1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü kutlu olsun
İşçilerin hakları için mücadelesinden doğan 1 Mayıs, dünyanın birçok ülkesinde olduğu gibi Türkiye'de de Emek ve Dayanışma Günü adıyla resmi bayram olarak kutlanıyor. Covid-19 salgını nedeniyle 2 yıldır meydanlarda kutlanamayan 1 Mayıs için bu yıl İstanbul'da adres Maltepe, Ankara'da Tandoğan, İzmir'de ise Gündoğdu meydanları... İstanbul'da Cumhuriyet Anıtı ve Taksim Meydanı çevresi ile İstiklal Caddesi'ne çıkan sokaklar, 1 Mayıs önlemleri kapsamında bariyerlerle kapatıldı. Birleşik Metal-İş, HAK-İŞ, DİSK ve TÜRK-İŞ üyeleri, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü nedeniyle Taksim'deki Cumhuriyet Anıtı'na çelenk bıraktı.
Dünyada ve Türkiye'de Covid-19 salgını nedeniyle iki yıldır coşkuya hasret 1 Mayıs, bu yıl yeniden meydanlarda kutlanacak. Türk-iş ve Hak-İş bu yıl da hem salgının tam olarak bitmemesi hem de Ramazan Bayramı arifesine denk gelmesi sebebiyle meydanlarda geniş katılımla kutlamayacak.
TAKSİM MEYDANI VE ÇEVRESİ BARİYERLERLE KAPATILDI
İstanbul'da, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nde, toplantı ve gösteri yürüyüşü yapılmasına izin verilmeyen Taksim Meydanı ve çevresinde sıkı güvenlik önlemleri alındı. Önlemler kapsamında Taksim Meydanı, Talimhane, Tarlabaşı, Divan Kavşağı, Gezi Parkı etrafı, Atatürk Kültür Merkezi önü ve Sıraselviler ile İstiklal Caddesi'ne kadar tüm bölge, bariyerlerle çevrilerek girişlere kapatıldı.
Polis ekipleri, Taksim Meydanı'na çıkan tüm noktalarda kontrol alanları oluşturdu. Vatandaşların ve turistlerin meydana giriş ve çıkışlarına izin verilmedi. Bir grup turist ile tur rehberi olduğunu belirten kişi de geçişlerine izin vermeyen polis ekipleriyle tartıştı.
Taksim Meydanı'ndan Tünel'e kadar İstiklal Caddesi'ne açılan tüm yollar ve sokaklarda da güvenlik önlemleri alındı. Demir bariyerlerle kapatılan cadde ve sokaklarda polis ekipleri nöbet tutuyor. Ayrıca Taksim'e çıkan tüm yollarda ve kavşaklarda trafik ekipleri de hazır bekliyor.
Öte yandan, Şişli Ergenekon Caddesi'nde 10 kişilik, Feriköy Mezarlığı yanında da 6 kişilik grup sloganlar atarak meydana yürümek istedi. Polis ekipleri slogan atan kişileri uzaklaştırdı.
CUMHURİYET ANITI'NI ÇELENKLER BIRAKILDI
Birleşik Metal-İş, HAK-İŞ, DİSK ve TÜRK-İŞ üyeleri, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü nedeniyle önlemlerin alındığı Taksim'e geldi. Sendikaların başkan ve üyeleri Taksim'deki Cumhuriyet Anıtı'na çelenk bıraktı.
Burada bir konuşma yapan DİSK Başkanı Arzu Çerkezoğlu, basın mensuplarının da 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nü kutladı. Çerkezoğlu, Taksim Meydanı'nın 1 Mayıs kutlamalarına yasaklı olmasına tepki göstererek, "Bu 1 Mayıs'ta bir kez daha Taksim yasağını asla kabul etmeyeceğimizi, Taksim irademizden vazgeçmeden Maltepe Meydanı ve Türkiye'nin dört bir yanında alanlarda buluşacağımızı ve mutlaka bu ülkede, İstanbul'da, bu kentte Taksim Meydanı'nda 1 Mayısları yaptığımız; eşitliğin, özgürlüğün, adaletin, barışın ve kardeşliğin Türkiye'sini, yani emeğin Türkiye'sini kurma kararlılığımızı bugün burada bir kez daha ifade ediyoruz" diye konuştu.
1 Mayıs 1977'de hayatını kaybedenleri Kazancı Yokuşu'na çelenk bırakan DİSK ayrıca KESK ile birlikte 1 Mayıs'ı İstanbul Maltepe'de düzenleyecekleri mitingle kutlayacak.
Hak İşçi Sendikaları Konfederasyonu (HAK-İŞ), 1 Mayıs programını geçen yıl olduğu gibi bu yıl da bir haftaya yaydı. 25 Nisan-1 Mayıs arasını "1 Mayıs Haftası" olarak kutlayan Hak-İş, bu kapsamda dijital platformlarda, meydanlarda ve iş yerlerinde çalışanların taleplerini dile getirdi.
HAK-İŞ İstanbul İl Başkanlığı korteji, Gümüşsuyu Caddesi'nden "Hak-iş yürüyor mücadele büyüyor", "Yaşasın 1 Mayıs İşçilerin Bayramı", "İşte Hak-İş, İşte 1 Mayıs" sloganları atarak Kazancı Yokuşu'na geldi. Taksim Meydanı'nda 1 Mayıs 1977'de yaşanan olaylar sırasında hayatını kaybedenlerin anısına Kazancı Yokuşu'na karanfil bırakan gruptakiler, daha sonra Taksim Cumhuriyet Anıtı'na geçerek buraya çelenk sundu.
Burada konuşan HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan, birlik, mücadele ve dayanışma gününde Taksim'de olduklarını anlatarak, "Bu mekan bundan tam 45 yıl önce bir kaosun, bir katliamın, bir ihanetin olduğu yerdir. Birlik, mücadele ve dayanışma için bu alanı dolduran emekçiler ne yazık ki kirli bir organizasyonun ve komplonun kurbanı edilmişlerdir." dedi.
Birlik mücadele dayanışma gününü kardeşçe, dostça, birlik, beraberlik içerisinde kutlayan işçilerin, bir provokasyonla bu alanda sıkıştırıldığını aktaran Arslan, 34 emekçinin 29'unun boğularak ve ezilerek, 5 emekçinin de kurşun yarasıyla hayatını kaybettiğini ifade etti.
'BİZİM İÇİN TAKSİM'İN SEMBOLİK ANLAMI VAR'
Mahmut Arslan, aradan 45 yıl geçmesine rağmen hala bu ihanetin faillerinin bulunamadığına dikkati çekerek, "Bu organizasyon ülkemizi 12 Eylül 1980 darbesine götüren sürecin başlangıcı olmuştur. Bu kirli, bu hain eller ne yazık ki Türkiye Cumhuriyeti devleti tarafından henüz tespit edilememiştir. Biz ülkemizin emekçileri olarak ülkemizin kardeşliğine, barışına, dostluğuna, birliğine inanmış Hak-İş olarak bu ihaneti gerçekleştirenlerin bir an evvel bulunmasını ve bunların en ağır şekilde cezalandırılmasını istiyoruz" ifadelerini kullandı.
Emekçilerin, başka meydanlarda birlik, mücadele ve dayanışma gününü kutlamayı da öğrendiğini dile getiren Arslan, "Hak-İş, bu meydanda olduğu gibi Türkiye'nin her köşesinde birlik, mücadele, dayanışma gününü geniş katılımlı çalışmalarıyla geniş etkinlikleriyle gerçekleştirmeyi başarmıştır. Onun için, bizim için Taksim'in sembolik bir anlamı var. Burada kaybettiğimiz kardeşlerimizin anısına her yıl Kazancı Yokuşu'nda onları anacağız" diye konuştu.
Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ) üyeleri, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü nedeniyle geldikleri Taksim'de Kazancı yokuşuna karanfil bıraktıktan sonra Cumhuriyet Anıtı'na da çelenk bıraktı. TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay, işçilerin 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nü kutladı.
'ASGARİ ÜCRET İÇİN TEMMUZ'U BEKLEMENİN BİR ANLAMI YOK'
Çelenk bıraktıktan sonra açıklamalarda bulunan TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay, "Bugün 81 vilayette, 5 bölgemizde 424 sendikamız, 30 bin aktif temsilcimizle beraber ana temamız 'hayat pahalılığı, örgütlenme'. Bu saatte Türkiye'nin bütün alanlarında arkadaşlarımız hayat pahalılığını, örgütlenmeyi anlatacak. TÜRK- İŞ her siyasi görüşten, her düşünceden, her takımı tutan topluluktan oluşan bir devasa bir kurum. 70 senedir, ülkeden yana olduk, emekliden yana olduk, emekçiden yana olduk, işçiden yana olduk. Mazlumdan yana olduk. Türk bunu sürdürmeye devam edecektir" dedi.
AÇIKLANAN ENFLASYONU ASGARİ ÜCRETLİYE VERSİNLER
Gazetecilerin asgari ücrete ara zamla alakalı sorduğu soruyu yanıtlayan Atalay, "Asgari ücret için Temmuz'u beklemenin bir anlamı yok. Aralık'ı beklemenin de bir anlamı yok. Her ayın 4'ünde bundan 3 gün sonra enflasyon açıklanacak. O açıklanan enflasyonu asgari ücretliye versinler, emekliye versinler, işçinin tamamına her ay versinler. Haziran'ı falan beklemenin bir anlamı yok" ifadelerini kullandı.
TÜRK-İŞ ayrıca, kutlamalar programı kapsamında 1 Mayıs bildirisini il temsilciliklerinde basın toplantısı ile açıklayacak. Konfederasyon ve bağlı sendikaların genel merkezlerine "Sendikasızlaştırmaya, güvencesiz çalıştırmaya, geçici işçiliğe, kamuda taşeron işçiliğine son. Emeklilikte yaşa takılmaya, hayat pahalılığına hayır. İnsanca yaşamak istiyoruz" pankartları asan TÜRK-İŞ, #turkissessizkalmaz etiketiyle sosyal medyadan işçilerin sorun ve taleplerini gündeme getirecek.
Hemşireler ve Tüm Sağlık Profesyonelleri Sendikası (Hep-Sen) ile Sağlık Hizmetleri Sendikası (Sahim-Sen) üyeleri, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nde Taksim Meydanı'ndaki Cumhuriyet Anıtı'na çelenk bıraktı. Ardından grup, Kazancı yokuşuna da karanfil bıraktı.
Ankara'daki kutlamaların adresi Tandoğan olacak, İzmir'de 1 Mayıs için Gündoğdu Meydanı'nda toplanılacak.
1 MAYIS KUTLAMA MESAJLARI
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nü yayımladığı mesajla kutladı. Oktay, sosyal medya hesabından paylaştığı mesajında, "Ülkemizin kalkınması, milletimizin refahı için emek veren, alın teri döken işçi kardeşlerimizin 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nü kutluyorum" ifadesine yer verdi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü dolayısıyla yayımladığı mesajında, emeğin ve alın terinin bayramı 1 Mayıs'a ulaşmanın heyecanı ve mutluluğu içinde olduklarını belirtti. "Cephede savaşan kahramanlar, kağnı arabalarıyla cepheye cephane taşıyan kahramanlar... Ama bir de küçük atölyelerde büyük bir maharet ve el emeğiyle o cephaneleri üreten, alın terleri Kurtuluş Savaşı'na can suyu olan kahramanlarımız var. Terör şehitlerimiz sadece asker, polis, jandarma değil. Ücra köylere elektrik getirmek için çalışırken yol yaparken, baraj yaparken hain terör örgütünün saldırısına uğrayıp şehit olan, bazı emek savunucularının unuttuğu ama milletin unutmadığı mühendislerimiz, işçilerimiz, şantiye şeflerimiz, kepçe operatörlerimiz var" değerlendirmesinde bulunan Soylu, mesajında şu ifadelere yer verdi:
"Meşhur sanayi devrimini işçilerin sömürüsü ve insanlık dışı hayat koşullarına mahkum etmenin üzerine bina eden emperyalist batı zihniyetine karşı usta-çırak duygusu ve 'işçinin çalıştığının karşılığını alın teri kurumadan veriniz.' hadis-i şerifindeki anlayışla kurguladığımız çalışma hayatımız, elbette ki çok daha insani ve çok daha medenidir.
'HİÇBİR MADDİ KARŞILAKLA ÖDENMEZ BİR PAYI VARDIR'
Kuruluşunda olduğu gibi, güzel cumhuriyetimizin, özellikle 21. yüzyılın başından itibaren elde ettiği güç ve kapasitede de işçilerimizin ve her kademeden çalışanlarımızın emeğinin, alın terinin, bilgi ve becerilerinin payı büyüktür. İnsansız hava araçlarımızdan, helikopterlerimize, yazılımlarımızdan sanayi ürünlerimize kadar dünyanın dört bir yanına ihraç ettiğimiz her ürün, sadece zenginleşmek değil, mazlumlara umut olma, dünyaya adalet ve huzur getirme gayretinde olan bu ülkenin en önemli güç kaynaklarından biridir. Terörle mücadele ederken terörizme karşı verdiğimiz büyük mücadelede de 2 bin 800 metre rakımdaki köylere yol götüren, altyapı götüren, terörün yıkımlarını parklarla, bahçelerle temizleyen işçilerimizin, mimar ve mühendislerimizin emeği ve alın terinin büyük ve hiçbir maddi karşılıkla ödenmez bir payı vardır."
Soylu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde, eskinin acı hatıraları üzerine bir set çekip istismarına da izin vermeyerek "1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü" olarak kabul ve resmi tatil ilan edilen bu özel günün bundan sonra da aziz millete, çalışanlara, çalışma hayatına moral ve gurur kaynağı olmaya devam edeceğini vurgulayarak, "Salgın hastalık sebebiyle pek çok alışkanlığımızdan uzak kaldığımız bir dönemden sonraki bu ilk 1 Mayıs, inşallah yine eskisi gibi meydanlarda halaylarla, Ramazan Bayramı sevinciyle katlanmış olarak huzur ve barış içinde kutlanacaktır." ifadesini kullandı.
İçişleri Bakanı Soylu, ülkenin kalkınmasında, gelişmesinde, gündelik hayattaki tüm ihtiyaçların karşılanmasında alın terleriyle ve emekleriyle katkı koyan işçilerin, memurların, güvenliği sağlayan kolluk birimlerinin, sağlık çalışanlarının, yazılımcıların, mühendislerin, mimarların, üretimden adalete kadar bütün alanlarda çalışma hayatının bir parçası olan aziz milletin her ferdinin, emekleriyle emekli olmuş tüm büyüklerinin 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nü kutladı; ekmeğini kazanma gayretiyle emek verirken hayatını kaybeden, şehit olan tüm çalışanları rahmet ve minnetle andı.
'TÜRKİYE, İŞÇİLERİNİN EMEĞİYLE BÜYÜYOR'
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nü kutladı. Bakan Bilgin, sosyal medya hesabından, bakanlığın 1 Mayıs dolayısıyla hazırladığı videoyu paylaşarak, şu ifadeleri kullandı:
"Türkiye, işçilerinin emeğiyle büyüyor; emekçilerinin göz nuru, bilek gücü, akıl hüneri sayesinde hız kesmeden yeni hedeflere yürüyor. Daha büyük hedeflere, daima omuz omuza… 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'müz kutlu olsun."
'OMUZ OMUZA YARINLARA İLERLEYECEĞİZ'
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, insan için daima daha iyisini, daha fazlasını sunma kararlılığıyla bugün gelinen noktayı bir başlangıç kabul ettiklerini, mümkün olan en üst seviyede işçi ve emekçinin beklentilerini karşılayarak omuz omuza yarınlara ilerleyeceklerini bildirdi.
Bakan Ersoy, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü dolayısıyla yayımladığı mesajında, hayatın içinde kullanılan her ürünün, faydalanılan her hizmetin ardında yoğun bir mesainin olduğunu daima hatırlamak gerektiğini belirtti. İhtiyaçların sorunsuz karşılanmasının, hizmetlere eksiksiz ulaşımın, bu mesaiyi yapan, bu sürecin sürekliliğini sağlayan kadın ve erkekler sayesinde olduğuna işaret eden Ersoy, şunları kaydetti:
"Onların alın teri ve emeği, 'hayat akışı' deyip sıradanlaştırdığımız, günbegün geride bıraktığımız her anın devamlılığını mümkün kılmakta ve her ayrıntının merkezinde yer almaktadır. Maaşlarından iş yeri koşulları ve sosyal ihtiyaçlarına kadar işçi ve emekçimizin mesaisinde adil ve hakça yapılan her iyileştirme, düzenleme ve uygulama, aldığımız hizmetin, kullandığımız ürünün kalitesini; milletimizin refah ve huzurunu, ülkemizin güçlü geleceğini temin etme sorumluluğumuzun gereğidir. Bu farkındalık, son 20 yılda benzeri görülmemiş düzenlemelerin gerçekleştirilmesini mümkün kılmıştır. Aynı bilinçle ve insanımız için daima daha iyisini, daha fazlasını sunma kararlılığıyla bugün gelinen noktayı bir başlangıç kabul ettiğimizi, mümkün olan en üst seviyede işçi ve emekçimizin beklentilerini karşılayarak omuz omuza yarınlara ilerleyeceğimizi bir kez daha belirtmek isterim. 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü kutlu olsun."
MEMUR-SEN: YETKİLİ SENDİKA OLMANIN HAKKI TESLİM EDİLMELİ
Memur-Sen, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü dolayısıyla bildiri yayımladı. Bildiride, sendikal mücadelenin ve çalışma hayatının niteliğinin artırılması için uluslararası normların uygulanması gerektiği vurgulandı. Kamu görevlilerinin iş güvencesinin korunması, grev ve siyaset hakkının teminat altına alınması, yeni anayasa çalışmalarına öncelik verilmesi istenen bildiride, şu ifadelere yer verildi:
"Yüksek enflasyonun bitmesini, ekonomik krizlerin sona ermesini, maaşların yükselmesini, alım gücünün değerlenmesini, kamu görevlileri ve emekçilerimizin rahat bir nefes almasını istiyoruz. Ek göstergeler; adil, hakkaniyetli, kariyer ve liyakat odaklı, bütüncül bir bakış açısıyla kamu görevlilerinin tamamını kapsayacak şekilde sonuçlanmalı. Yerel seçimlerde yönetimi el değişen belediyelerde görevine son verilen personel görevlerine iade edilmeli, boşta geçen süreleri telafi edilmeli ve gelir kayıpları da tazmin edilmeli. Mevcut toplu sözleşme sisteminin taraflar arası eşitliğe, uluslararası norm ve kararlara, evrensel ilkelere uygun hale getirilmesini, büyük Türkiye idealiyle uyuşmayan örgütlenme önündeki yasakların kaldırılarak grev hakkının kamu görevlilerine tanınmasını istiyoruz."
'EMEKLİLERİN BAYRAM İKRAMİYELERİ ARTIRILMALI'
Ekonomik ve Sosyal Konsey gibi katılımcı demokrasi seçeneklerinin artırılması ve mevzuatına uygun şekilde toplanması gerektiği belirtilen bildiride, şunlar kaydedildi:
"Kadın kamu görevlilerimizin çalışma hayatında desteklenmesini, annelik haklarının korunmasını, doğum sonrası yarım zamanlı çalışma hakkına ilişkin yönetsel düzenlemenin gerçekleştirilmesini, kreş ihtiyacının karşılanmasını, kadına yönelik şiddetin engellenmesini ve kadın kamu görevlilerinin yönetim görevlerinde daha fazla yer almasını önemsiyoruz. Emeklilerin bayram ikramiyelerinin artırılması, eş ve çocuk yardımından faydalandırılması; engelli kamu görevlilerimizin mali haklarında iyileştirme yapılması, emeklilik haklarında düzenleme ve çalışma şartlarında pozitif ayırımcılık yapılması gerektiğini vurguluyoruz. Ek ödemelerin; sadece çalışırken değil, emekli olduktan sonra da emekli ikramiyesine ve emekli maaşına yansıtılması gerektiğini belirtiyoruz."
Bildiride, zam ve tazminatların günün koşullarına uygun hale getirilmesi, evlenme yardımı ve bayram ikramiyelerinin kamu görevlilerine de ödenmesi gerektiği ifade edilerek, şu talepler sıralandı:
"Kadrosuz usta öğreticilerin, ek ders karşılığı görev yapanların, vekil ebe-hemşirelerin, vekil imamların, üniversiteli işçilerin, kamu dışı aile sağlığı çalışanlarının bilgi, birikim ve tecrübelerinin görülmesini, kamunun ucuz işçilik yerine kadrolu istihdam ile kaliteli kamu hizmetini esas almasını istiyoruz. İzinler iş günü esasıyla kullanılmalı, fiili hizmet zammının kapsamı genişletilmeli, yardımcı hizmetler sınıfı ve idari hizmetler sınıfı personel sistemi kaldırılmalı, personeli durumuna uygun sınıfa aktarılmalı. Görevde yükselme ve unvan değişikliğinde engellerin kalkmasını, kariyer ve liyakat esaslı olmasını, kadro-derece sınırlamasının son bulmasını, 4/B'ye geçirilen 4/C'li personelin zorunlu emekliliğinin kaldırılmasını bekliyoruz. Yetkili sendika olmanın hakkı teslim edilmeli, dayanışma aidatı uygulamasına geçilmeli, adaletin tesisi bakımından toplu sözleşme hükümleri eşit değil, adil uygulanmalı diyoruz."
TÜRK VETERİNER HEKİMLERİ BİRLİĞİ MERKEZ KONSEYİ
Türk Veteriner Hekimleri Birliği Merkez Konseyi, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü dolayısıyla bir mesaj yayımladı. Mesajda şu ifadeler yer aldı:
"1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü; emeği ile hayatını kazanan, alın teriyle geçimini temin eden tüm çalışanların birlik, emek ve dayanışma günüdür. 1 Mayıs, demokrasi ve güvenli bir geleceği simgeleyen yönü ile hem ülkemizde, hem de tüm dünyada ayrıca önem taşımaktadır. Unutulmaması gereken, huzur ve mutluluk için ve insanca bir yaşam için emek merkezli sosyal adaletin tesisidir. Bu olmadan güçlü olmayı başarmak, saygın olmak, söz sahibi olmak mümkün değildir. Bütün zamanlarda olduğu gibi, Covid-19 ile mücadele edilen bu sıkıntılı günlerde de emeğin, dayanışmanın ve alın terinin ne kadar değerli olduğu bir kez daha yaşanarak görülmüştür. Bu vesile ile tüm meslektaşlarımızın ve emek sahibi herkesin 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Gününü kutluyoruz."
NASIL DOĞDU?
ABD'de işçilerin, günlük çalışma sürelerinin 8 saate indirilmesi için 1884'te başlattığı mücadeleyle ortaya çıkan 1 Mayıs, 1886'da başlatılan kitlesel grevlerle yaygınlaşarak küresel nitelik kazandı. 1889'da II. Enternasyonalin Paris'teki kongresinde yılda bir günün, dayanışmaları amacıyla işçilerin ortak bayramı ilan edilmesi kararlaştırıldı. Amerikalı sendikacıların önerisi üzerine o gün "1 Mayıs" olarak belirlendi.
TÜRKİYE'DE 1 MAYIS
1911: İşçi Bayramı, Osmanlı Devleti sınırlarında ilk kez Selanik'teki tütün, pamuk ve liman işçilerince kutlandı.
1912: İstanbul'da ilk kutlama yapıldı.
1922: Türkiye Cumhuriyeti'nin Sovyetler Birliği ile dostluk ilişkileri çerçevesinde Ankara'da kutlandı.
1923: Cumhuriyet tarihinde ilk kez 1 Mayıs'ta resmi olarak bayram kutlaması yapıldı.
1977: Taksim Meydanı'nda düzenlenen 1 Mayıs programında, DİSK Genel Başkanı Kemal Türkler'in konuşması sırasında açılan ates sonrasında 36 kişi yaşamını yitirdi.
1981: 12 Eylül askeri darbesinin ardından 1 Mayıs bayram olmaktan çıkarıldı.
2009: 1 Mayıs, "Emek ve Dayanışma Günü" olarak resmi tatil ilan edildi.
100 İŞÇİDEN 14'Ü SENDİKALI
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının iş kollarındaki işçi ve sendikaların üye sayılarına ilişkin Ocak 2022 istatistiğine göre, Türkiye'de 15 milyon 294 bin 362 işçiden 2 milyon 189 bin 645'i sendika üyesi. Bu rakamlara göre işçilerde sendikalaşma oranı yüzde 14,32 düzeyinde.
Türk-İş, 1 milyon 213 bin 439 ile en fazla üyeye sahip konfederasyon unvanını korurken, Türk-İş'i 727 bin 187 üyeyle Hak-İş, 212 bin 593 üyeyle DİSK izliyor.
En fazla üyeye sahip işçi sendikaları ise 243 bin 643 üyeyle Hizmet-İş, 224 bin 823 üyeyle Türk Metal, 184 bin 845 üyeyle Öz Sağlık-İş, 120 bin 479 üyeyle Genel-İş, 116 bin 154 işçiyle Belediye-İş, 114 bin 233 üyeyle Koop-İş ve 114 bin 233 üyeyle Tez Koop-İş olarak sıralanıyor.