Nutuk
Değerli okurlarım, bu günkü yazımda Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün, her sayfasında Cumhuriyet ve bağımsızlığa giden uzun ince yolu anlattığı Nutuk’tan söz etmek istedim.
Gazi Mustafa Kemal 80 yıl önce 15 Ekim 1927 Cuma günü toplanan ‘Cumhuriyet Halk Fırkası’ Cumhuriyet Halk Partisi’nin 2. Büyük kongresinde Büyük nutku okumaya başlamıştı. Gazi CHP’yi 9 Eylül 1923 tarihinde kurmuştu. Kuruluştan sonraki ilk büyük kongre yapılıyordu ama Sivas kongresinde alınan bir kararla Anadolu ile Rumeli Müdafaa-i Hukuk Dernekleri birleştirilmiş, böylece verilecek mücadelede bir bütünlük sağlanmıştı. Bu toplantısı 1. Büyük kongre kabul edilmişti.
20 Ekim Çarşamba gününe kadar süren Gazi’nin bu sunumu, sadece Türkiye’de değil tüm dünyada da beklendiği gibi çok büyük yankılar uyandırmıştı. Cumhuriyet henüz 4 yaşındaydı ama öyle olağanüstü dönemlerden geçilmiş öyle dar boğazlar aşılmıştı ki, Gazi Mustafa Kemal bunu birinci ağızdan kaleme alıp, söylemekte gelecek kuşaklar açısında büyük yarar görmüştü.
Meclis salonu tamamen doluydu ve insanlar adeta nefeslerini tutarak 6 gün boyunca Gazi’yi dinlemişlerdi. Kürsüde son derece şık ve yakışıklı, yaptıklarından müthiş gururlandığı her halinden belli, kimi zaman sesini yükselterek kimi zaman alçaltarak dost düşman tüm dünyaya sesleniyordu,
Ey Türk Gençliği!
‘....1919 yılı Mayıs’ın 19’uncu günü Samsun’a çıktım. Genel durum ve görünüş: ...’ Ülkenin o günlerde içinde bulunduğu durumu tüm çıplaklığıyla anlatıyor, Milli Mücadele günlerinin zor koşullarına değinirken sesi titremeye başlıyor, hele, ‘Ey Türk Gençliği... derken artık daha fazla dayanamıyordu. Ertesi gün İngiliz gazeteleri ‘Gazi gözyaşlarını tutamadı... diye manşet attılar. Doğruydu.
- Nutuk neden ve kime hitaben yazıldı?
Atatürk nutukta Milli Mücadele’yi anlattığı bölümden hemen sonra bu soruyu soruyor ve yine kendisi yanıtlıyordu:
‘Maksadım, inkılabımızın incelenmesinde tarihe kolaylık sağlamaktır. Bütün bu olguların ve olayların cereyanında, Büyük Millet Meclisi ve hükümet başkanı olarak bu görevi yapmaya kendimi mecbur sayarım.’
Konuşmasındaki maksat, anlattıklarının ülkenin dört bir yanında anlatılması idi.
1918-1927 arası son dokuz yılda olup bitenin hesabını soruyor, yanıtını belgelerle veriyordu. Tüm konuşması belgelere dayanıyordu. Hazırladığı metinden birkaç cümle okuyor, yan masadaki kâtibe belge uzatıyordu. Bu nedenle, Osmanlıca olan ilk baskısı iki cilttir, birinci cilt Nutkun metni ikinci cilt ise belgelerdir. Daha sonra da bir süre aynı yöntem uygulandı.
Metin kısmında 192.240 sözcük vardır. Her sayfasında ortalama 360 sözcük bulunan birinci baskıda Nutuk 534 sayfa, belgeleri 344 sayfa tutmaktadır.
Böylece Nutuk iki cilt bir arada 878 sayfalık dev bir eserdir.