Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        1990ların başında iki kutuplu dünya yıkılırken Türkiye’de büyük bir merak ve aynı zamanda bir sevinç fırtınası yükseliyordu. Yaklaşık yetmiş yıllık Sovyet tecrübesi insanlık için birçok öğretici ders anlamına gelmekteydi. Bu sadece o coğrafyada yaşayan milletler açısından değil bütün ülkeler ve milletler için önemli birçok sorunu içerisinde barındırmaktadır. Bunlar arasında totalitarizmin çıkmazları, fiyat maliyet ve tüketici tercihlerine dayanan piyasa mekanizmasının oluşumunu dışlayan bir iktisadi yaklaşımın yanlışlığı, din kurumunun baskı ve yasaklarla tasfiye edilmesinin imkânsızlığı veya dinin yerinin bir ideolojiyle ikame edilme çabasının beyhudeliği ve daha birçoğunu ele alabiliriz.

        Azerbaycan ve Gelişme

        Türk dünyası ülkeleri içerisinde milletleşme sürecini en ileri noktada yaşayan halk Azerbaycan halkıdır. Gerek Türkiye ile tarihsel ve coğrafi olarak yakınlığı gerekse Sovyet işgali öncesinde milletleşme süreciyle ilgili fikirlerin milliyetçilik düşüncesinin en çok tartışıldığı ve yaşadığı yer olmasının bunda önemli bir payı vardır.

        Azerbaycan’ın “halk cephesi” kurarak Sovyetlere karşı ilk bağımsızlık mücadelesini veren ve bunu başaran ülke olması da şüphesiz bu tarihsel ve fikri ilişkilerin mirasçısı olmasıyla ilgilidir.

        Son yıllarda Azerbaycan’da ortaya çıkan siyasal istikrarın ekonomik ve toplumsal bakımdan ülkenin gelişimine yaptığı katkıyı görmek için sadece resmi istatistiklere bakmak yeterli olmayabilir. Uzun değil bir iki yıllık aralıklarla bu ülkeye yapılacak ziyaretlerde bile her defasında nasıl bir gelişme kaydedildiğini tespit etmek mümkündür. Bakü ve diğer şehirlerdeki imar faaliyetleri Sovyetlerden kalan köhne kalıntıların kısa sürede daha şimdiden tasfiye etmiş bulunmaktadır. Azerbaycan’ın ekonomik gelişmesi ilerledikçe, toplumsal entegrasyonun milletleşme sürecini güçlendirecek dinamikleri harekete geçirdiğini görüyoruz.

        Azerbaycan’da bu gelişmeler yaşanırken, ülkenin sahip olduğu stratejik zenginliklerden dolayı karşılaştığı uluslararası sorunlar da giderek artmaktadır. Bu çerçevede Azerbaycan’ın önündeki ilk mesele Batı ve Rusya arasında baskı altına alınma politikasıdır. İkinci mesele Ermeniler’in kamuoyunda Dağlık Karabağ olarak bilinen, aslında çeşitli şehirler ve yerleşim yerlerini kapsayan bir bölgeyi dışarıdan aldıkları destekle fiilen işgal etmiş olmalarıdır. Bu ikinci meselenin aslında birincisinin devamı olduğunu söyleyebiliriz.

        Türkiye Nerede Duruyor?

        Batı bugün tarihte yaşanan bir olayı Türkiye’nin önüne ‘Ermeni sorunu’ olarak koyarken bunu, aslında Türkiye üzerinden Azerbaycan’ı yalnızlaştırma ve baskı altına alma politikasına dönüştürmüş bulunmaktadır. Türkiye burada iki olayla karşı karşıyadır: Bunlardan birincisi Türkiye’nin Azerbaycan üzerinden bütün Türk dünyasına dönük olarak güvenilmez, uluslararası politikada bir değeri olmayan bir konuma itilmesidir ki böyle bir ülkeyle herhangi bir işbirliğinin değersiz hale geleceğini söylemeye bile gerek yoktur. İkincisi ise Türkiye’nin Azerbaycan’la ilişkilerini olumsuz etkileyerek Batı veya Rusya arasında Azerbaycan’ın “kırk katır mı kırk satır mı” tercihine zorlanmasıdır. Bu durumun Türkiye’yi Batı’nın izin verdiği ölçüde hareket eden bağımlı, güdümlü bir konuma mahkum ederek” bölgesel güç “ olma iddiasından uzaklaştıracağı açıktır.

        Şurası açıktır ki, Batı’dan gelen” Ermenistan açılımı “baskısı bir anlamda Türkiye’nin sadece Azerbaycan ile değil bütün Türk Dünyasıyla ilişkilerini çıkmaz bir yola sokmaya dönük bir strateji olduğu gibi Azerbaycan’ını da Batı’ya bağımlı hale dönüştürmek için yapılmış bir girişim anlamına gelmektedir.

        Azerbaycan, Türkiye için yalnızca tarihsel ve kültürel anlamda kardeş bir ülke değil, aynı zamanda ekonomik işbirliği imkânı, enerji yatırım ortağı, potansiyel ticari ilişkiler ve muhtemel politik ittifaklar için yeri vazgeçilemez bir müttefiktir. Türkiye’nin gelecek için bir iddiasının olması Azerbaycan olmadan ne anlama gelir?

        vbilgin@haberturk.com

        Diğer Yazılar