Üşümezsoy'a göre İstanbul'da yıkım nasıl olur?
Bu arada aradım dün Şener Hoca’yı…
Espri ile karışık: “Maşallah hocam yine gündemdesin… İstanbulla ilgili tezin çok tartışılıyor! Vallahi şaşkınım çünkü 24 sene önceki aynı noktadasın” dedim…
“Tabii ki aynı noktadayım. Bu fay dediğimiz şey, bazı bilim insanları gibi seneden seneye fikir değiştirmiyor Sevilay!” diyerek fırçayı kaydı.
Ve anlatmaya başladı: “O gün dediğim gibi. İstanbul için beklediğimiz yüzyıl depremi 17 Ağustos 1999 depremiydi. Hatırlarsın sen de. Bazıları, 'Adalar kırılmadı, kırılacak ve büyük deprem olacak' dedi. Ben ne dedim, depremin sonrasında? Fayın Yalova-Çınarcık tarafından gittiğini söyledim. Bu görüşüm sonradan da Fransız Rolando Armijo’nun başında olduğu araştırma gemisinin Marmara Denizi'nin tabanına inmesiyle kesinleşti! Ben haklı çıktım ama kimse bunu görmüyor, konuşmuyor.”
Bu arada “Rolando Armijo” ile ilgili kısa bir bilgi vereyim…
99 depremi sonrası Marmara Denizi’nde araştırma yapan geminin kaptanı olan Fransız bilim insanı. Hatırlayan hatırlar… O dönem Türkiye’ye araştırma için geleceği duyulduğunda bile ismi bayağı bir sansasyon yaratmıştı.
Olay olmuştu.
Şener Hoca’ya göre, Armijo'nun İstanbul’a gelirken sahip olduğu öngörüler, yaptığı araştırma sonucunda değişti. Ancak sonuçları kamuoyuyla doğru bir biçimde paylaşılmadı.
Bu durumu şöyle açıklıyor: "Rahmetli Aykut Barka, Adalar fayı, Silivri’nin kuzeyi ve Tekirdağ’ın kuzeyi olmak üzere 3 fayın, 30 yıl içinde 7’nin üzerinde 3 deprem oluşturma riskinin %65 olduğunu iddia etmişti. Sonrasında başka bir tez atıldı ortaya. Bu teze göre de 'Tekirdağ ve Adalar fayı kırılacak, bu kırılma 7,4’lük bir deprem üretecek, ortadaki Silivri ve Kumburgaz fayında risk olmayacak, 7,4 lük deprem %65 ihtimalle 30 yıl içinde gerçekleşecek' denildi. Ama bu tezlerin hepsi, Rolando Armijo’nun Marmara Denizi'nin tabanına inmesiyle geçersizleşti. Marmara Denizi'nin tabanı bilimsel olarak gerçekleri gösterdi. Armijo’nun haritasına göre, fayların ne zaman ve nerede kırıldığı, fayların kırılma tekrarları ve üreteceği depremler gün yüzüne çıktı! Ve bu çalışmalardan önce öne sürülen tezlerin çöpe atılması gerektiğini açıkladı tüm dünyaya. Dünya duydu ama biz bir türlü duyamadık! Çünkü bazılarının işine gelmedi bu gerçekleri paylaşmak! Tabii bir de çalışmaların içeriğine değil, yaratacağı en korkunç senaryoya bakılıyor. Takım tutar misali hoca tutuluyor. Neyi ne kadar doğru söylediğine değil, yurt dışında ne kadar şöhreti, ünü var ona bakılıyor ama hiç mühim değil, ben önüme bakıyorum! 24 sene evvel ne dediysem o noktadayım ve bir gün tarih beni haklı çıkaracak!”
Tabii bu arada Şener Üşümezsoy’un söylediklerinin çarpıtılmaması lazım.
Hoca deprem olmayacak demiyor.
Bilakis çok emin İstanbul’da bir deprem olacağından ancak denildiği gibi şiddette bir sarsıntı beklemiyor.
Ve bakın aynen şunu diyor: "Yakın sürede ve yıkıcı deprem beklemiyorum. Marmara Denizi'nde yapılan son taban çalışmalarını dikkate alarak bunu söylüyorum. Yani bu sözlerim bilimsel gerçeklere dayanıyor. Buna göre de bu faylar 6,5’lik deprem üretir. Ama bu demek değil ki yıkmaz, hasar yaratmaz! Zemini çürük yerlerin üzerine inşa edilmiş çürük binaların tamamını yıkar! Zemini sağlam olsa da çürük olan binaları yine yıkar! Bunun için de elbette ki hemen önlem alınması lazım İstanbul’da!”
Yani değerli İstanbullular…
Sonuçta ne olursa olsun deprem olacak İstanbul’da ve bu depremin yaratacağı tahribatı en aza indirmek için de elimizden geleni yapmalıyız!
99 öncesi veya sonrası hiç fark etmez!
Lütfen binalarınızı lütfen kontrol ettirin…
Ve sorun varsa da önlem için ne yapmanız gerekiyorsa yapın lütfen!