Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Yaşam Yeni yıl neden 1 Ocak'ta başlar?

        Aralık ayı girdiğinden beri bazılarımız sevdikleri için yeni yıl hediyeleri hazırlıyor bazılarımız ise geçtiğimiz yılın nasıl geçtiğini anlamaya, kendi muhasebesini yaparak hatalarını görmeye, başarının hakkını vermeye, yaşadıklarını anlamlandırmaya çalışıyor. 31 Aralık gecesi saatler 00.00'a geldiğinde takvimler 1 Ocak'a geçecek ve bu sefer değişen sadece gün ve ay olmayacak, sene de değişecek. Bazılarımız bir yaş daha büyüyecek, hayatta ileriye doğru atılmış büyük bir adım kayıtlara geçecek...

        Ezberlenmiş bir şekilde kutlanan şeylerden biri de yeni yıl... Hepimiz bu döngüyü her sene pek de sorgulamadan gerçekleştirmek için çabalıyoruz. 1 Ocak'ta yeni bir ay ve yeni bir yıl başlıyor. Peki aslında bu yeni yılın başlamasını temsil eden gün neden 1 Ocak? Bunu çok azımız merak ediyor.

        Belki de söze önce dünyanın her yerinde yeni yılın 1 Ocak'ta başlamadığını söyleyerek başlamalıyız... Yeni senenin başlayacağı tarih aslında toplulukların kullandığı takvime göre değişebilir.

        Dünyanın büyük çoğunluğu miladi takvim kullanıyor ve 1 Ocak'ta senenin değişmesi aslında miladi takvimle alakalı bir durum. Roma'yı imparatorluğa çeviren büyük komutan Jül Sezar'ın Ocak ayını yeni yıl için bir “kapı aralığı” olarak düşündüğü söylenir. Ancak 1 Ocak'ın hikayesi elbette sadece Sezar'la ilgili değil...

        HER ŞEY SEZAR'IN BAŞININ ALTINDAN ÇIKTI!

        Yeni yıl ve takvim hikayesi Sezar'dan ibaret değil evet ama yolu yine Roma'ya çıkıyor... Büyük Roma İmparatorluğu'nun bir yüzü sağa, bir yüzü ise sola bakan iki yüzlü tanrısı Janus'u duydunuz mu? Janus'un bu iki yüzü bazılarına göre "biri ileri, biri geriye bakan yüzler" olarak kaydedilmiştir. Janus Romalılar için "kapıların ve geçitlerin tanrısı" olarak kabul edilirdi.

        Ocak ayının batı dillerindeki ismi January, Janvier, Januar gibi sözcüklerden oluşur. Bu isim Roma'nın iki yüzlü tanrısı Janus'un isminden türemiştir. Julius Caesar, Janus’un adının izlerini taşıyan Ocak ayını 'yeni bir yıla açılan kapı' olarak görmek gerektiğini düşünmüş. Ve bu düşüncesini hazırlattığı Jülyen Takvimi'ne de yansıtmış! Milattan Önce 46 yılında kabul edilen Jülyen Takvimi, 1 Ocak’ı yılın ilk günü yapmış.

        Batı dünyasında 16. yüzyıla kadar kullanılan Jülyen Takvimi konsüllük yılıyla da uyumlu hale getirilmiş ve Roma'da en üst düzey yöneticileri olan konsüllerin arasına katılacak yeni konsüller de 1 Ocak'ta göreve başlar olmuş.

        Roma Tanrısı Janus
        Roma Tanrısı Janus

        Sezar için Jülyen takvimi, bir siyasi araç ve silahtı. Roma orduları yeni toprakları fethederken, İmparatorluk genellikle yeni tebaalarına bazı dini ve sosyal geleneklerini sürdürme özgürlüğü veriyordu. Ancak takvim oluşturulduktan sonra, yalnızca tutarlılık için değil, aynı zamanda tüm vatandaşlara Roma otoritesini ve Sezar'ın gücünü hatırlatmak için İmparatorluğun her köşesinde kullanılmaya başlandı.

        REKLAM

        1 Ocak'ta yeni bir yıl başlarken Romalıların içkili ve danslı kutlamalar yaptığı biliniyordu ancak Roma düşünce ve Hristiyanlık Roma dışında Avrupa'da da yaygın bir hal alınca bu alışkanlık bırakılmış. Avrupalılar yeni yıl kutlamalarını pagan bir gelenek olarak görmüş ve yılın ilk gününü değiştirmişler! Yılın ilk günü Hristiyanlığı korumak ve yaymak amacıyla bazı ülkelerde 25 Mart’a, yani Hristiyanların Meryem’e mucizevi bir şekilde hamile olduğu haberinin verildiği günü anımsadığı tarihe çekilmiş.

        Bazı ülkeler özellikle Katolikler için Noel günü olarak da kabul edilen 25 Aralık’ı veya Paskalya’yı kullanmayı önceledi ve yılbaşı kutlamayı çok da önemsemedi. Ama bu alışkanlığın halk arasında dönüşmesi yönetimlerin aldığı kararları uygulamak kadar kolay ve hızlı olmadı. Sıradan halk, yılın ilk günü olarak 1 Ocak’ı kullanmaya devam etti. Yılın ilk gününün bazı yerlerde 25 Mart, bazı yerlerde 25 Aralık, halk arasında ise 1 Ocak'ta olması elbette kaosu da beraberinde getirdi.Bu karmaşaya Orta Çağ’da bir papa son verdi.

        GREGORYEN TAKVİMİNİN ORTAYA ÇIKMASI

        Jül Sezar'ın Jülyen Takvimi'ndeki hatalar vardı ve bu hatalar Jülyen yılının güneş yılıyla hizasını kaybetmesine neden olmuştu. Jülyen takviminde bu hata yüzünden her 128 yılda bir gün kayboluyordu. Öyle ki 1582’ye gelindiğinde kaybedilen günlerin sayısı 10 güne ulaşmıştı. Yıllar içinde İlkbahar Ekinoksu ve bu dönemde kutlanan Paskalya sürekli öne geliyordu. Papa Gregory XIII, Paskalya tatilini sürekli yeniden düzenlemekten çok yorulmuştu. Papa Gregory XIII, bir karar verdi ve her dört yılda bir, tek bir artık gün kullanan ve hizayı koruyan yeni bir takvim tasarladı. Ayrıca 1 Ocak’ı yılın ilk günü olarak geri getirdi. İşte Gregoryen takvimi böyle ortaya çıktı! Gregoryen takvimi ile miladi takvim aynı şey, ama siz zaten anlamışsınızdır!

        Takvim karmaşasından yorulan devletler ve özellikle de Katolik ülkeler Gregorian takvimini hemen kabul etti ancak Protestan ve Doğu Ayini ülkeleri biraz daha temkinli yaklaştı. Rusya, 1917 devriminden sonra daha fazla direnmedi ve Jülyen takvimini bırakıp Gregorian takvimine geçti. Gündelik pratikte gregoryen takvim kullanılsa da bugün bile Doğu Ortodoks Kilisesi, liturjik yılını belirlemek için ya geleneksel ya da revize edilmiş Jülyen takvimine başvuruyor.

        Hz. İsa'nın doğduğu yılı milat aldığı için Miladi Takvim olarak da anılan bu takvimde bir yıl 365 gün ve 6 saatten oluşur. Senenin ilk günü Roma tanrısı Janus'u hatırlatan 1 Ocak'tır. Artık gün de 4 senede bir takvime eklenen 29 Şubat'tan başkası değil...

        ÖNERİLEN VİDEO
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ