Baro seçiminin sonucundan iktidar ders çıkarır mı?
Yazının başlığını okuyan bazılarınızın; ”Tabii ki çıkarmaz! Tabii ki yine bildiklerini okuyacaklar!” dediğinizi duyar gibiyim.
Hak da veriyorum zira ben de pek farklı düşünmüyorum.
Ders çıkarmayacaklar.
Yine burunlarının dikine gidecekler ve yine hatalar yapmaya devam edecekler.
Peki, 20 yıldan beri -ki bu, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulduğu yıldan itibaren yönetiminde 5'te 1 oranında söz sahibi olmaktır- ülkede iktidar olan AK Parti nasıl ve neden ancak acemilerin düşeceği bu handikaplara düşüyor?
Neden biliyor musunuz?
Çünkü AK Parti’nin politikalarına yön verenler, eskiden en bildikleri, en becerikli oldukları “sokağı okuma” özelliğini tamamen yitirdi.
O yüzden de Türkiye Barolar Birliği’nin seçim sonucunu kavramaları çok mümkün değil.
Düşünün…
Ülkede öyle bir atmosfer oluştu ki son baro seçimi dolayısıyla…
Sanki mesele yıllardır yapılmakta olan ve sıradan vatandaşın hiç alakadar olmadığı sadece avukatların birliğinden oluşan barolar birliğinin seçimi değil de…
Bir genel seçimin ön hazırlığı gibi algılanıyor ve çıkan sonuç üzerine de emekli memurundan, işçisine kadar tutun da…
Üniversitede okuyan öğrencisine kadar birçok muhalif büyük bir zafer kazanmış edasıyla sevinç çığlıkları eşliğinde seçim sonuçlarını kutluyor.
Şahsen ben olsaydım…
Oturup bu manzara karşısında derin derin düşünür ve; “Biz nerede yanlış yaptık da, neden bu atmosfer oluştu?” diyerek sorgulama yapardım.
Ama bugünün AK Parti’sinde bu artık çok zor.
Haa… Hiç yok demiyorum hala sağduyulu olup, gidişatın çok da matah olmadığının farkında olan insanlar.
Var tabii.
Varlar da…
Onları da dinleyen yok!
Hatta bu türden dostane uyarı yapanları; “Hain, düşman, kötü niyetli” olarak değerlendirip partinin dışına itme gibi garip eğilimler var.
Naçizane fikrim…
Bu eğilimler devam ettikçe…
Partide kalmış bu sağduyulu insanlar değil de; “Baro seçiminin arka planında da dıjjjj güçlerin oyunları var” şeklinde söylemler dinlenmeye devam edildikçe…
Kaçarı göçeri yok!
AK Parti'de erime kaçınılmaz...