Erkek 100 TL, kadın 84.40 TL kazanıyor
Türkiye istatistik Kurumu (TÜİK) ile Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) Türkiye Ofisi işbirliğinde yapılan araştırmaya göre, Türkiye'de aynı işi yapan kadın ve erkekler arasındaki ücret farkı yüzde 15.6 olarak belirlendi. Ücret farkı, yaş ilerledikçe ve eğitim seviyesi düştükçe daha da artıyor. Habertürk'ten Ahmet Kıvanç'ın haberi
Türkiye istatistik Kurumu (TÜİK) ile Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) Türkiye Ofisi’nin ocak ayında imzaladığı işbirliği protokolü çerçevesinde gerçekleştirilen cinsiyete dayalı ücret farkı araştırması sonuçları yayımlandı. Şimdiye kadar kazanç yapısı araştırması verileri kullanılarak hesaplanan cinsiyete dayalı ücret farkı göstergesi, dört yılda bir yapılan gelir ve yaşam koşulları araştırması ve hanehalkı işgücü anketi verileri dahil edilerek daha zengin veri setine göre hesaplandı.
2018 yılındaki verilere dayanarak yapılan araştırmaya göre, Türkiye’de cinsiyete dayalı ücret farkı yüzde 15.6 düzeyinde oldu. Bu, aynı işi yapan erkekler 100 TL kazanırken, kadınların 84.40 TL kazandığı anlamına geliyor.
Çalışma yaşamının başlarında yüzde 3.8 olan ücret farkı, yaş ilerledikçe artıyor ve 40’lı yaşlarda yüzde 25.9’a kadar tırmanıyor. 40 ‘lı yaşlarda, aynı işi yapan kadınlar erkeklerden 4’te 1 oranında daha az ücret elde ediyor. İlkokul ve altı eğitimli kadın ve erkekler arasında yüzde 38.6 olan ücret farkı, yüksekokul ve üzeri eğitimlilerde yüzde 15.8’e geriliyor.
Kayıtlı çalışanlar ile kayıt dışı çalışanlar arasında da ücret farkı açısından bir kat fark olduğu dikkat çekti. Kayıtlı çalışanlar arasında yüzde 11.5 ölçülen cinsiyete dayalı ücret farkı, kayıt dışı çalışanlarda yüzde 24.2 olarak hesaplandı.
Bir diğer araştırma da çocuğu olan ve olmayan kadınlar arasında yapıldı. Bu iki grup kadın arasında ücret farkının çocuğu olan anneler aleyhine yüzde 11 olduğu belirlendi.
BU HIZLA EŞİTLİK 250 YILDA SAĞLANACAK
Araştırma sonuçlarına ilişkin düzenlenen webinarda konuşan ILO Türkiye Direktörü Numan Özcan, ücret eşitsizliğinin ortadan kaldırılmasının küresel sorun olduğunu, Birleşmiş Milletler’in 2030 yılına kadar cinsiyete dayalı ücret farkının azaltılmasının hedeflendiğini vurguladı. Özcan, şu anki ilerleme hızına bakıldığında ücret farkının kapatılabilmesi için 250 yıla ihtiyaç bulunduğunu belirtti. Ücret farkının en fazla görüldüğü sektörlerin kadınların yoğun çalıştığı sektörler olduğunu kaydeden Özcan, “Daha adil çalışma hayatı için 250 yıl daha beklemeyelim” diye konuştu.
Özcan, bu rapor ile TÜİK’in ilk kez cinsiyete dayalı ücret açığını sadece kazanç yapısına göre değil, gelir ve yaşam koşulları ile hanehalkı işgücü verileriyle birlikte hazırladığını, toplam 32 alt grupta cinsiyete dayalı ücret hesaplandığını anlattı. Annelik ücret farkına ilişkin göstergenin de ilk kez TÜİK tarafından bu kapsamda hesaplandığını kaydetti.
TÜİK Başkan Yardımcısı Ahmet Kürşad Dosdoğru ile TÜİK’ten Hüseyin Tancan Kale ve Doç. Dr. Emel Memiş, araştırma sonuçlarını değerlendirdi. Emel Memiş, ücret farkının düşük yaş gruplarında çok az olduğunu, 60 yaş üstüne geldiğinde farkın on kat artarak yüzde 30’lara tırmandığını belirtti. Memiş, anneler ve babalar arasındaki ücret farkının ise yüzde 19 olarak ölçüldüğünü kaydetti.