Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Dünya Avrupa Norveç'te yaşayan Türk ailenin 3 çocuğu ellerinden alındı | Dış Haberler

        Gözde S. KADIOĞLU

        gkadioglu@haberturk.com

        İsveç'ten 6 yıl önce meslek gereği Norveç'e yerleşen Halil Kiriş (31) ve Sultan Kiriş (27) çiftinin Bedirhan (5), Hira (3), Esila (1) isimlerinde 3 çocuğu bulunuyor.

        Ailenin geçimini aşçılık yaparak sağlayan baba Halil Kiriş haberturk.com'a ulaştı ve ailenin başından geçen dram hakkında seslerini duyurmak istediğini söyledi. Konuyu araştırmaya karar verdik ve baba Kiriş ile görüşüp neler yaşandığını anlatmasını istedik.

        Ortanca kızım 3 yaşındaki Hira, 4 Aralık 2014 tarihinde kreşte, insan vücudu üzerine gördükleri bir derste öğretmenlerine çizgi film karakteri yeşil adam Hulk'ın odasına geldiğini ve yatağının kan içinde kaldığını söylüyor. Bunun üzerine öğretmenleri sosyal hizmetlere haber veriyor, aile çocuklara şiddet uyguluyor diye, ancak konu ile ilgili bize herhangi bir sorgu yapılmıyor.

        Evde bu çizgi film izlenmiş miydi?

        Maalesef evet. Başımıza bu olay geldikten sonra nasıl bir hata yaptığımızı anladık. Çünkü şiddet içerikli çizgi filmler o kadar çok ki. Çocuk onlar, hayal dünyaları o kadar geniş ki.

        Sonra neler oldu?

        Aradan tam 3 ay geçtikten sonra, 3 Mart 2015 tarihinde eşimle kahvaltı yaparken polis geldi ve eşimle beni çocuklara şiddet uyguladığımız gerekçesiyle sorguya çekti. Biz o esnada çocukları kreşte sanıyoruz ama çocukları da alıp mahkemeye çıkarmışlar, ifadelerini almışlar. Kayda alınmış bütün görüşmeler, bir sürü sorular sorulmuş, yanlarında devletin atadığı bir avukat var, çocuklarım şiddet uygulanmadığını söylemiş. Oğlum psikolojik baskı yapıldığını söyledi bize sonra.

        "ÇOCUKLARINIZA ŞİDDET UYGULAMAK SİZ YABANCILAR İÇİN NORMALDİR"

        Bizim karakoldaki sorgumuzun ardından sosyal hizmetler görevlisi yanımıza geldi ve bize şu cümleyi kurdu "Kabul edin ki siz yabancılar için çocuklarınıza şiddet uygulamak normal bir şey. Bunu itiraf ederseniz her şey daha kolay hallolur" Üstelik, başından beri kayıt altında yapılan sorgulama, bu sözler söylendiği sırada durduruldu. Ben de bu suçlama üzerine yapmadığım bir şeyi kabul edemeyeceğimi söyledim tabii ki. Hem madem beni çocuklarıma şiddet uygulamakla suçluyorsunuz, 3 aydır neredeydiniz? İnsan böyle düşünmez mi?

        Peki çocuklarınız doktor kontrolünden geçirildi mi?

        Sosyal Hizmetler, çocuklarımı 4 Mart 2015 günü doktor kontrolüne götürüyor, herhangi bir şiddet uygulanıyor mu, darp var mı diye, bu kontrolleri kendi doktorları yapıyor. Rapor temiz çıkıyor. Bunları biz hep avukatımız Torgeir Langva aracılığıyla öğreniyoruz.

        Bu arada siz çocuklarınızı en son 3 Mart sabahı, kreşe bırakırken gördünüz...

        Sorgudan sonra Sosyal Hizmetler çocuklarımızı alıp götürdü ve biz çocuklarımızı göremedik bile... Eşim de ben de ilaçlarla ayakta duruyoruz. Yoğun görüşmeler sonucu 6 Mart gününde bize çocuklarımızı görebileceğimiz söylendi ve ortak bir buluşma noktası belirlediler. Belirdikleri yer de dağın başı, GPS'te bile çıkmıyor. Yanımızdaki görevliler bize sürekli çocukların yanında sakın ağlamayın, sakın üzgün görünmeyin deyip duruyordu.

        "ÇOCUKLAR RESMEN AÇTI"

        Çocuklarımızı getirdiklerinde içimde kopan fırtınayı kelimelerle ifade edemem... Yavrularımı o gün kreşe bıraktığım kıyafetleriyle duruyorlardı hala! Yüzleri solmuş, 1 yaşındaki kızım annesini görünce çıldırdı, normalde 3 saatte bir biberonla beslediğimiz bebeğim Asila'ya sadece gece yatarken biberon veriyorlarmış düşünebiliyor musunuz! Anneleri kek yapmıştı, çocuklar nasıl yediler, orada ağlamamak için birbirimizi zor tuttuk eşimle. Bu arada bize sormadılar bile çocukların bir gıdaya alerjisi var mı, kullandıkları ilaç var mı diye...

        Evet, görüşmede asıl dikkatimizi çeken 5 yaşındaki oğlum Bedirhan'ın kulağındaki iz oldu. Görevlilere sordum 'doktor raporunuz temiz, çocuklarımın sağlığı yerindeydi, ne oldu çocuğuma' diye. 'Düşmüştür' dediler. Hemen fotoğrafını çektim ve avukatıma yolladım.

        Görüşmenin ardından yavrularımızı yine götürdüler... Ben de avukatımla birlikte oğlumun fotoğrafını alıp karakola gittim, rapor almak için. Zaten oradaki görevli polis fotoğrafı görür görmez dedi, bu düşme olamaz, darptır diye...

        Peki Hira daha önce böyle hikayeler anlatır mıydı?

        Hira hayal dünyası çok geniş bir çocuk. Bana olsun, annesine, kardeşlerine olsun hep hikayeler anlatır. Mesela bazen koşarak yanımıza gelip 'Afrikalı arkadaşım yatağımda oturuyor şu anda ama ben onunla konuşmak istemiyorum ve korkuyorum' der ya da başka başka şeyler anlatır.

        Şimdiki süreçte son kararı kim verecek?

        Sosyal Hizmetler'in kararı kendi verme yetkisi var ama onlar kararı bizim yaşadığımız bölge valiliğine bıraktı. Yani Vali onların kararını onaylarsa çocuklarım 6 hafta daha Sosyal Hizmetler'de kalacak ve o süre içinde incelemelere devam edecekler, çocuklarımı sonsuza kadar bile alabilirler elimden...

        Buradan Türk yetkililere seslenmek istiyorum, lütfen sesimizi duyun, çocuklarımıza kavuşmamıza yardım edin."

        Kiriş ailesinin yaşadığı dramı, Oslo'da bulunan Türk Konsolosluğu yetkileriyle de konuştuk. Konudan haberdar olduklarını, Kiriş ailesinin çifte vatandaş olduğu için durumun hassas olduğunu, atılacak en ufak yanlış bir adımın kötü sonuçlar doğurabileceği için avukatlarını dinlemeleri gerektiğini ve aileye gereken tüm telkinleri verdikleri belirtildi.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ