Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Stil Resmi İlanlar

Sahne heyecanını paylaşan sanatçıların hem birbirlerine merak ettiklerini sordukları hem de sahnenin kendileri için anlamını paylaştıkları Zorlu PSM’nin YouTube serisi “Sahne Tozu Yutanlar”da bu hafta; “Drakula” oyununda tarihin en ünlü fantastik karakterlerinden biri olan Drakula’ya hayat veren Okan Bayülgen ile vampir avcısı Van Helsing rolündeki Hayko Cepkin’in keyifli sohbetleri yer alıyor.

Okan Bayülgen, "Bugünün sanat eserleri rahatlıkla erişilebilir konumda ve dijital çağ ile bunların değerleri de farklı konumlara evrildi. Bu erişilebilirlik konusunu nasıl değerlendiriyorsun?” sorusunu soran Hayko Cepkin’e, “İnsanlığın binlerce yıldır ürettiği, biriktirdiği ve üst üste koyduğu kitaplar, heykeller, tablolar, bugün artık müzelere sığmayan bu büyük birikim, acaba bir sonraki nesle gerçekten iletilebiliyor mu? Oysa tam da bu çağda yaşıyoruz. İkinci Dünya Savaşı'nda teknolojinin hızla geliştiğini, ulaşım imkânlarının genişlediğini hepimiz biliriz. Bu dönemi anlatan sayısız film yapıldı, kitaplar yazıldı. Resim, heykel ve özellikle de kitaplarla ilgili pek çok hikâye var. Naziler, Avrupa’nın çeşitli şehirlerini işgal ederken sadece toprakları değil, müzeleri ve kütüphaneleri de yağmaladılar. Buna karşılık hem Avrupalılar hem de Amerikalılar, bu eserleri korumak için büyük çaba sarf etti. Düşünün ki uçaklar, kiliselerin ve önemli tarihî yapıların üzerine bomba atmaktan çekinmezken, müzelerdeki tablolar büyük bir özenle saklandı. Naziler bu eserleri ele geçirirken de dikkatli davrandılar, onları korumaya çalışan Avrupalılar ve Amerikalılar da... buradan anlıyoruz ki insanlar, canları pahasına sanat eserlerini korumaya çalışmışlar. Bugün ise bambaşka bir dönemdeyiz, sanatı dijitalleştirdiğimiz çağda. Artık bir tablonun orijinalini görmek için müzeye gitmemize gerek yok. O eserin istediğimiz büyüklükte bir fotoğrafını her açıdan görebilir, filmlerini izleyebiliriz. Peki ama artık ne kadarını algılayabiliyoruz? Bize ne kadarı gerçekten ulaşıyor? Ve bu dijital çağda, bir eserin orijinal olup olmaması hâlâ önemli mi?.” yanıtını verdi.

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ