Linç kültürü ve Kılıçdaroğlu'nun olgunluğu
Geçen Cumartesi CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, TV 100 ekranında 'Haftanın Panaroması' isimli programda Uğur Dündar'a konuk oldu.
Ve yayın sırasında enteresan bir olay yaşandı.
Aylar evvel Kılıçdaroğlu’nun kapısının önüne bizzat giderek paramiliter bir kuruluş olmakla ve seçim güvenliğini tehlikeye sokacak girişimlerde bulunmakla suçladığı SADAT'ın reklamı yayınlandı.
Tabii kıyamet koptu.
En başta CHP Lideri…
Yayından sonra sosyal medya hesabından reklam çıktığı anın ekran görüntüsünü paylaşarak, "O az kalmış aklınızı alırım sizin, paramiliter artıkları, siz kimi tehdit ediyorsunuz!" ifadeleriyle çok sert bir tepki gösterdi.
Ama bu tepki sadece ve sadece SADAT’a idi.
Yayının yapıldığı TV 100’e ya da ağırlayan Uğur Dündar’a değildi.
Çünkü SADAT’ın niyetinin halis olmadığı belliydi ve zaten sonradan SADAT CEO’su Melih Tanrıverdi’de sosyal medyada yaptığı paylaşımla reklamı Kılıçdaroğlu TV100 yayınındayken planlayarak verdiklerini itiraf etti.
Ve bu itirafı yaparken bir de; “2022 yılına dönük PR incelemesi yaptığımızda SADAT ile Kılıçdaroğlu birlikteliğinin en iyi reytingi yaptığını gördük. Reklam departmanımız 1.500 TL’lik bir reklam vererek bu reytingi güzel bir PR çalışmasına döndürmüş. Tebrik ederim” diyerek dalgasını geçti.
Yani yaptıkları çiğliğin gerçekten de planlanmış bir çiğlik olduğunu söylemekten hiç utanmadı.
Dolayısıyla Kemal Bey’in SADAT’a sosyal medya üzerinden verdiği tepki çok yerinde ve haklı bir tepkiydi.
Ancak herkes Kemal Bey kadar ince ve hesaplı davranamadı.
Sanki TV 100 ve de program sahibi Uğur Dündar SADAT’ın kötü niyetli bu girişimine bile/isteye ortak olmuş gibi inanılmaz tepkiler gösterildi.
Uslanmaz müfrit muhalif kalemlerin, yorumcuların başını çektiği güruh SADAT’ın yaptığı çirkinliği hem kanala hem Uğur Ağabey’e mal ederek korkunç bir linç gerçekleşmesine sebep oldular.
Uğur Dündar gibi duruşu belli duayen bir ismin Kılıçdaroğlu’na yönelik bir kumpasın bir parçası olabileceğini iddia edebilecek kadar akıldan ve vicdandan yoksun yorumlar bile yapıldı linç güruhu tarafından.
Tepkiler o kadar yükseldi ki kanal yönetimi sonunda bir açıklama yaparak hem SADAT yetkilisinin tweetine ;”ahlaka sığmayan” diyerek tepki gösterdi hem de Reklam Genel Müdürü ve yayın sorumlularını işten çıkardığını açıkladı.
Neyse ki yaptıkları aymazlık üzerine 3 çalışanın yok yere ekmeğinden olmasını kıs kıs gülerek izleyen SADAT’ın ve müfrit muhaliflerin bu ayıbı temizlendi.
Üstelik bizzat CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu tarafından.
Bugün akşam saatlerinde CHP Genel Merkezi’ne giderek özür dileyen kanalın patronu Necat Gülseven’e; “Sizin bir kötü niyetiniz olmadığını biliyorum. Bundan eminim. Uğur Bey’e ve size yönelik eleştirilere, tepkilere en az sizler kadar üzüldüm. Bu yüzden 3 arkadaşın işine son verdiğinizi duydum. Bu beni daha çok üzdü. Lütfen o 3 arkadaşı görevlerine döndürün. Masum insanların ekmeğinden olmasını asla istemiyorum” diyerek ricada bulunmuş.
Evet. SADAT’ın reklamının tam da onun olduğu bir program sırasında yayınlanmış olması büyük bir hata…
Ama sonuçta hata!
Kim tam olarak bilmiyorum ama öğrendiğim kadarıyla bir çalışanın dikkatsizliği nedeniyle oluşmuş bir durum.
Biz de aynı işi yapıyoruz.
Yaşanıyor zaman zaman böyle talihsizlikler.
Ki, reklam girdiği anda yayın sorumluları fark edip kısa zaman içerisinde geri çekmişlerdi.
Evet…Kısacık da olsa SADAT o reklamıyla amacına ulaştı belki ama onların bu kötücül niyetleri nedeniyle yüzlerce çalışanı olan bir televizyon kanalının zora düşmesinin ve dahası 3 çalışanının böylesi ekonomik bir süreçte işsiz kalmasının tek nedeni muhaliflerin akıllara durgunluk veren yorumlarıydı, tepkileriydi.
O nedenle çok memnun oldum Kılıçdaroğlu/Necat Gülseven buluşmasına ve oradan yansıyan güzel fotoğraflara, verilen insanlık dolu mesaja…
Teşekkür ediyorum ben emekçi arkadaşlar adına Sayın Kılıçdaroğlu’na…
Bravo!
Ama yazımı bitirmeden evvel bir noktaya özellikle temas edeceğim.
Linç kültürü…
Şaka gibi evet ama böyle bir kültürümüz var artık.
Hangi taraf olursa olsun hiç farketmiyor.
Sosyal medyada iktidar kanadında da muhalif kanatta da maalesef bu kültür bir düstur oldu artık.
Her iki tarafın öncüleri var.
Birinin bir işaret fişeği atması yetiyor.
O işareti alan troller linç girişimini büyütüyorlar ve onların peşinden giden insanlar da sorgu sual etmeden, doğru mu yanlış mı demeden ortak oluyorlar linçleme işine.
Sadece siyasi konularda da değil.
Her konuda ve her alanda bu kültür kullanılarak insanlar itibarsızlaştırılmaya çalışılıyor.
Öyle bir hal aldı ki…
Farklılıklara kapalı, farklı değerlendirmelere, yorumlara blokajlı ekiplerin radarına girip de linçlenecek korkusu ile insanlar düşüncelerini paylaşamıyor artık.
Herkesten…
Özellikle de sosyal medyada etkin olan insanlardan rica ediyorum…
Lütfen biraz sağduyu…
Biraz anlayış ve biraz hoşgörü…