim konular değil.
Pardon ama benim nazarımda ezelden beridir adı suç örgütü liderliğinden başka hiçbir anlam ifade etmeyen bir şahsın savcılığı alakadar etmeyen iddialarının parlatılmasına, yıldızlaştırılmasına, yaygınlaştırılmasına niye dahil olayım?
O iddialarla da vaktinde kim ya da hangi siyasiler, gazeteciler, işadamı ahbaplık yaptı ise onlar ilgilensin bir zahmet!
Musluğundan kan akıtacağı duş teknelerinin altına kimler seramiği döşedi ya da gülümseyerek kimler izledi ise onlar bakınsın!
