Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Bir kitap fuarını daha arkamızda bıraktık. 2017’nin ilk kitap fuarı Ankara’da yapıldı, bu hafta bitti. 250 yayınevi 27 sahafın katıldığı fuar hava koşullarının çıkardığı zorluğa rağmen çok canlıydı, kitaplara ilgi büyüktü.

        Kar, buz, tipi, yağmur hiç biri fuara akın akın gelen okurları durduramadı.

        Fuara girerken bardaktan boşanırcasına yağan yağmurdan elimdeki şemsiyeye rağmen sırılsıklam olmuştum. İndiğim arabadan salona kadar yürüdüğüm iki dakikalık yol ıslanmama yetti. Kötü havayı umursamadan gelen, fuarı dolduran okurlar içimi aydınlattı. Söz açıldığında ülkemizde okuma oranının düşüklüğünden söz edilse de son yıllarda kitap okuma oranının arttığını gözlemliyorum.

        YAZARIN MUTLULUĞU

        Fuarlarda gelen okurların çoğu kitap almak dışında sevdikleri yazarlarla bir araya gelmek, onlarla tanışmak söyleşi yapmak için geliyorlar. Standıma gelen okurlarımla söyleşi yapmak bir yazar olarak ayrı bir mutluluk veriyor. Söyleşirken roman kahramanlarımı çok iyi tanıdıklarını gördüğümde coşuyor, heyecanlanıyorum. Bazen okurlarımın tavsiyeleri de oluyor. Örneğin, ‘keşke o bölüm daha da uzun olsaydı, kahraman böyle de davransaydı’, diyen okurlarım var.

        Okurlarımın romanlarımı bu denli benimsemiş olmaları bir yazar olarak beni çok sevindiriyor, yazma isteğimi körüklüyor.

        Bu son fuardaki imza günümde, kitaplarımı imzalarken kulağıma bildik dizeler geldi. Son romanım Kader Senfonisi’ndeki anonim şiiri kulağıma fısıldar gibiydi birisi, imzayı bıraktım döndüm arkama baktım, kimse yoktu. Heyecanlandım, imzaya devam ettim, ses devam ediyordu.

        Seni uzaklara saldım elimle, gün batıyor gün üstüne dün gibi,

        Kararıp duruyor nereye baksam, ayrılığa kilitlenmiş gün gibi.

        Dayanamadım imzayı bırakıp ayağa kalktım dizelere eşlik etmeye başladım, bana sürpriz yapmak isteyen okurum o an ortaya çıktı. Yanıma yaklaştı birlikte okuduk. Okurlarımın düşünceleri ve örneklemeleri, beni besliyor. Ya öğrenciler, pek çoğu belli ki harçlıklarını bu fuardan kitap almak için biriktirmişler, alacakları kitapların listesini yapmışlar.

        Bazıları bulamadıkları eski basım kitapları sahaflarda arıyor. Tek bir baskısı kalmış yıpranmış kitabı bulduklarında ellemeye korkarak parmak ucuyla sararan yapraklarını çeviriyorlar.

        Küçük okul çocukları kalabalıklar arasından sıyrılıp, küçük elleriyle kitaplara dokunup, bazen ellerine alıp okuyacaklarını seçmeye çalışıyorlar. Kitabı ellerine alıp karıştırırken bir yandan da yazara bakıp onun kitap hakkındaki sözlerini merakla dinliyorlar. Bazen vaav çığlıkları yükseliyor, mutlulukları yüzlerinden belli oluyor.

        Bu tür festival ve fuarlar, kitap okumayı özendirmek, yazarları ve kitapları tanıtmak açısından önemli. Gönül ister ki bu tip organizasyonlar artsın. Barışın, kardeşliğin, uygarlığın, aydınlanmanın ortak dili olan kitaplarda daha sık buluşulsun.

        Diğer Yazılar