Çağatay Çelik yazdı: "Yorgunum ve ağrılar"
Süper Lig'in 12. haftasında Hatayspor'a konuk olan Galatasaray 2-1'lik skorla ilk mağlubiyetini aldı. Bu sezon ilk kez bir maçın ilk yarısında gol yiyen sarı-kırmızılılar 1-1'i bulsa da 2-1'e reaksiyon gösteremedi ve milli ara öncesinde kayıp yaşadı. Habertürk Muhabiri Çağatay Çelik, Galatasaray'ın Hatayspor yenilgisini kaleme aldı: "Yorgunum ve ağrılar"
22. resmi maçına çıkan Galatasaray soluk alabileceği milli ara öncesinde ligdeki ilk puan kaybını aldı. Yorucu bir Bayern Münih deplasmanından sonra yine neredeyse yarısı kadar maça çıkmış olan bir rakiple karşılaşacaktı ama Hatayspor gibi rakip kaleye hızlı gitme alışkanlığı olan takımla oynamak şanssız bir döneme denk geldi.
Volkan Demirel oyunu geriden paslarla kurmak yerine yalancı paslarla rakip baskısını üzerine çeken, rakip yarı sahaya az pasla gitmeyi amaçlayan bir teknik direktör. Yorgun Galatasaray karşısında istedikleri alanı bulacaklardı ve planladıkları gibi de oldu.
Okan Buruk'un oyununu tanımlamak gerekirse yoğun baskı futbolu demek yanlış olmaz. Özellikle Kaan Ayhan'ın stoper önüne geçtiği maçlarda Torreira'nın pres gücünden rakip yarı sahada faydalanan Galatasaray, Hatay karşısında atak devamlılığını sağlamakta zorlandı. Şampiyonlar Ligi'ndeki 32 takım arasında topu geri kazanma süresi en kısa üçüncü ekip olan takım, bu kimliğini sahaya yansıtamadı.
Bayern Münih gibi elit atletlere sahip futbolcular karşısında sırıtmayan Galatasaray savunmasının 40-50 metrelik alanda Hatayspor'un hücumcuları karşısında zorlandığını gördük. Bunda fiziksel yorgunluk kadar konsantrasyon sorunu ve iştah kaybı da etkiliydi. İkinci topları toplama konusundaki ustalığını bu maçlık unutan sarı-kırmızılılar, 50 metrede rakibin atlet oyuncuları karşısında zor anlar yaşadı.
Sarı-kırmızılıların ileri dörtlüsünün ikisi topu genelde önüne isteyen Zaha ve Kerem, fiziksel olarak hazır olmayan Ziyech ve maçlara iğneyle çıkan Icardi'den oluşuyordu. Bir arada oynama alışkanlığını yeni yeni edinen bu dörtlünün dişlileri henüz birbirine tam oturmuyor. Mersin Stadı gibi kötü bir zeminde topu hızlandırmada da zorlanınca üretkenlikten çok uzak bir Galatasaray gördük. Yine de skor üstünlüğünü alabilecek pozisyonlara giren sarı-kırmızılılardaki dağınıklığın faturası ağır oldu.
Bu sezon ligde ilk kez ilk yarıda gol yiyen Galatasaray, 1-1'i yakalasa da 2-1'e reaksiyon vermekte zorlandı. Okan Buruk, 60'tan sonra oyuna müdahale edip ön bölgeyi kalabalıklaştırsa da Galatasaray üçüncü bölgede kalamadı, rakip savunma hattını da çalkalayamadı.
Sarı-kırmızılılar geçen sezon kötü oynadığı maçlarda Bafetimbi Gomis, Mata, Emre Taşdemir gibi az süre alan oyuncuların ekstra katkılarıyla 3 puana uzanmayı başarıyordu. Bu sezon ne eldeki oyunculardan ne de yeni transferlerden böyle bir kurtarıcı henüz çıkmadı.
Sezonu çok erken açan ve 22. resmi müsabakasını oynayan sarı-kırmızılıların omurgasını oluşturan oyuncuların nefesi bir noktada kesilecekti. Sezonun geride kalan kısmını 8-9 oyuncuyla oynayan Okan Buruk'un milli aradaki önceliği bu sayıyı 12-13'e çekmek olmalı.
