Avrupa'nın son paganlarının diyarı: Mari El Cumhuriyeti
Avrupa'nın son paganlarının yaşadığı Rusya Federasyonu'na bağlı Mari El Cumhuriyeti, farklı etnik kültürleri barındıran özelliği ve yüzlerce yıla dayanan geleneklerini korumasıyla dikkati çekiyor
Federal özerk bir bölge olan Mari El Cumhuriyeti, kuzey ve doğuda Kirov Oblastı, güneydoğuda Tataristan Cumhuriyeti, güneybatıda Çuvaşistan ve batıda Nijniy Novgorod Oblastı ile komşu. Rusya’nın orta bölgesinde yer alan 23 bin 400 kilometrekarelik ülke, yaklaşık 670 bin nüfusa sahip.
Çeşitli etnik grupların yaşadığı ve kültürel geleneklerini yaşattığı bölgede nüfusun yüzde 45’ini Ruslar, yüzde 42’sini Mari halkı, yüzde 6’sını Tatarlar, yüzde 1’ini Çuvaşlar ve Udmurtlar oluşturuyor.
Rusya’da yaşayan Fin-Ugor halklarından biri olan Marilerin (Çirmişler) ana vatanı Mari El, Marilerin memleketi anlamına geliyor. Yerel dilde, 'Mari' kelimesi aynı zamanda erkek, 'El' ise ülke, memleket anlamında kullanılıyor.
Rusya'nın tarihi ve kültürel çeşitliliğinin bir parçası olan bölgenin ülkedeki federal yapılar arasındaki en önemli özelliği Mari halkının etnik bir grup olarak korunması.
Bu yüzden sokaklarda yerel halkın kendi arasında Mari dilindeki konuşmaları dikkati çekiyor. Mari dili farklı şivelere sahip olsa da dağ ve ova şiveleri yaygın olarak kullanılıyor.
KUTSAL KORULARDA İBADET YAPIYORLAR
Mariler 'Avrupa’nın son paganları' olarak biliniyor. Bin yılı aşkın zamandan beri doğayla bağ kurmaya dayanan eski bir dini inanca sahip Mari halkı, 'kutsal korularda' bazı ritüelleri yerine getiriyor. İslam ve Hristiyanlıktan da etkilenen Mari halkı, ritüeller esnasında ağaçlarda yaşadığına inandıkları ruhlara geleneksel yemeklerini sunuyor.
Arınma isimli bayramda kutsal koruluk alanda yemekler pişiren Mariler, geleneksel bayramlarını düzenli olarak kutlayarak kültürel miraslarına sahip çıkıyor ve onu koruma konusunda çaba sarf ediyor.
Ülkenin yarısından fazlasını oluşturan ormanlar ve bozkırın içinde barındırdığı zenginlik ile doğa güzellikleriyle de Mari El, ilgi odağı oluyor. Geniş ovalarla birlikte, 700’e yakın göl, 400’den fazla ırmak, çay ve deresi ile zengin su kaynakları olan bölge, Rusya’nın Avrupa kısmındaki en temiz su rezervlerine sahip.
BAŞKENT YOŞKAR OLA, RUSYA'DAKİ DİĞER ŞEHİRLERDEN FARKLI
Mari El’in başkenti Yoşkar Ola ismi yerel dilde kızıl şehir anlamına geliyor. Başken sokaklarında ağırlıkla kırmızı renkteki binalar dikkati çekiyor.
Bu yıl 440. yaşını kutlayan Yoşkar Ola’yı Rusya’nın diğer şehirlerinden ayıran en önemli özelliği şehrin Avrupa tarzı mimari yapısı. Mari halkının zengin kültürünün Avrupa tarzı çağdaş mimari yapıların arasında yansıtıldığı başkentte, tarihi ve benzersiz pek çok yapı ile meydan şehri süslüyor.
Şehrin ortasından geçen, Volga’nın kollarından birisi olan Malaya Kokşaga nehrinin kıyısında, Belçika’nın ünlü turistik şehri Brugge ile Hollanda’nın başkenti Amsterdam’daki binaların benzerleri göz kamaştırıyor. Şehrin iki kıyısında göğe doğru uzanan Moskova’da Kremlin Sarayı’ndaki kulelerin benzeri Spasskaya Kulesi ve Blagoveşçenskaya Kulesi karşı karşıya adeta birbirini selamlıyor.
Blagovenşenskaya Kulesi, aynı zamanda içerisinde çeşitli sergilerin gerçekleştirildiği bir kültür merkezi olarak hizmet veriyor. Kulede, 6 Şubat 2023’te Türkiye’de yaşanan asrın felaketi olarak bilinen depremlerle ilgili Aile Albümü isimli sergi yer alıyor. Sanatçı Sergey Stroitelev, Hatay’da depremden bir süre sonra yıkıntıların arasında bulduğu bir aile albümünü kumaşlar içerisinde sergileyerek, Türkiye’nin eninde sonunda bu acıların üstesinden geleceği mesajını veriyor.
Rusya’nın pek çok şehrinde olduğu gibi Yoşkar Ola’da da bir Kremlin bulunuyor. Tsarekokşayskiy Kremlin, 2009’da inşa edilmiş ve Rusya’nın en genç Kremlin’i ünvanına sahip. Tesis, pek çok tarih ve kültür etkinliğine ev sahipliği yapıyor.
BENZERSİZ SANAT ESERLERİ BULUNUYOR
Şehrin önemli yerlerinde Hristiyan geleneklerine ait bazı semboller mimari yapıların içinde yer alıyor. Rusya’da bir ilk olması nedeniyle, Patrik Meydanı’nda yer alan Hz. İsa’nın Kudüs’e girişini temsil eden hareketli heykeller benzersiz olarak nitelendiriliyor.
Hazreti Meryem ikonu taşıyan benzer bir hareketli yapı da Obolonskiy-Nogotkov Meydanı’ndaki saat kulesinde yer alıyor. Nikonov Meydanı, Kutsanmış Bakire Meryem Meydanı gibi alanlar da turistlerin ilgisini çeken yerler arasında bulunuyor.
ŞEREMETYEV KALESİ FARKLI MİMARİ TARZLARI İÇİNDE BARINDIRIYOR
Ülkenin güneydoğusunda yer alan Volga nehrinin kıyısında bulunan Kozmodemyansk bölgesindeki kültür varlıklarına da turistler ilgi gösteriyor. Özellikle 200 yıllık geçmişi ile Şeremetyev Kalesi, bölgenin incisi olarak adlandırılıyor.
Kale, neo-gotik, gotik, eski Rus, romanesk ve barok gibi görünüşte uyumsuz olan tüm mimari tarzları bir arada bulunduruyor.
Yoşkar Ola’nın batısındaki Şorunja köyünde bulunan etnokültür tesislerinde, Mari halkının geçmiş yüzyıllardaki yaşamı, kültürü, yerel kıyafetleri, mutfağı ve el sanatları tanıtılıyor.
MANTI VE BAZLAMA MUTFAK KÜLTÜRÜNDE ÖNEMLİ YERE SAHİP
Mari halkının geleneksel mutfak kültüründe önemli yere sahip bazlama ve mantı tarzı yemekler bölgede pek çok restoranda bulunabiliyor. Bunlardan en yaygını koman-melna ismindeki içine farklı malzemeler koyularak birkaç katmandan oluşan, fırında pişirilen bir çeşit bazlama.
Bu bazlamanın patatesli ve buğday lapasından yapılan çeşitleri de var. Podkogilo ismiyle anılan bir çeşit mantı ve içine et konulan kravets isimli bir çeşit kapalı börek de sık sık Mari halkının mutfaklarında pişiyor. Türkiye’deki lokma benzeri tatlı Uyaça özellikle bayram günlerinde sofraları süslüyor.