Anayasa Mahkemesi e-ticaret yasasını esastan görüşecek
Anayasa Mahkemesi (AYM), e-ticaret düzenlenmesi hakkında değişiklik öngören yasanın ilk incelemesini tamamladı. Yasanın esastan görüşülmesine karar verilirken; yürütmenin durdurulması talebinin esas aşamasında değerlendirilmesi kararlaştırıldı
Temmuz ayında Resmi Gazete'de yayımlandığı günden beri eleştirilerin hedefi olan yeni e-ticaret yasasında değişiklik öngören yasa Anayasa Mahkemesi'nce (AYM) esastan görüşülecek.
Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu, E-ticaret düzenlenmesi hakkında değişiklik öngören yasanın ilk incelemesini yaptı. Yasanın esastan görüşülmesine karar verilirken; yürütmenin durdurulması talebinin esas aşamasında değerlendirilmesi kararlaştırıldı.
CHP 14 Eylül'de. 1 Ocak 2023'te yürürlüğe girecek Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanunun bazı maddelerinin iptali için Anayasa Mahkemesine (AYM) başvurmuştu.
Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun 7 Temmuz 2022 tarihli Resmi Gazete’de yayınlandı. Yıl sonunda toplam cironun 560 milyar TL’yi geçmesi beklenen e-ticaret sektörü, 2023 başında oyuna yeni kurallar ile devam edecek.
HABERTÜRK yazarı Güntay Şimşek'in gündeme getirdiği üzere özellikle son 4 yıl içinde baş döndürücü hızla gelişen ve büyüyen sektör, yeni e-ticaret yasasının getirdiği değişikliklere kitlenmiş durumda.
E-ticarette milyarlarca dolar yabancı yatırım alan sektörün oyuncularının elini kolunu bağlayacak yasaya Türkiye’nin önde gelen iş dünyası örgütlerinin getirdiği eleştiriler ise sektörün 2023 başından itibaren küçülme riski ile karşı karşıya kalacağını ortaya koydu.
Yasanın tartışma yaratan yeni uygulamaları özetle şöyle:
1- E-ticarete getirilen lisans ücreti
Yeni E-Ticaret Kanunu’na göre e-ticaret pazar yerlerinde gerçekleşen ticaret hacmi üzerinden bir lisans ücreti alınacak. Yasaya göre, net işlem hacmi 10 milyar TL'nin ve iptal ve iadeler hariç işlem sayısı 100 bin adedin üzerinde olan e-ticaret aracı hizmet sağlayıcılar, faaliyetine devam edebilmek için 1 Ocak 2025 tarihine kadar ilgili bakanlıktan lisans alacak ve lisansını yenileyecek. Peki bu lisans bedeli komisyon ücretleri ile büyümesini sürdüren şirketlere nasıl bir maliyet bindirecek?
Aşağıdaki tabloda detayları verilmekle birlikte örneğin 35 milyar TL net işlem hacmi olan bir şirket işini sürdürebilmek için lisans bedeli olarak sadece 100 milyon liralık bir tutarı Ticaret Bakanlığı’na ödeyecek. Bu hacim 100 milyarı bulduğunda ise ödenecek meblağ bir anda 12 milyar lira düzeyine fırlayacak. Bu durum da sektör içinde önemli ölçüde maliyetler anlamında bir çifte standardı beraberinde getirecek.
Ayrıca peşin tahsil edilecek, net işlem hacminin yüzde 25’ini bulabilecek oranda lisans ücreti getirilmesi, e-ticarette adeta bir çifte vergilendirme dönemini başlatacak.
Adeta ekonominin kılcal damarlarına kadar taze kan akıtan e-ticaret sektörü bir anda hesapta olmayan lisans bedeli adı altında dev bir mali yükle karşı karşıya kalacak. Her yıl yaratılan faaliyetlerden elde elde edilen gelir üzerinde kurumlar vergisi veren, satış gelirlerinden yüzde 7.5 Dijital Hizmet Vergisi kesilen, pazarlama faaliyetleri kapsamında reklam harcamalarından da yüzde 15 oranında stopaj ödeyen sektör oyuncuları kamuya olan tüm yükümlülüklerini yerine getirirken bir de üzerine milyarlarca liralık ‘lisans bedelleri’ ödemeye çalışacak. Net işlem hacmi, sadece e-ticaret şirketinin gelirini değil, satıcıların yaptığı satışların da dahil edildiği toplam geliri ifade ettiği için platformdaki satıcıların hakkı olan gelirden de kamuya pay verilmesi söz konusu olacak.
Elbette bu ek mali yükler bu platformlarda işini büyüten esnaf ve KOBİ’lere ilave maliyetler getirecek ve ölçek ekonomisinin yarattığı fiyat avantajlarından faydalanan tüketiciye de büyük bir ceza kesecek.
Ceza demişken E-Ticaret Kanunu’nda sektör oyuncularına dönük ağır ceza hükümleri yer alıyor. Ölçülü ve orantılı olmaktan bir hayli uzak olan ve 20 milyon liralara kadar çıkabilecek cezalar da sektöre bazılarının kaldıramayabileceği ek maliyetler yükleyecek gibi görünüyor.
2-Pazarlama faaliyetlerine getirilen sınırlamalar
Yeni yasa kapsamında, e-ticaret şirketlerinin pazarlama bütçelerine limit getirilirken, bu alandaki bütçelerin artık özgürce belirlenmesinin önüne geçiliyor.
Tartışma yaratan maddelerden biri olan bu maddeye göre, net işlem hacmi 30 milyar TL, iptal ve iadeler hariç işlem sayısı 100 bin adedin üzerinde olan e-ticaret platformları, net işlem hacminin aynı takvim yılına ilişkin on iki aylık ortalama Tüketici Fiyat Endeksi değişim oranı uygulanmış tutarının 30 milyar TL'lik kısmı için bu tutarın yüzde 2'sine, 30 milyar TL'nin üzerindeki kısmı için ise bu tutarın binde 3'üne kadar reklam harcamasını izleyen takvim yılında yapabilecek. İlk etapta artık tüketici daha az fırsatla karşılaşacak.
Peki bu kısıtlamalar ekonomide büyümeyi önemli ölçüde adeta kamçılayan sektörün yarattığı aktivitede nasıl bir hasara yol açacak?
Pazar yerleri, reklam harcamalarını esnaf ve KOBİ’lerin satışlarını artırmaları için gerçekleştiriyor. Dolayısıyla küçük işletmelerin hesaplı bütçelerle işlerini büyütmeleri sağlanırken indirim ve kampanyalarla da tüketici daha büyük bir fiyat avantajı elde ediyor. Ancak diğer yandan ise e-ticaret pazar yerlerinin reklam harcamalarının kısıtlanması, bu şirketlerin toplam reklam harcamaları içinde geleneksel mecralardan Google, Facebook vb. yabancıların söz sahibi olduğu dijital alanlara kaydırmalarına sebebiyet verecek. Belki de bu uygulama fiyatlamalara olumsuz yansıması bir kenara Türkiye’deki kaynakların yurtdışına gitmesi, Türkiye’de vergilendirilmemesi gibi pek çok peşi sıra probleme yol açacak. Dünyada örneği olmayan bu uygulama serbest piyasa ekonomisine de adeta geri adım attırmış olacak.
3-Pazaryerlerine kendi özel markalarını platformlarında satma yasağı
E-Ticaret Kanunu’nda pazar yerlerinin, platformları üzerinde satış yapan firmalarla rekabet etmesini engellemek amacıyla, kendi markalı ürünlerini platformlarında satmaları da yasaklanacak. Söz konusu düzenleme her ne kadar markalı üreticilerin ticaretini korumaya dönük gibi görünse de özellikle tekstil sektöründeki üreticilerin önemli bir iş hacmini ortadan kaldırma riskini içinde barındırıyor. Üstelik bu kısıtlama e-ticaret üzerinden üzerinden yürüyen milyarlarca dolarlık ihracatı ve kazanılan pazarları da kaybetmeye sebebiyet verecek gibi görünüyor. Yüzbinlerce kişinin çalıştığı binlerce fabrikada üretilen bu ürünlerin satışına getirilecek kısıtlama beraberinde üretim sektöründe darboğaza ve artan işsizliğe bile neden olabilecek.
4-Lojistik faaliyetlerine dönük kısıtlamalar
Yasa ile, e-ticaret alışverişlerinde kargo ve lojistik hizmetlerine de yeni düzenlemeler getirildi. Buna göre e-ticaret aracı hizmet sağlayıcılar; aracılık hizmeti sunduğu e-ticaret pazar yerlerindeki satışlar, kendisinin veya ekonomik bütünlük içinde bulunduğu kişilerin e-ticaret hizmet sağlayıcı olarak yaptığı satışlar ve e-ticaret dışındaki satışları hariç eşya taşımacılığı, taşıma işleri organizatörlüğü ve posta hizmet sağlayıcılığı faaliyetlerinde bulunamayacak. Peki bu ne anlama geliyor?
E-ticaret firmalarının sektöre girişi ile lojistik sektöründe çalışanlarının koşullarında iyileşmeler olmuş sektör daha kurumsal ve mali açıdan ayakları üzerinde durabilen bir hale gelmişti.Ayrıca platformların taşıma hizmetleriyle e-ihracat faaliyetlerine hız verecek yüklü miktarda yatırımlar yapıldı ve bilerce kişi bu alanda istihdam imkanı buldu. Üstelik sektörde rekabet fiyat ve kalite üzerinden yapılmaya başlanmıştı. Bu kısıtla da sektör aktörlerince sağlanan kazanımların ortadan kalması riski bulunuyor.
5-Diğer alanlarda ilanla satışa aracılık faaliyeti yasağı
Kanunun 8'inci maddesinde pazaryerlerine seyahat, konaklama, danışmanlık, eğitim, kültür, sanat, eğlence, spor, istihdam, insan sağlığı, sigorta, gayrimenkul ve motorlu kara taşıtı ticareti gibi diğer alanlarda ilanla satışa aracılık faaliyetleri kısıtlanıyor. Bu düzenleme tüketici açısından azalan rekabetle bu alanlarda avantajlı fiyatları sınırlarken e-ticaretin güçlü sermayelerle büyümesini de sınırlayıcı nitelikte.