Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Ekonomi Teknoloji Bilişim Amazon Web Services: Türkiye’de yatırım fırsatları için Cumhurbaşkanlığı ile çalışıyoruz - Teknoloji Haberleri

        Pandemi ile birlikte hızlanan dijitalleşme süreçleri ve küresel ekonomide ağırlığını hissettiren tedarik zinciri sorunları, bulut teknolojilerinin de önemini artırıyor.

        REKLAM

        Artık şirketlerden, kamu kurumlarına; start-up’lardan, sivil toplum kuruluşlarına verimlilik ve sürdürülebilirliğe odaklan her kesim, yapay zeka, makine öğrenmesi, veri analizini önceliğine alan bulut teknolojileri uygulamalarına odaklanma yarışına giriyor. Bu arayış bulut teknolojileri pazarındaki rakamlarda da kendini göstermeye başladı.

        PAZAR 2022'DE YÜZDE 22 BÜYÜYECEK

        Pazar araştırmaları şirketi IDC’nin tahminlerine göre bulut altyağı harcamaları 2022 yılında yüzde 22’lik büyümeyle 90 milyar dolarlık büyüklüğü aşacak. Yine uluslararası araştırma kuruluşu Synergy Research Group’un analizine göre ise 2022 yılının 3. çeyreği itibariyle bu pazarın üçte ikilik (yüzde 66) pastasını Amazon, Microsoft ve Google elinde bulundururken, toplam pazarın yaklaşık üçte biri (yüzde 34) Amazon’un bulut teknolojileri şirketi Amazon Web Services’in (AWS) elinde.

        Pazardaki kapsamını artırmak isteyen AWS, ABD’nin Las Vegas kentinde, 50 binden fazla geliştirici, iş ortağı ve müşterinin katılımıyla düzenlenen yıllık konferansı AWS re:Invent etkinliğinde, geleceğin bulut teknolojileri masaya yatırıldı. Şirketin üst düzey yöneticileri bulut alanında yaptıkları yeni yatırımları ve Türkiye’ye yönelik planlarını şu şekilde paylaştı:

        BULUTTA GERÇEK ZAMANLI SİMÜLASYON

        AWS CEO'su Adam Selipsky:

        “2025'te tümüyle yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanacağız. Doğrudan operasyonlarında kullandığımızdan daha fazla suyu topluma geri kazandırarak 2030 yılına kadar su pozitif (Water+) olmayı taahhüt ediyoruz. Enerji, üretim ve tedarik zinciri krizlerinin çözümüne ilişkin üç yeni bulut sunucusu tipini piyasaya sürmeye hazırlanıyoruz.”

        REKLAM

        “Biyobilişimcilerin, araştırmacıların ve bilim insanlarının verilerden içgörüler oluşturmasına yardımcı olmak için hazırlanan Amazon Omics platformuyla genetik ve biyolojik verileri geniş ölçekte depolayarak, sorgulamak ve analiz edecek yeni hizmetler sunmaya başlıyoruz. Bulut iletişim merkezi Amazon Connect’e tahmin, kapasite planlama, zamanlama ve temsilci verimliliğini artırma için müşterilerin sesleriyle kimliklerini doğrulama etkileşimini de kapsayacak şekilde makine öğrenimi destekli yeni özellikler ekliyoruz. Bulutta gerçek zamanlı mekansal simülasyonlar çalıştırmaya yönelik yeni bir işlem hizmetini de devreye alıyoruz.”

        ‘VERİ MERKEZİ İÇİN DİJİTAL DÖNÜŞÜM OFİSİ İLE ÇALIŞIYORUZ’

        AWS Avrupa Kamu Sektöründen Sorumlu Başkan Yardımcısı Cameron Brooks:

        “Buluta geçiş için Avrupa genelinde kamu sektöründe çok fazla ivme görüyoruz. Müşteriler, inovasyonun olanakları, vatandaşlara daha gelişmiş hizmetler sunmak ve verimliliğin artması konularında heyecan duyuyorlar. Covid salgını, devletlerin inovasyonu gerçekten iş başında görmeleri için çok ilginç bir zamandı. Örneğin, eğitimde sektöründe öğrenim süreçlerini hızlı bir şekilde çevrimiçi ortama taşımak zorunda kalan birçok müşteri gördük. Bu, bulutun ölçeği sayesinde mümkün oldu. Sağlık alanında da farklı ülkelerdeki vaka oranları gibi pandemi ile ilgili tüm veriler bulutta toplandı. Dünya Sağlık Örgütü de müşterilerimizden biri ve bulutta bir araya getirilen tüm verileri kullanarak pandeminin farklı ülkelerdeki durumu hakkında bir değerlendirme yapabildiler.”

        REKLAM

        Bulut ile nelerin mümkün olduğunu anlamalarını sağlamak için her zaman hükümetlerle birlikte çalışıyoruz. Hükümetlerin verinin nerede bulunduğu ya da veriler üzerinde ne kadar kontrole sahip olabilecekleri hakkındaki endişelerinin farkındayız. AWS’te verileriniz tamamen sizin kontrolünüz altında, taşıyabilirsiniz, silebilirsiniz, nerede olduklarını bilirsiniz ve nerede olduklarının yanı sıra tam olarak kimlerin erişebildiğinden emin olmanız için size mekanizmalar sağlıyoruz.”

        Müşterilerin verilerini tam olarak nerede olduklarını kontrol etmeleri ve şifrelemeleri çok önemli. Veri yerleşimi veya veri milliyetçiliği konularında bunların gerçekten önemli olduğunu düşünüyoruz. Bu doğrultuda Avrupa’daki farklı hükümetlerle birlikte çalışıyoruz. Bunun için iş ortakları da yapıyoruz… Türkiye'de de büyüyen bir çözüm ortağı ağımız var.

        Türkiye’de veri merkezi açma konusunda da çalışmalarımız devam ediyor. Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanı Dr. Ali Taha Koç ve ekibiyle Türkiye'de yapılacak bir yatırımın fırsatlarını ve bunun hükümetin yanı sıra özel sektöre de getirisini anlamak için Türkiye’nin ihtiyaçları konusunda yakın bir şekilde çalışıyoruz.”

        REKLAM

        “Bulut becerilerinin ekonomik kalkınma için muhtemelen daha önemli bir faktör olduğunu düşünüyoruz. Çünkü inovasyonu gerçekten mümkün kılacak şey, bir veri merkezi inşa etmekten çok insanların bulutu kullanabilmelerini sağlamak. Bu yüzden Türkiye’de daha önce başlattığımız beceri programlarımız var. Kamu sektörüne özel olarak, 200'den fazla kişiye bulut becerileri konusunda eğitim verdik. Yine Türkiye’de 48 üniversite aracılığıyla eğitim programları sunuyoruz. Başka bir alan ise start-up’lar. Türkiye'de de startup’lar için kredi ve destek sağlayan programlarımız var.”

        ‘Ülkenin verisi ülkede kalmalı’ fikrinin tam olarak ne anlama geldiğini açıklığa kavuşturmak için Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi ile birlikte çalışıyoruz. Bizce burada veri sınıflandırması da önemli. Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi ile konuştuğunuzda, bu konuda oldukça netler; gizli ya da kişisel veri içermeyen verilerin bulutta saklanması bir sorun oluşturmuyor. Örneğin hava durumu ya da trafik verilerinin bulutta bulunmasıyla bile vatandaşlara sağlanabilecek çok fazla hizmet var. Bu nedenle, başkanlık direktifinin yanı sıra bir veri sınıflandırması olması gerekiyor. Bu, müşterilerin bulutu kullanabilmesi için pek çok fırsatın kilidini açacak.”

        ‘MAKİNE ÖĞRENMESİ İLE HASTALIK RİSKİNİ ÖLÇÜYORUZ’

        AWS Sağlık/Tıbbi Operasyonlarından Sorumlu Başkan Yardımcısı Taha Kass-Hout:

        “Sadece ABD’de değil, global olarak tıbbi kayıtlar dijitalleştiriliyor. 10 yıl önce tıbbi kayıtların yüzde 10-15’i dijitalleşmişken, bugün neredeyse tamamı dijital. Bununla birlikte, daha pek çok farklı dijital veri de görüyoruz. 10 yıl önce insan genomunun büyük ölçüde paralel dizilenmesinin şu anki düzeye getirilmesiyle birlikte, tüm insan genomunun dizilenmesinin maliyeti yaklaşık 200 dolara indi. Maliyetteki bu düşüşle birlikte genomunuz, proteomlar, kanserli doku sıralanması ile ilgili farklı verilerde önemli derecede büyüme gözlemliyoruz. Bu sayede genomik bilgiyi temel alarak, tedavi opsiyonlarında 4 kat iyileşme elde eden kanser hastaları var. Covid sürecinde ve aşılarının ortaya çıktığı dönemde de bunu gördük; hücreye proteini nasıl üreteceğini öğretebilmek, bağışıklık sistemine girerek virüsle savaşmasını sağlamak için proteinin işleyiş mekanizmasını anlamamız gerekti. Bunların çoğu da son 10 yılda gözlemlediğimiz moleküler dijitalleşme sayesinde mümkün oldu.”

        “Son on yılın odak noktası dijitalleşmeydi. Önümüzdeki 5-10 yılda ise tüm bu veriyi nasıl anlamlandıracağımıza ve organize edebileceğimize odaklanacağız. Neredeyse tamamında makine öğreniminin kullanıldığı, yaşam bilimi şirketlerine veriyi organize etmeleri ve anlamlandırmaları konusunda maddi yatırımlar yapıyoruz. Bugün dijital sağlık verilerinin yaklaşık yüzde 97’si düzenli olmadıkları için kullanılmıyor. Çok değerliler ancak düzensiz oldukları için bu verileri içerisinde arama veya analiz yapamıyorsunuz.

        “2 yıl önce tanıttığımız HealthLake teknolojisi, sağlık organizasyonlarının düzenli ve düzensiz verileri ölçeklenebilir bir şekilde depolamalarını, dönüştürmelerini ve analiz etmelerini sağlıyor. HealthLake’e eklenen yeni özelliklerle, medikal görüntü verilerine petabayt seviyesinde erişilip, analiz edilebiliyor. Artık bu veriye dünyanın herhangi bir yerinden, telefon, masaüstü bilgisayar, web’den ulaşabiliyoruz. Yani artık hekimlerin bu tür işlemleri yapmak için belli bir hastanedeki çalışma alanlarına bağlı kalmaları gerekmiyor. Tüm bu verileri bir araya getirerek birinin bir hastalığa karşı riskini veya yatkınlığını, hastaneden taburcu edilmesi durumunda geri gelme riskinin yüksek olup olmadığı gibi bilgileri elde edebiliyorsunuz.”

        'TÜRKİYE'DE GİRİŞİMCİ OLMANIN TAM ZAMANI'

        AWS EMEA Start-Up İşletmeler Genel Müdürü Kellen O’Connor:

        “Start-up’lara yönelik hedefimiz, bulut teknolojisini demokratikleştirerek daha fazla girişimcinin başarılı olmasını sağlamak. Bu, fikirden halka arza kadar uzanan, tam döngü bir hareket. Teknoloji, bunun büyük bir parçası. İsrail, İngiltere ve Almanya bizim için milyarlarca risk sermayesinin olduğu, çok büyük startup pazarları. Özellikle son birkaç yılda gerçekleşen inovasyonlardan dolayı, Türkiye de bizim odaklandığımız bölgelerden biri.”

        “Şu an Türkiye’de bir girişimci olmak için mükemmel bir zaman. Sadece alınan girişim sermayesi hacminde bile bunu görebiliyorsunuz, ki bu şirketlerin büyümesi için oldukça önemli. Bu yüzden, Türkiye’de bir girişimci olmak için bence bundan daha iyi bir zaman olmamıştı. Bir de eskiden bir şirket kuruyorsanız ve bu şirket Amerika ya da İngiltere gibi büyük bir pazarda değilse, şirketi kurduğunuz ülkenin dışına açılamayacağınız, sadece yerel bir şirket olabileceğiniz algısı vardı. Bu cam tavanın artık tamamen paramparça olduğunu düşünüyorum. Peak Games ve Getir buna en iyi örneklerden sadece birkaçı.”

        “Fintech, bugünler olduğu gibi bundan sonra parlamaya devam edecek alanlardan biri. Bununla birlikte, fintech’in içinde de yatırım sermayesinin çoğu Web3 uygulamalarına gidiyor. Henüz kripto ve blokchain için tam olarak can alıcı bir kullanım örneğinin ne olacağını kimse bilmiyor, ancak böyle bir örneği göreceğimizden eminiz. Sağlık ve yaşam bilimleri de diğer bir büyük alan. Avrupa, Orta Doğu ve Afrika bölgesine bakarsanız, fintech’ten sonra en çok yatırım alan iki sektör kurumsal yazılım ile sağlık ve yaşam bilimleri. Bu alanda da pek çok heyecan verici gelişme görüyoruz.”

        ÖNERİLEN VİDEO
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ