AK Parti "Başkanlık" sistemini çöpe atar mı?
Sizler de farkındasınızdır herhalde olayın.
AK Parti tarafından bazı isimler başkanlık sistemiyle ilgili rahatsızlıklarını artık çok açık bir dille ifade ediyor.
Topa ilk girenlerden biri Mehmet Metiner olmuştu.
Partinin eski vekillerinden olan Metiner’in; ”Başkanlık sistemi revize edilmeli, partili Cumhurbaşkanlığı telafisi imkansız sorunlara yol açıyor, Cumhurbaşkanı parti genel başkanı olmamalı” vurgularıyla kaleme aldığı yazılar kamuoyunda epeyce dikkat çekmişti.
Metiner’in üstü örtülü de olsa mevcut sisteme dair bu olumsuz eleştirilerinin hemen ardından tartışmaya bu kez partinin kurucularından, kritik isimlerinden biri olan Cemil Çiçek dahil oldu.
Yaptığı açıklamalarda o da sistemin revize edilmesi gerektiğine vurgu yapıp, yüzde 50+1 oranının problemli olduğuna dikkat çekti.
Bu iki kritik ismin üzerine en bomba açıklama ise yine eski vekillerden biri olan Şamil Tayyar’dan geldi.
Tayyar sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada şu ifadelerle sistemden rahatsızlığını dile getirdi; “Geçmişte karşı çıkmış, ağır eleştirilere muhatap olmuş biri olarak söz hakkım var. 50+1, Cumhurbaşkanımıza ve sisteme kurulan bir tuzaktı. Düzeltilebilirdi, vakti geçti. Yeni tartışma, seçimle ilişkilendirilir. Kazanmaya odaklanmalı, kazanınca biz değiştirmeliyiz!”
Tabii bu isimler başkanlık sistemi ile ilgili görüşlerini kamuoyuyla açıkça paylaşmayı yeğleyenler.
Bir de yeğlemeyen ama sistemin bir an evvel eski haline dönmesi gerektiğini savunan ve aralarında milletvekili, parti yönetiminde filan olan kritik isimler var.
Bu isimler şimdilik meseleyi perde arkasında konuşuyor ama bence çok yakında onlardan da ufak ufak sisteminin mevcut halini eleştiren ifadeler gelebilir.
Yani değerli okurlarım…
Başkanlık sistemi ile ilgili gerçekten de AK Parti tarafında ciddi bir rahatsızlık var.
Ancak bir hususun altını çizmemde fayda var.
Bu rahatsızlığın nedeni muhalefetin nedeni ile aynı değil.
Muhalefet, bu sistemin ülkeyi “tek adam” yönetimine mecbur bıraktığına inandığı için.
AK Partililer ise hala birinciliği elinde tutan partilerini başka bir partiye mahkum ettiğine, o partiyle birlikte olmaya mecbur bıraktığına inandıkları için değişmesini arzuluyorlar.
Kapalı kapılar ardında şu aralar; “50+1 oranına bağlı kalınmadan ama başkanlık sistemi içerisinde nasıl bir formülle Erdoğan yeniden Cumhurbaşkanı olarak devam edebilir?” sorusuna karşılık aranıyor ama…
Bana göre böyle bir formül pek mümkün değil.
Eğer değişim olacaksa sistem tamamen değişir ve eski haline yani parlamenter sisteme geri döner.
O nedenle çok uzak ihtimal değil TBMM’de sandalyesi olan partilerin bir araya gelip, uzlaşıp eski yeninin gelmesi için düğmeye basma ihtimali…
Evet… Amaçlar, niyetler farklı olabilir ama nihayetinde şu gerçek ki; ne iktidar ne de muhalefet mevcut sistemden memnun değil, mutlu değil!