Ece Üner'den Ahmet Hakan'a yanıt
Ece Üner, koronavirüs fırsatçılarına gösterdiği tepkiyi Hürriyet'teki köşesinde farklı yorumlayan Ahmet Hakan'a Show Ana Haber'de yanıt verdi. Dinin ahlak kısmının akıldan çıkarılabildiğini kaydeden Üner, Ahmet Hakan'a daha önceki bir yazısını hatırlatarak "Sizin de çok iyi bildiğiniz gibi birini doğru anlamak bir idrak sorunu kadar belki daha fazla bir niyet ve bir ahlak sorunu" diye konuştu
Koronavirüsün Türkiye'de de görülmesinin ardından temel ihtiyaç ürünlerine yapılan fahiş zamlara Show Ana Haber'de tepki gösteren Ece Üner, sosyal medyada takdir topladı. Hürriyet yazarı Ahmet Hakan ise bu sözleri köşesinde farklı bir şekilde yorumladı.
Bugünkü Show Haber yayınında fırsatçılara yönelik sözleri nedeniyle mütedeyyin isimlerin kendisini aradığını ve kul hakkı ve ahlak hadisleri üzerine teşekkürlerini ilettiğini kaydetti. Üner, şöyle devam etti:
"DİNİN AHLAK KISMI...."
"Zira onlar beni doğru anlamıştı. Evet namaz 5 vakit, ahlâk 24 saat farz sözüne dair kısaca vaktinizi alacağım. Sorsan hepimiz Müslümanız sözünün yüzde 98'i Müslüman olan ülkede zannediyorum anlaşılmayacak bir kısmı yok. Müslümanız diyerek kendimi de ayrı tutmadım; zira namazın farz olduğuna hepimiz gibi iman ediyorum. Hiçbir zaman da aklımızdan çıkarmıyoruz ama bazılarımız, bazı konularda dinin ahlâk kısmını akıldan çıkarabiliyor. Dolayısıyla söylediklerimden 'Namaz kılmak değersizdir' ya da 'Fırsatçılar sadece namaz kılanlardan çıkar' gibi bir sonuç çıkartmak olağanüstü çaba ve meziyet ister.
KENDİ YAZISINI HATIRLATTI
Bu meziyete sahip sayın Ahmet Hakan'a 29 Aralık 2017'de kaleme aldığı bir yazısını hatırlatmak isterim bu vesileyle. 'Müslümanlar ne zaman hakiki Müslüman olur?' diye sormuş ve demiş ki, 'Müslüman iftira atmaz, Müslüman nefret ettirmez, Müslüman rant peşinde koşmaz, Müslüman haksızlık karşısında susmaz, Müslüman operasyon çekmez, Müslüman saptırmaz, Müslüman haksızlık yapmaz."
"NİYET VE AHLAK SORUNU"
Sayın Ahmet Hakan, bu yazınızdan yola çıkarak toplumun kutuplaştığı bir dönemden geçerken, sözlerimi tamamen çarpıtıp, saptırıp bunu yaparken de büyük haksızlık yaparken, bu yaptığınız sizin tanımladığınız Müslümanlığa sığar mı? Sizin de çok iyi bildiğiniz gibi birini doğru anlamak bir idrak sorunu kadar belki daha fazla bir niyet ve bir ahlak sorunu. Sizden de böylesi bir duruş beklerdim. Niye derseniz, kişi karşısındakini kendi gibi bilir. Çünkü ben günün adamı değil hakikatin adamı olmaya çalışıyorum. Biliyorum ki, gün değişiyor, hakikat değişmiyor. Size de tavsiye ediyorum."