Küflenmezse yenmez
Konya'da tadına doyulmayan, halk arasında antibiyotik olarak bilinen Küflü peynir ya da tescilli adıyla yeşil peynir Konya'ya yolunuz düşerse mutlaka tatmanız gereken bir lezzet.
Konya’da yıllardır üretilen küflü peynir, yöresel ve sağlıklı bir peynir çeşidi olarak biliniyor. Küflü peynir günümüzde de vatandaşlar tarafından sevilerek tüketilmeye devam ediyor. Halk dilinde küflü peynir olarak bilinen ve yeşil peynir olarak tescil alan bu lezzet yaklaşık 6 aylık bir üretim sürecinden sonra sofralara geliyor.
Halk arasında da antibiyotik olarak biliniyor
Konya’nın halk arasında Kadınlar Pazarı olarak meşhur olan Melike Hatun Çarşısında esnaf olan ve yıllardır küflü peynir satan Bünyamin Kurucu, “Bu bizim Konya’da vazgeçilmez bir peynir. Tarih olarak bakacak olursak hemen hemen bir asırdır Konya’da tüketilen bir peynir. Aslında küflendirme yaylalarda yapılmaya başladı. Daha sonra halk sevince üretime geçildi. Lezzet olarak çok güzel tescilli bir peynir. Halk arasında da antibiyotik olarak bilinir. Lezzeti çok güzel olduğu için kahvaltı ve börek içlerinde de kullanılır. Konya’da artık en çok tüketilen peynirler arasında olan tecilli olan yeşil peynir. Şu anda artık tescilli olduğu için yeşil peynir olarak geçiyor. Hiç katkı içermeyen peynirlerden diyebiliriz. Kesinlikle organik peynir” dedi.
Küflenmezse bu peynir yenmez
Konya halkı tarafından da her zaman ilgi alanı olduğunu aktaran esnaf Kurucu, “Bunun yaklaşık 6 ve 7 aylık süreci var. Önce peynir yaylalardan toplanır. Yaylalardan toplandıktan sonra basılır. Basıldıktan sonra dinlenir daha sonra biz o torbayı açarız. Dilimleriz, daha sonra tekrar kapatır iki aylık dinlenmeye bırakırız. İki aylık bu süreçten sonra artık küflenme meydana gelir. Küflenme işleminden sonra satışa sunuluyor. Küflenmezse bu peynir yenmez. Bizim buradaki müşterilerimiz de çok yeşil olacak, taze olacak ve lezzeti olacak diyor” ifadelerini kullandı.
Organik bir ürün hiçbir ilaç içermez
Konya’da genelinde yeşil peynirin birçok alanda kullanıldığını anlatan Kurucu, “Et ve peynir karışımı börek olarak, bu yönden tüketimi de çok. Yağ somunu olarak bilinen yağlı ekmeklerde de tüketimi fazla. Kaşar ile karıştırarak evlerde ve restoranlarda kahvaltı menülerinde veriliyor. Kesinlikle tavsiye ederim, organik bir ürün hiçbir ilaç içermez. Yaklaşık bunu Konya bir asırdır tüketiyor. Aynı Kanuni Sultan Süleyman zamanında askerlere bağışıklık sistemi için yedirilmiş. Benim okuduğum kadarıyla tarihte askerlerimize verilmiş. Vücutta antibiyotik etkisi yaptığı için askerin direnci artsın diye verilmiş, hastalıklara karşı korusun diye. Ben de gelenlere tavsiye ediyorum: Yaklaşık 30 yıldır pazarda esnafım, en çok satılan, en çok tüketilen peynir diyebilirim ve bu lezzet babadan oğula geçen bir kültür” diye konuştu.
Etli Ekmek (Etli Ekmek) çok uzun bir pizza gibi görünen lezzetli ve ünlü bir yemektir. Kıyma, soğan, taze domates ve biber iyice karıştırılır ve uzunlamasına açılan ve ekmek fırınında pişirilen hamurun üzerine yayılır. Etli Ekmek genellikle Ayran ile tüketilir ve özellikle düğün ve törenlerde misafirlere servis edilir. Konya'yı ziyaret edenlerin tatması gereken bir yemektir.
Etli Düğün Pilavı (Etli Düğün Pilavı) Konya'da düğün sofralarının ana yemeğidir. Büyük kazanlarda pişirilir ve büyük kaselerde pirinç üzerine yumuşak, iyi pişmiş et dökülerek misafirlere servis edilir. Konya'da bir düğün yemeği olduğunu duydunuz. Hemen kendinizi davet ettirin. Muhtemel mönü şöyledir; Önce süzme yoğurtla yapılan çorba, etli pilav, tatlı, sonra bamya çorbası, yeniden etli pilav, meyve kompostosu. Tatlıyı etten önce yiyen şahıs, bir Konyalıdır.
Mevlana Şekeri olarak da bilinen Konya Peynirli Şeker, ülkede o kadar büyük bir üne sahiptir ki Konya denilince akla Mevlana ve Etli Ekmek'den sonra o gelir. Temel içeriği su ve şekerdir. Ziyaretçiler Konya'dan ayrılırken sevdiklerine hediye olarak alırlar. Özellikle çocuklar tarafından sevilir.
Konya'nın en sevilen yemeklerinden biri de Tirit'tir. Eti pişirip kızarttığınız ekmeklerin üzerine koyun. Üzerine sarımsaklı yoğurt ve soğanı serpip, maydanoz yapraklarıyla son dokunuşu yapın. İşte bu kadar kolay! Afiyet olsun.
Konya Usulü Tirit İçin Gerekli Malzemeler: (5 kişilik)
Yarım kilo kuzu eti
Yarım kilo yoğurt
2 adet soğan
1 demet maydanoz
1 adet kurutulmuş ekmek
2 kaşık tereyağı
2 adet defne yaprağı
4-5 diş sarımsak, tuz, karabiber
Süslemek için biber, domates
Kuşbaşı iriliğinde doğranmış et tencereye alınır ve etler bıraktıkları suyu çekene kadar kavurulur. Etler suyunu çektiğinde üzerini iki parmak aşacak kadar sıcak su ve kimyon ilave edilir. Etler yumuşayıncaya kadar basınçlı tencerede pişirilir. Bayat ekmek dilimlenir, fırında hafifçe kıtırlaştırılır ve 2 santimlik kareler halinde kesilerek servis tabağına aktarılır. Haşlanan etler ateşten alınmadan 10 dakika önce tereyağı, tuz ve karabiber eklenir. 10 dakika sonra ateşten alınır. Suları ile birlikte etleri ekmeklerin üzerine boşaltılır. Piyazlık doğranmış soğanlar tuz ile ovuşturup acısı çıkartılır. Etlerin üzerine sarımsaklı yoğurt yayınlır. Ardından üzerine soğanlar koyulur. Maydanoz yaprakları doğranıp soğanların üzerine serpiştirildikten sonra servis yapılır.
Fırın Kebabı, Selçuklu Türklerine kadar uzanan bir yemektir. Bu tarihi lezzet, ılık yumuşak pideye geleneksel yöntemlerle pişirilmiş yumuşak ve sulu etler, közlenmiş biber ve domates eklenerek hazırlanır.
Bamya Çorbası
Selçuklu saraylarında doğan ve Mevlevi geleneği ile gelişen Bamya Çorbası, Konya'da asırlardır özellikle düğünlerde ve özel davetlerde sofraların vazgeçilmezleri arasında yer almıştır.