Suriyeliye; "Su 10 katı" ile "Ev yok"un arasında ne fark var?
Haberturk.com’un başarılı yazarlarından Esra Boğazlıyan’ın, “Yerel Aktörler” adı altında yaptığı dizi söyleşilerini mutlaka takip ediyorsunuzdur.
Şahane işlere imza atıyor Esra…
Dün yine onlardan birini gerçekleştirdi.
Fatih Belediye Başkanı Ergün Turan’ın ilçesinin sosyal ve tarihi dokusunu korumak adına yaptığı açıklamalar bomba gibi düştü kamuoyunun önüne.
Başkan Turan; “Göçmenlerden en çok etkilenen ikinci ilçeyiz biz. Biri Esenyurt biri de Fatih. Ben de bunun farkındayım. Şimdi biz klasik manada bazıları gibi göçmen karşıtlığı üzerinden konuşmuyoruz. Ama şöyle de demiyoruz; yani bir şey yokmuş da demiyoruz. Bir sorun var. Bu sorun yönetilmediği zaman sorun olur. Biz yönetiyoruz. Bir karar aldık birinci ayın 17'sinden, 2021'den itibaren… Bu bizim Bakanlıktan ricamız oldu, İstanbul'da yaşama izni olan herhangi bir yabancı, ikamet izni olan bir yabancı, Suriyeli ya da başka memleketli Fatih'te herhangi bir ev kiralayamaz!”
Söyleşi dün Twiter başta olmak üzere kısa sürede sosyal medya gündeminin öncelikli tartıştığı konu haline geldi.
Ben de aynı saatlerde Habertürk TV’de Sevgili Ebru Baki’nin “Para Gündem“ adlı programının konuğuydum.
Dolayısıyla bizim de tartıştığımız konu oldu.
Ebru sorunca; “Ne düşünüyorsun?” diye…
”Şaşırdım çünkü Fatih Belediye Başkanı’nın yapmış olduğu bu açıklamaların Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan’ın daha önce yapmış olduğu ve iktidar yanlıları tarafından ırkçılık olarak değerlendirilen; ‘Türk vatandaşıyla yabancı uyruklu vatandaş aynı fiyattan suyu kullanamayacak. 10 kat suya, 10 kat katı atık vergisi ücretine zam yapacağız!’ açıklamalarından pek farkı yok!” şeklinde yorumladım.
Bunun üzerine Fatih Belediye Başkanı Ergün Turan yayına bağlandı.
Ve kendi açıklamalarının Bolu Belediye Başkanı Özcan’ın daha evvel yapmış olduğu açıklamalarla aynı tutulmasının bir haksızlık olduğunu, göçmenlere ev kiralamama nedenlerinin Özcan’ın yaklaşımlarıyla aynı olmadığını öne sürdü.
Gerekçesini de; “Fatih ilçesinin çok özel bir tarihi ve sosyal dokusu var… Biz bu dokuyu korumak için böyle bir yönteme başvurmak zorunda kaldık!” şeklinde açıkladı.
Turan'ın açıklamalarını ve yayındaki diyaloğun tamamını izlemeniz için videoyu aynen paylaşıyorum değerli okurlarım.
Vakit dar olduğu için söyleyemedim yayında tabii Sayın Turan'a…
Ama bence bir konuda yanılıyor.
Yönettiği ilçenin köklü dokusunun korunması adına sergilediği çaba takdire şayan ama kusura bakmasın bu tavrı Bolu Belediye Başkanı Özcan’ın tavrından çok farklı değil.
Ha Tanju Bey’in siyasi duruşu, siyasete bakışı farklı olabilir.
O meseleleri ulusalcılık bağlamında filan ele alıyor olabilir.
Ancak nihayetinde sorunun çözümünde izlenen yol aynı sona çıkıyor.
Biri yönettiği ilde göçmenleri istemediği için su faturalarını 10 katına çıkartıyor.
Diğeri ise yönettiği ilçede olmasınlar diye barınma haklarını yasaklayarak ellerinden alıyor.
Tabii bize de elmahkum; “Bütün bu bireysel çabalar, lokal girişimler, palyatif tedbirler ülkenin bugünün değil yarının da ennn büyük sorunu olan göçmenler sorununu kökünden halletmeye yetiyor mu?" sorusunu sormak ve tartışmak düşüyor...