Berfin davasında 'kasten yaralama' kararı tartışma yarattı!
Türkiye'nin kanayan yarası olan kadına şiddet olaylarındaki tartışmalı mahkeme kararlarına bir yenisi daha eklendi. Hatay'da asit türü bir sıvı atıldığı için yüzünün bir bölümü yanan ve sağ gözünü de kaybeden Berfin Özek davasında, sanık Ozan Çeltik'e 'kasten yaralama'dan 13 yıl 6 ay hapis cezası verildi. Ailenin avukatları ise olayın 'kasten öldürmeye teşebbüs'ten karar verilmesi gerektiğini söyleyerek itirazda bulunacaklarını belirtti. Habertürk'e konuşan Yaşar Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden Ceza Hukuku Uzmanı Prof.Dr. Timur Demirbaş ise "Genç kızın yüzündeki veya boynundaki hayati bir damar tahrip olabilirdi. Yani ölebilirdi. Bu nedenle mahkeme 'Kasten öldürmeye teşebbüsten' karar vermeliydi" dedi.
Türkiye'de ardı arkası kesilmeyen kadına şiddet olaylarında bugün tartışmalara neden olan bir mahkeme kararı ortaya çıktı. Kahreden olayda, Hatay'ın İskenderun ilçesinde yaşayan 20 yaşındaki Berfin Özek'e, eski erkek arkadaşı Casim Ozan Çeltik tarafından asit türü bir sıvı atıldı. Yüzünün bir bölümü yanan ve sağ gözünü de kaybeden genç kız ise uzun süren zorlu ameliyatlar geçirdi.
"ÇEKTİĞİM ACILARIN KARŞILIĞI BU DEĞİL"
Cani eski erkek arkadaş Ozan Çeltik ise İskenderun 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanmaya başlandı. Davada savcının ilk mütalaası 'kasten adam öldürmeye teşebbüs' iken, daha sonra hazırlanan yeni mütalaa ise 'kasten yaralama' olarak değiştirildi. Bugünkü karar duruşmasında ise sanığa 'kasten yaralama' suçundan 13 yıl 6 ay hapis cezası verildi. Adliye çıkışı açıklama yapan Berfin Özek ise, "Çektiğim acıların karşılığı bu değil" dedi. Genç kızın ve ailenin avukatları da karara itiraz edeceklerini kaydetti.
Habertürk'e değerlendirmelerde bulunan hukukçular ise çarpıcı tespitlerde bulundu.
"KAMUOYU VİCDANINI TATMİN ETMEYECEK"
Yaşar Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden Ceza Hukuku Uzmanı Prof.Dr. Timur Demirbaş, mahkeme kararının doğru olmadığını belirterek şunları kaydetti:"Bu saldırıda çok açık bir nokta var. Kezzap benzeri bir sıvı kullanılıyor ve genç kızın yüzü tanınmayacak hale geliyor. Genç kız ölebilirdi. Çünkü yüzde ve boyunda hayati damarlar var. Bir atardamar zarar görebilirdi. Savcı ne görüş beyan ederse etsin burada mahkeme başkanı bu şekilde değerlendirebilirdi. Yani bu karar kamuoyu vicdanını tatmin etmeyecek."
"BURADA MAHKEMEYİ ENGELLEYEN YARGITAY İÇTİHATI VAR"
Ceza Hukuku Uzmanı Yılmaz Yazıcıoğlu da "Mahkeme burada üst sınırdan cezayı veriyor. Bu açıdan nasıl bir değerlendirme yaptıklarını henüz bilmiyoruz. Burada önemli olan noktalardan biri şu ki, genç kızın yüzünde kalıcı izler var. Bunun telafisi çok zor. Bu nedenle çok ağır bir tazminat da sanığa verilebilirdi. Ancak burada mahkemeyi engelleyen bir Yargıtay içtihadı var. O da şu ki, Yargıtay, 'manevi tazminat zenginleşme aracı olamaz' diyor. Bu ciddi bir sorun" şeklinde konuştu.
"HER ŞEYİ GEREKÇELİ KARARDA OKUYACAĞIZ"
Eski İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal da "Olayda kasten yaralamadan en üst sınırdan ceza verilmiş. Mahkeme burada değerlendirmesini sanığın saldırıdan sonraki davranışlarına da bakarak yapabilir. Biz her şeyi gerekçeli kararda okuyacağız. Ama bu tür kararlarda mahkeme heyetinin kuşkularından her zaman sanıkların yararlandığını biliyoruz" dedi.
"ERKEK YARGI DEĞİL GERÇEK ADALET"
CHP Hatay Milletvekili Avukat Suzan Şahin de, paylaştığı mesajda "Kadınlara şiddet uygulayanları cesaretlendirecek bu kararı tanımıyoruz. Şiddet uygulayanların değil kadınların yanında olun. Tüm kadınlar ve Berfin'imiz için sesimizi bir kez daha yükseltiyoruz: Erkek yargı değil gerçek adalet" ifadelerini kullandı.
