Erdoğan'dan tarihi konuşma
Başbakan Erdoğan 14 yıl sonra Pınarhisar'da...
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 14 yıl önce 4 aylık hapis cezasını çektiği Kırklareli'nin Pınarhisar ilçesinde toplu açılış töreninde konuştu. Erdoğan, Pınarhisar'ın yeni Türkiye'nin, büyük Türkiye'nin doğuşunda, Türkiye'nin özüyle ve ruhuyla buluşmasında tarihi öneme sahip bir ilçe olduğunu belirterek, "AK Parti'nin kuruluş planlarını, burada Pınarhisar cezaevinde yaptım. Orada çalıştım. Orada geleceğin planları, programları üzerinde kafa yordum" dedi.
Başbakan Erdoğan, Kırklareli'nin Pınarhisar ilçesi Hükümet Konağı Meydanı'nda düzenlenen toplu açılış törenindeki konuşmasında, Siirt'te okuduğu bir şiir nedeniyle 14 yıl önce Pınarhisar'a geldiğini hatırlattı.
"GÜYA ÖZGÜRLÜĞÜMÜ ELİMDEN ALMIŞLARDI"
"Onlar güya beni mahkum etmişlerdi, güya benim özgürlüğümü elimden almışlardı ama ben Pınarhisar'a bir mahkum olarak değil, milletimin muhabbeti ile bahtiyar olmuş, milletimin mahşeri vicdanında yargılanıp, zincirlerinden kurtulmuş bir ilim talebesi olarak, Medrese-i Yusufiye'nin bir öğrencisi olarak gelmiştim" diyen Başbakan Erdoğan, Pınarhisar'ın kendisinin hatıralarında bir zindan değil, okul olduğunu söyledi.
Emine Erdoğan, 14 yıl önce eşi Recep Tayyip Erdoğan'ı cezaevine uğurlarken...
"GURBET DEĞİL, VUSLAT"
Erdoğan, şöyle devam etti:
"Pınarhisar, benim için gurbet değil vuslattır. Pınarhisar hasret değil, muhabbettir. Pınarhisar benim nezdimde yeni bir başlangıcın, taze bir başlangıcın yeniden doğuşun sembolüdür. Bugün bir kez daha Pınarhisar'a teşekkür ediyorum. Ahde vefanız için teşekkür ediyorum. Bizleri misafir ettiğiniz için, bağrınıza bastığınız, ben sizi nasıl unutmadıysam, siz de bizi unutmadığınız için hepinize teşekkür ediyorum. Pınarhisar, yeni Türkiye'nin, büyük Türkiye'nin doğuşunda, Türkiye'nin özüyle ve ruhuyla buluşmasında tarihi öneme sahip bir ilçemizdir. AK Parti'nin kuruluş planlarını, burada Pınarhisar cezavinde yaptım. Orada çalıştım. Orada geleceğin planları, programları üzerinde kafa yordum. AK Parti'nin rotasını, istikametini, felsefesini işte burada Pınarhisar'da gelen mektuplarla, binlerce mektupların içerisindeki o sinyallerle aldık. Görüşmelerdeki o duygularla kaptık. Yeni Türkiye'nin, büyük Türkiye'nin ilk adımını burada Pınarhisar'da attık. Buradan yola çıktık, Allah'ın tevfiki, milletimizin hayır duası ile Pınarhisar'dan başladık, tüm Türkiye'yi hatta bölgemizi, hatta dünyayı, yeryüzünü, insanlığı kucakladık."
Pınarhisar'dan yola çıkarak Türkiye'ye çok büyük eserler ve hizmetler kazandırdıklarını belirten Erdoğan, 11 yıl boyunca 81 vilayete, bütün ilçe, köy ve beldelere, tüm dünya başkentlerine, dünyada ihtiyaç sahibi tüm şehirlere, halklara ellerini uzattıklarını ifade etti.
"BENİ HAPSEDEN SEBEPLERİ ORTADAN KALDIRDIK"
Bu süreçte başka bir şey daha yaptıklarını anlatan Erdoğan, "Bu kardeşinizi 14 yıl önce Pınarhisar'a getiren sebepleri, sadece şahsımı değil, milletin önemli bir çoğunluğunu mahkemelere, hapislere mahkum eden sebepleri tek tek ortadan kaldırdık" dedi.
Başbakan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Ben 'şiir okudum' diye Pınarhisar Cezaevinde kaldım. Bu ülkede binlerce insan, 'şiir okudu' diye, 'şarkı türkü söyledi' diye, 'yazı yazdı' diye, 'görüşlerini beyan etti' diye benim maruz kaldığım eziyete, hatta çok daha fazlasına onlar maruz kaldılar. Alllah'a hamd olsun, ben kendi ülkemdeydim, İstanbul'umuzun hemen yanında, Kırklareli'nin hemen yanında, bu güzel Pınarhisar'daydım. Ama kimileri vatanlarını terk etmek zorunda kaldı, kimileri gurbette hayata veda etmek zorunda kaldı. Kimileri yıllarını hapiste geçirmek zorunda kaldı. Kimileri sokak ortasında vurulup, faili meçhul cinayetlerde hayatlarından kopmak zorunda kaldı. İşte bu ayıbı, bu gayri insani süreci, bu anti demokratik atmosferi, değiştirmek için de büyük mücadele verdik. Okullar, üniversiteler, köprüler, yollar, demiryolları, barajlar, tüneller, konutlar inşa ettiğimiz kadar, gönülleri de yeniden inşa etmenin, yeniden imar etmenin, kırık kalpleri tamir etmenin mücadelesini hamd olsun bu dönemde biz verdik."
"DEMOKRASİNİN STANDARTLARI YÜKSELDİ"
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 11 yılda çok büyük reformlar yaptıklarını da dile getirirken, "Ben Pınarhisar Cezaevindeyken Pınarhisar'da üniversite var mıydı? Ama şimdi, Kırklareli'nde üniversitemiz var. Şimdi Pınarhisar'ın genci, üniversite için icabında Kırklareli'ndeki üniversitesine gidebiliyor. Okullarıyla yoğunlaşan bir Kırklareli var. Demokrasinin de ilmin de fikrin de standartları burada yükseldi" diye konuştu.
İnsan hak ve özgürlüklerini genişlettiklerini, düşünce özgürlüğünün önündeki engelleri kaldırdıklarını vurgulayan Erdoğan, hukuku herkese eşit mesafade duracak şekilde yeniden yapılandırdıklarını söyledi.
Bu süreçte çetelerle de yoğun bir şekilde mücadele ettiklerini bildiren Erdoğan, "Milletin özgürlüğüne, kaynaklarına, enerjisine musallat olmuş, karanlık örgütlerle mücadele ettik. OHAL'i biz kaldırdık, MGK'yı biz sivilleştirdik" dedi.
"YENİ BİR MÜJDE DUYACAKSINIZ"
Kanunları AB standartlarına ulaştırmak için çok sayıda reform yaptıklarını da ifade eden Erdoğan, "Şimdi bu ayın 16'sında yeni bir müjde duyacaksınız. İnşallah Türkiye, yeni bir süreci AB'de başlatıyor. Ayın 16'sında da onu duyacaksınız, şimdi söylemiyorum. 16'sında imzaları attığımız gün duyacaksınız" açıklamasında bulundu.
Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesini de kendilerinin getirdiğini anımsatan Başbakan Erdoğan, 12 Eylül'e yargı yolu açtıklarını, Yüksek Askeri Şura'yı ve askeri mahkemeleri yeniden düzenlediklerini bildirdi.
"BİZİ YOLUMUZDAN AYIRMAK İSTEDİLER"
Bu sürede, gelişmiş demokrasilerde ne varsa, en modern şekilde, modern hakları ve imkanları Türkiye'ye kendilerinin kazandırdığını aktaran Erdoğan, "İnanın bu arada çok tehdit aldık. Bu reformlarımızdan rahatsız olanlar bizi tehdit ettiler. Çok sayıda kışkırtmayla, tahrikle, hatta bazen cinayetle, bizi yolumuzdan ayırmak istediler. Partimizi kapatıp bizi engellemek istediler. Milletimizden aldığımız güçle, milletimizin hayır duası ile asla durmadık, duraklamadık, reformlarımıza devam ettik" değerlendirmesini yaptı.
Bu sürecin bitmediğini ve demokratikleşmenin yaşayan bir süreç olduğunu vurgulayan Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Sonu olmayan, heran kendisini yenileyen bir süreçtir. Bakın 30 Eylül'de son derece kapsamlı bir demokratikleşme projesini kamuoyuna açıkladım. Türkiye'de demokrasinin standartlarını daha da ileri seviyelere taşımak, özgürlükleri daha da genişletmek için ne gibi adımlar atacağımızı kamuoyuyla paylaştık. Ardından bu reformlar için de idari düzenleme gerektirenleri gündemimize aldık ve düzenlemeler yaptık anında. Şimdi de yasal düzenleme gerektiren bazı başlıklar var. Onların bir kısımını yaptık, bir kısmını da şimdi yapıyoruz. Dün Başbakanlık'tan, TBMM'ye bir tasarı göndererek, 11 başlıkta yeni bir düzenlemeyi daha Meclis'e ulaştırdık. 18 maddelik bir yasa tasarısı, bu 18 maddelik yasa tasarısı ile 11 alanda reform yapıyoruz. Farklı dil ve lehçelerde seçim propagandası yapmanın üzerindeki baskıları kaldırıyoruz. Siyasi Partiler Kanunu'nda bazı önemli düzenlemeler yapıyor, eş genel başkanlık sistemini, beldelerde teşkilatlanma sistemini, devlet yardımı sistemini değiştiriyor, kucaklayıcı bir hale getiriyoruz."
Toplantı ve gösteri yürüyüşleri hakkını daha da farklı bir hale getirdiklerini, özel okullarda farklı dil ve lehçelerde eğitimin önünü açtıklarını da bildiren Erdoğan, "Ayrımcılıkla, nefretle mücadeleyi daha da güçlendiriyoruz. Köy adlarıyla ilgili, siyasi partilere üyelikle ilgili artık uygulama alanı kalmayan bazı kanunların cezalarıyla ilgili düzenleme yapıyor, özgürlüklerin önündeki engelleri kaldırıyoruz. 18 maddelik bir kanun tasarısı olarak, bu 11 başlık dün TBMM'ye ulaştı, inşallah görüşülüp oylandıktan sonra Türkiye bu reformlara da kavuşmuş olacak" dedi.
"PINARHİSAR BİR OKUL"
Başbakan Erdoğan, Pınarhisar'ın kendisi için bir okul, Medrese-i Yusufiye olduğunu vurgulayarak, "Pınarhisar mağduriyetimizden ziyade hakta sebatın, sabrın, metanetin, tahammülün neleri getireceğinin canlı şahididir. Biz türkülerden korkmayacak kadar büyük bir milletiz, şarkılardan, sözlerden, kelimelerden, kavramlardan korkmayacak kadar büyük bir millet, büyük bir ülkeyiz. İnsanların, farklılıklarından, düşüncelerinden, kılık-kıyafetlerinden korkup onları yasaklamayacak kadar büyük bir ülkeyiz" diye konuştu.
Pınarhisar'dan aldığı destek, dua ile Türkiye'yi daha da büyüteceklerini, Türkiye'nin itibarını daha da artıracaklarını dile getiren Erdoğan, "Bayrağımızın, vatanımızın gücüne güç, itibarına itibar katarak devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.
İktidarda bulundukları 11 yıllık süreçte Kırklareli'ne toplamda 3,5 katrilyon lira, eski parayla 3,5 trilyon, yatırım yaptıklarını anlatan Başbakan Erdoğan, şunları söyledi:
"Sadece gıda tarıma harcanan para 894 trilyon, yeni parayla 894 milyon, enerji ve tabi kaynaklar 676 trilyon, ulaştırma haberleşme 627 trilyon, İller Bankası 500 trilyon, orman ve su işleri 167 trilyon, çevre ve şehircilik 128 trilyon, eğitime 120 trilyon harcadık, TOKİ olarak 85 trilyon, aile ve sosyal politikalar olarak 70 trilyon, Sağlık Bakanlığı olarak 54 trilyon, Gençlik ve Spor Bakanlığı olarak 48 trilyon, KÖYDES olarak 41 trilyon, özel idare olarak 35 trilyon, Adalet Bakanlığı olarak 26 trilyon, Kalkınma Ajansı olarak 18 trilyon, bilim sanayi olarak yaklaşık 3 trilyon, toplamda 3,5 katrilyon Kırklareli'nin tamamına bu yatırımları yaptık, destekleri yaptık."
Başbakan Erdoğan, anamuhalefetin sadece laf, kendilerinin ise iş ürettiğine dikkati çekerek, "Şimdi yerel seçime gidiyoruz. Kırklareli şu yerel seçimde altyapısıyla, üstyapısıyla daha güzel, modern şehir istemez mi? Buna layık değil mi? Şu anlattığımız yatırımlarla Kırklareli bir değişim, dönüşüm yaşıyor. İstiyoruz ki Kırklareli, Trakya'da çok daha farklı bir konuma gelsin. Onun için ben 30 Mart'ı Kırklareli'nde bir dönüşüm, değişim olarak görüyorum" diye konuştu.
Milletin 11 yıl boyunca kendilerine güvendiğini, kendilerinin de millete hizmet sunduğunu ifade eden Erdoğan, şunları belirtti:
"Yola çıkarken 230 milyar dolar milli geliri olan bir Türkiye vardı, şimdi 786 milyar dolar milli geliri olan bir Türkiye var. Göreve geldiğimizde IMF borcu 23,5 milyar dolardı. Kim vardı iktidarda? DSP-MHP-ANAP. Şimdi 23,5 milyar dolardan birşey kaldı mı? Hepsini ödedik, sıfırladık. Şimdi IMF bizden borç istiyor, 5 milyar dolarlık anlaşma yaptık ve onlara biz şimdi borç vereceğiz. Merkez Bankamızın kasasında döviz rezervi 27,5 milyar dolardı, ama şimdi milli bankamız Merkez Bankamızın kasasında döviz rezervimiz 135 milyar doları aştı.
Ziraat Bankasından Pınarhisar'daki, Trakya'daki çiftçi kardeşim yüzde 59 faiz ile kredi alıyordu, şimdi yüzde 5 ortalama. 0 ile 7 arasında, biz buyuz. Esnaf Halk Bankasından yüzde 46 ile kredi alıyordu, şimdi ortalama yüzde 5, buraya indirdik. Biz esnafımızın, memurumuzun, işçimizin yanındayız. 'Zorunlu tasarruf' adı altında 13,5 katrilyon işçimizden, memurumuzdan para topladılar, ödemediler. Biz gittik ödedik hepsini, sıfırladık. 'Konut edindirme yardımı' adı altında 3,5 katrilyon işçiden, memurdan para kestiler onu da biz ödedik. Biz, çiftçinin, köylünün hamisiyiz bu görevimizi yaptık, yapıyoruz. Milletimizin de hizmetkarıyız, bundan sonra da sizin için çalışmaya, üretmeye, sizin emanetinizi muhafaza etmeye devam edeceğiz."
Bugün Pınarhisar'da Gençlik ve Spor Bakanlığının tamamladığı spor tesisini, Milli Eğitim Bakanlığının yaptırdığı 20 dersliği, Yenice Belediyesinin yaptığı göleti ve özel sektörün bin 170 kişiye istihdam sağlayacak 92 trilyonluk yatırımların açılışını yapacaklarını anımsatan Erdoğan, bugün Kırklareli ve Lüleburgaz'da yarın Tekirdağ, pazar günü de Edirne'de toplu açılışlar yapacaklarını kaydetti.
Başbakan Erdoğan, konuşmasının ardından eşi Emine Erdoğan, kızı Sümeyye Erdoğan, kendisine eşlik eden bakan ve milletvekilleri ile yatırım ve hizmetlerinin toplu açılışını gerçekleştirdi.