Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        BUNU ben söylemiyorum, bilgiyi Amerikalı otoriteler aralarında paylaşıyorlar hatta zaman zaman basına bile sızıyor. Bir örneği sizlerle paylaşayım. Haber Amerikan ve Türk gazetelerinde çeşitli versiyonları ile 2009 yılından bugüne yer aldı, aynen aktarıyorum:

        "Petrolde yeni arayışlar, Türkiye'de varlığı uzun yıllardır bilinen 5.8 milyar ton rezerve sahip petrol taşlarını gündeme getirdi. ABD Jeolojik Araştırmalar Servisi'nin (USGS) hesaplamalarına göre, Türkiye'nin petrol taşı rezervinden 284 milyon tonluk petrol üretebilecek kapasitesi var. Rezervin 115 milyon tonu Bolu Göynük'te... Yıllık petrol tüketiminin 33 milyon ton olduğundan yola çıkarak Türkiye 8 yıllık tüketiminin tamamını petrol taşından karşılayacak bir potansiyel barındırıyor. ABD'nin yeraltı zenginliklerinin envanterini çıkarmakta olan USGS'nin bütün dünyadaki petrol taşları rezervlerini değerlendiren 2005 tarihli bir raporu bulunuyor. Hemen hemen bütün ülkelerde petrol taşları bulunuyor. Ekonomik olarak işleme potansiyeli olanların sayısı ise çok sınırlı görülüyor. USGS'nin raporunda Türkiye, petrol taşı bakımından önem taşıyan 14 ülke arasında değerlendiriliyor."

        Sevgili dostlar, Türkiye'de sadece taş şeklinde petrol yok, her yerde büyük potansiyel var ama çıkarılması nedense zor! Daha açık yazayım; ülkemizin dört tarafı petrol yatakları ama ne hikmetse sınırın bu tarafında hiçbir şey yok!

        Sonuç: Yukarıdaki haber sadece bir örnek. 2009 yılında da gündeme getirmiştim, son hafta içinde çıkan haberler sonucu yeniden paylaşmak istedim. Türkiye artık bu konuda çok daha sorgulayıcı olmalı ve kaynaklarına sahip çıkmalı.

        Bütün aklım ve kalbimle katılıyorum: Türkiye bir petrol denizi üstünde

        HİÇ baktınız mı bilmiyorum ama gerek özel çalışmalarda, gerekse devlet arşivlerinde Adıyaman, Edirne, Antalya, Hakkâri, Sivas, Saros Körfezi, İskenderun, Erzurum, Van, Kastamonu ve daha sayamayacağım birçok bölgemizde "arama-kapatma-engelleme" şeklinde gerçekleşen, yaşayanların resimleriyle kaydettiği yüzlerce olay var. Peki ne olmuş buralarda? Olan çok açık; kuyular açılmış, nedense sonrasında anlamsız bir şekilde kapatılmış hatta mühürlenmiş.

        Konu sadece "açma-kapama" kadar basit de değil! İşin özü daha derinde hatta 1950 sonrasında yaşananları bilmeden detayı anlamak kolay değil! Bu noktada 1950-1960 arasına dönelim ve hatırlayalım. Türkiye'de o zaman tartışılan konu yine petrol. Bir kanun yapmak gerekli ve aranan isim hemen bulunuyor; İsrail petrol kanununu yapan hukukçu-jeolog Max Ball...

        Lütfen dikkat! Aranan uzman İsrail'den geliyor. Bu geliş Menderes'i rahatsız ediyor ve dönemin Başbakanı Menderes, Ball'ın gelişi dolayısıyla şu açıklamayı yapıyor; "Biz, petrol kaynaklarımızın üretilmesinde ecnebi sermaye ile işbirliğinin zaruri olduğuna inanan bir parti ve hükümetiz..." Aynı dönemde İsmet İnönü'den karşı açıklama geliyor; "Tarihte yabancılar kapitülasyonlar himayesiyle Türkiye'yi istismar ettiler, petrol kanunu bir kapitülasyon kanunudur. Biz bu memleketi sokakta bulmadık yabancı ellere kaptırmayız. Bu kanunun her maddesi Türk Devleti'nin petrol işletmemesi üzerine kurulmuştur. Bırakmam yakalarını... " Böyle söylüyor ama 1960 sonrası gücüne rağmen, İnönü dahi bu yasayı asla elleyemiyor.

        Sonuç 1: Yukarıda örneğini net olarak gördüğünüz gibi ne 1980 sonrasında ne 28 Şubat sürecinde ne de sonrası güçlü iktidarlar döneminde; kimse Türkiye'deki petrolü çıkarma yetisine sahip olamadı.

        Sonuç 2: Türkiye'nin hâlâ bir petrol kanunu yok!

        Sonuç 3: Türkiye yabancı uzmanları işin içine sokmadan kendi toprakları için bir kanun yapmalı hatta Kuzey Irak başta olmak üzere periferisinin bu konuda nasıl şekilleneceği üstünde çalışmalı.

        Son söz: Türkiye'de petrol olduğuna inanan biri olarak konu hakkında son 10 yılda birçok araştırma yaptım, yazı yazdım. Yıl 2011, Türkiye IMF'den kopmuş ve 2007'den sonra "cihan devleti olma" yolunda... Böyle bir dinamik içinde yapılacak tek bir hamle var; böyle bir yapıya yakışır bir petrol politikamızın olması...

        Diğer Yazılar