Ünlü babalar anlattı: İnanılmaz bir duyguymuş
Ünlü babalar Edip Tepeli, Alp Kırşan ve Sinan Güleryüz, Babalar Günü'nde samimi açıklamalarda bulundu. Kırşan, "Efe'yi kucağıma aldığım an yepyeni bir başlangıcın ilk anıydı" derken, Güleryüz ise, "Ben zaten baba olmanın duygusuna çok önceden girmiştim" ifadelerini kullandı. Tepeli de, konuyla ilgili, "Baba olunca hayatımda bir şeyler değişmiş gibi hissettirmedi. Belki de kendimi buna içten içe hazırlamıştım" dedi
Oyuncu Edip Tepeli, sunucu Alp Kırşan ve müzisyen Sinan Güleryüz, Mag Dergisi'ne konuştu. Ünlü isimler, çocuklarıyla olan ilişkilerini ve baba olduktan sonra hayatlarında değişen detayları anlattı.
"BİR BABANIN EN ÖZEL ANI"
2014 yılında kendisi gibi oyucu olan Zeynep Kırşan ile nikah masasına oturan Alp Kırşan, "Açıkçası eşim Efe'yi dünyaya getirdiğinde ve kucağıma ilk aldığımda bedenim ensemden yukarı doğru soğuk terleme gibi bir reaksiyon gösterdi. Yepyeni bir başlangıcın ilk anıydı o. Bir babanın en özel anı" dedi.
"KORKU HİÇ OLMADI"
Efe ve Ata adında iki oğlu bulunan Kırşan, sözlerine, "Öyle güzel bir eşe sahibim ki benim onu hazırlamam gerekirken o beni hazırladı diyebilirim. Zeynep'le ben hiç tereddüt etmeden bu yolculuğa baş koyduk, korku hiç olmadı. Baba olduktan sonra sorumluluk geldi. Bu sorumluluk beni hasta olmaz, yorulmaz, zayıf düşmez, boş düşünmez, boş konuşmaz bir hale getirdi" şeklinde devam etti.
"BAHÇEDEKİ SERAYI BİRLİKTE YAPTIK"
Çocuklarıyla yapmaktan en keyif aldığı aktiviteyi dile getiren Alp Kırşan, "Marangoz işleri... Evin bahçesindeki serayı beraber yaptık. Efe tahtaları tuttu, ben kestim, Ata birleştirmek için bana vidaları verdi. O anlar efsaneydi. Bunların dışında balık tutmaları ve tekne kullanmaları. O anlarda turşu görmüş gibi ağzım sulanıyor. Arkadaş gibiyiz ama onlar için hayatta en iyisini düşünebilecek kişinin anneleri ile ben olduğundan dolayı bazı kurallarımız var tabi. Sonuçta hepsi onların iyiliği için. Örneğin sabah kahvaltısından önce gizlice cips kaçırıp, yerlerse gülümsememi bekleyemezler" ifadelerini kullandı.
"KAFA DANK ETTİĞİNDE ÇOK GEÇ OLMUŞ OLUYOR"
Babalar Günü için mesajını dile getiren Kırşan, "Birçok arkadaşım ilerleyen yaşlarına geldiklerinde ailenin ve evladının olma duygusundan uzak yaş alıyorlar. Kafa dank ettiğinde çok geç olmuş oluyor. Geç olmasına rağmen deneyen ve yapan var fakat folik asit çocuklarını yetiştirmek için ciddi bir kondisyona sahip olmak gerek diye düşünüyorum. Aile olmadan, çocuk sahibi olmadan yaşam, çiçek vermeyen dümdüz bir ağaç gibi bence. Aile olgusu dünyanın döngüsü... Bunu inkar etmeyeceksin ve geç kalmadan aile olup, çocuk sahibi olacaksın. Aksi taktirde hayat her gün sadece sudan yapılmış çorbayı içmek gibi gelir insana" şeklinde konuştu.
2018 yılında Özge Özder ile dünyaevine giren ve kızları Eva Luna'yı dört ay önce kucağına alan müzisyen Sinan Güleryüz, baba olmanın kendisinde hissettirdiği duyguları dile getirdi.
"İNANILMAZ BİR DUYGUYMUŞ"
35 yaşındaki Güleryüz, "O saniye itibariyle hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı. İnanılmaz bir duyguymuş bu. Sizden bir parçaya bakmak, ona dokunmak, koklamak, nefes alışından tedirgin olmak, 'Her şey yolunda mı?' diye sürekli kontrol etmek... Sayamayacağım binlerce şey var ama hissettiğim ilk şey; Luna doğumhanede ağlarken yanına gittim, hemşireler kundaklıyorlarken eğilip, 'Kızım, korkma. Ben artık yanındayım' dediğimde bir anda sesimi tanıyıp, susması ve o an yaşadığımız şoktu... Sanki aylarca Özge'nin karnından beni hep dinlemiş ve sesimi tanıyıp, buna olumlu bir tepki vermişti. Bu benim için inanılmaz bir durumdu. Özge'nin karnındayken Luna'ya fazlaca gitar çalıp, şarkı söylerdim. Bir gün bunu denedim ve sanki daha önceden birçok sefer bunu önceden duymuş gibi dikkat kesilip, gülümsemeye başladı. Sanıyorum ses dediğimiz şeyin ne kadar önemli olduğunu gösteren iki eşsiz olayı görmüş olduk bizde..." açıklamasında bulundu.
"KÜÇÜKLÜKTEN GELEN BİR ALIŞKANLIK"
"Baba olmaktan korktunuz mu?" sorusuna da yanıt veren Sinan Güleryüz, "Ben baba olmayı çok önce istemeye başladım ki... Hatta çocuklarla diyaloğum hep çok farklı olmuştur. Gittiğimiz her yerde çocuklara mutlaka zaman ayırırım ve kısa bir süre sonrada onların oyun abisi olmayı başarırım. Sanıyorum bu da küçüklükten gelen bir alışkanlık. Voleybol oynadığım zamanlar da hep alt takımlara, küçük yaş gruplarına abilik yapardık. Bir abi, ileride de bir baba olmanın duygusuna ben çok önceden girmiştim zaten" dedi.
Oyuncu Edip Tepeli de 'Çocuklar Duymasın' dizisinde canlandırdığı 'Duygu' karakteriyle tanınan Ayşecan Tatari ile 2017 yılında evlenmişti.
Geçtiğimiz yıl ekim ayında Müjgan'ı kucağına alan Tepeli, baba olunca hissettiği duyguları ve kızı ile gerçekleştirmeyi istediği hayallerini ifade etti.
"BABALIĞIN NEŞESİ HEP DAHA AĞIR BASIYOR"
"Baba olduğumu ilk hissetmemle, baba olduğumda ilk hissettiğim şey aynı anda yaşanmadı" diyen Edip Tepeli, sözlerine şöyle devam etti:
Doğum esnasında ve hatta sonraki birkaç saati daha çok Ayşe adına kaygılanarak ve ona iyi gelmeye çalışarak geçirdim. Babalıkla ilgili ilk hissettiğim şey sanırım korkuydu. Hastanede, kucağımda uyumuştu Müjgan. Ben de uyuyakalmışım. Belki iki, üç dakikalık bir uyku... Uyandığımda korktuğumu hatırlıyorum 'Ya düşürseydim' diye. Sonra da hep 'Başına bir şey gelir' korkusunu, 'Taşıyacak mıyım?' endişesi sürdü bir süre daha. Halâ ikisinin de endişesi biraz var ama babalığın neşesi hep daha ağır basıyor.
"KENDİMİ BUNA İÇTEN İÇE HAZIRLAMIŞTIM"
Baba olduktan sonra hayatında yaşanan değişiklikleri de anlatan oyuncu, "Günlük rutinlerimin tamamı değişti ama bu bana hayatımda bir şeyler değişmiş gibi hissettirmedi. Belki de kendimi buna içten içe hazırlamışım. Beklemediğim bir şeyle karşılaşmadım açıkçası" dedi.
"Müjgan'ın karşısına hep iyi insanlar çıksın inşallah" diyen Edip Tepeli, sözlerine, "Bir sürü de harika arkadaşlık kursun. Ben babasıyım..." şeklinde devam etti.
"DÖRT GÖZLE BEKLİYORUM"
Oyuncu, ayrıca, "Baba-kız daha uzun vakit geçirebileceğimiz zamanların gelmesini dört gözle bekliyorum. Şu an simbiyotik yaşam devam ediyor Ayşe’yle. Hem Ayşe’ye kendine ait zaman sunabilmek, hem de baba-kız bağımızı sağlamlaştıracak aktivitelere çok büyük heyecan duyuyorum. Ben kamp meraklısı bir adamım. Ayşe içinse söz konusu bile değildir bu tarz iptidai koşullar. Çok isterim bu sevgiyi Müjgan’a da aşılamak. Senede bir iki kere sadece baba-kız alıp, çadırımızı dört, beş gün yıldızları seyredip, koyun koyuna uyuyalım çok isterim" şeklinde konuştu.