HT Gastro
Seyahat

Sayısız tarihi ve turistik mekanıyla Adana

Adana'ya seyahat planlıyorsanız bu listeye bakmadan yola çıkmayın. Binlerce yıldır çok farklı medeniyetleri bünyesinde barındıran Adana, geniş coğrafyasında size birbirinden farklı zenginlikler sunacak; mühendislik harikası Varda Köprüsü'nden, vücudunun yarısı yılan yarısı kadın mitolojik varlık Şahmeran'ın yaşadığı kaleye varana kadar sayısız tarihi ve turistik mekanla tanışacaksınız.

Giriş: 16.04.2018 - 01:38 Güncelleme: 16.04.2022 - 10:25
Habertürk
Haberler Gastro Seyahat Adana'da gezilecek yerler

Adana'ya seyahat planladıysanız bu bereketli toprakların binlerce yıldır pek çok medeniyeti bağrında barındırdığını unutmayın. Çukurova Bölgesi'nin en önemli şehirlerinden biri olan Adana; tarihi, kültürel ve doğal güzelliklerin olduğu zengin bir mirasa sahip. Binlerce yıldır çok farklı medeniyetleri bünyesinde barındıran Adana, geniş coğrafyasında size birbirinden farklı zenginlikler sunacak; mühendislik harikası Varda Köprüsü'nden, vücudunun yarısı yılan yarısı kadın mitolojik varlık Şahmeran'ın yaşadığı kaleye varana kadar sayısız tarihi ve turistik mekanla tanışacaksınız. Adana'da nereleri gezebilirsiniz. Adana'nın tarihi ve turistik yerlerine bir göz atalım.

Harita
.png
.png

Adana İstanbul'a 936, Ankara'ya 488 kilometre uzaklıkta yer alır. Adana'ya Türkiye'nin birçok merkezi noktasında otobüs seferleri düzenlenmektedir. Adana Otobüs Terminali şehre 5 kilometre uzaklıktadır. Havayolu ile ulaşım Adana Şakirpaşa Havalimanı'ndan gerçekleştirilir. Havalimanı Türkiye'nin en yoğunluklu havaalanlarından biridir. Şehre 5 kilometre uzaklıkta yer alır. Havaalanına vardığınızda buradan otobüs terminaline geçip kolaylıkla şehir merkezine varabilirsiniz.

ADANA'DA GÖRÜLMESİ GEZİLMESİ GEREKEN YERLER

1. Varda Köprüsü (Alman Köprüsü - Koca Köprü)

Adana-Ankara istikametinde, Karaisalı İlçesi Hacıkırı Köyünün yaklaşık 2 km. kuzeyinde bulunan Varda Köprüsü'nü halk Koca Köprü diye bilir. Sultan 2. Abdülhamit zamanında Bağdat demiryolu projesi kapsamında Almanlar tarafından 1912'da inşa edilen Göksu Viyadüğü (Alman köprüsü) 99 m. yüksekliğinde ve 172 m. uzunluğunda olup derin bir vadiyi birbirine bağlar.

Alman köprüsü; kargir köprü türünden. Dört ana ayak üzerinde kurulu köprünün ayakları çelik mesnet türünde olup, dış kaplaması taş örme tekniği ile yapılmış. Köprü ayaklarında bakımlarının yapılabilmesi için dört ayağın içerisinde ayrı ayrı bakım merdivenleri mevcut. Yapımı 5 yıl süren ve 107 yıldır yük ve yolcu taşıyan mühendislik harikası ihtişamlı köprünün yapımı sırasında 21 işçi ve bir alman mühendis çeşitli sebeplerle hayatını kaybetmiş. Varda Köprüsünün en ilginç özelliği düz değil virajlı olması.

Şehir merkezinden Karaisalı İlçesine giden vasıtalar ile ulaşım sağlayabilirsiniz. Bu hayranlık veren mimariyi mutlaka görmelisiniz.

Yöre halkı tarafından "Koca Köprü" olarak bilinen Varda Köprüsü, geceleri yıldızlarla görsel bir şölen sunuyor. 1912 yılında Almanlar tarafından inşa edilen köprü mimari yapısıyla da dikkat çekiyor.

2. Anavarza Kalesi ve Antik Kenti

Adana'nın Kozan ilçesi Dilekkaya Mahallesi'nde bulunan ve tarihte "yenilmez şehir" adıyla da tanınan Anavarza Antik Kenti; Helenistik, Roma, Bizans, Sasani ve Osmanlı medeniyetlerine yaptığı ev sahipliğiyle önemli kültür izleri barındırır. 1143 dönüm olan büyüklüğü ve diğer özellikleriyle dünyanın en büyük antik kentleri arasında gösterilen Anavarza’da, sur duvarı, sütunlu yol, hamam ve kilise, antik tiyatro, stadyum, su yolları, kaya mezarları, mozaikler, su kemerleri, kaya mezarları, stadyum, tiyatro ve kale yer alır.

Anavarza’da bulunan, anıtsal kapıdan başlayan 34 metre genişliğinde 2 bin 700 metre uzunluğundaki çift şeritli sütunlu yol, bugüne kadar açığa çıkarılan antik dünyanın ilk ve en büyük ana caddesi olma özelliği taşıyor. Yani dünyanın ilk duble yolu 2 bin yıl önce Anavarza'da yapılmış. Anavarza Kalesi, ovanın ortasında bir ada gibi yükselir ve tarihe ışık tutar. Roma ve Bizans dönemlerinde de kullanılan kale, Romalılar zamanında görkemli oyunlara ev sahipliği yapmıştır.

Roma İmparatoru Caracalla, şenliklere ve olimpiyatlara ev sahipliği yapan, "Metropolis" unvanını almış Anavarza'ya o kadar hayranmış ki kentte basılan paraların üzerine Metropolis damgası vurdurmuş. Depremler neticesinde 4 kez yıkılan kale, Bizans İmparatoru Iustinianus tarafından onarılarak sınır kalesi olarak kullanılmış. İlk kez Ramazanoğulları döneminde Türklerin eline geçmiş 14. yüzyıldan sonra kullanılmamıştır. Anavarza Antik Kenti’ne giriş ücretsizdir.

3. Atatürk Evi Müzesi

Geleneksel Adana Evlerinin tipik özelliklerini gösteren yapı, tescilli taşınmaz kültür varlığı olup, dönemini en iyi anlatan sivil mimarlık örneklerinden biridir. Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk, Adanayı tam 9 kere ziyaret etmiş. 15 Mart 1923 yılında yaptığı ilk ziyarette eşi Latife Hanım'la birlikte Adana'da eski adıyla Suphi Paşa Konağı'nda (bu konakta) iki gece kalmıştır. Atatürk 13 Ocak 1925'de Adana'ya tekrar geldiğinde, yine bu konakta misafir edilmişti. 1981 yılında kamulaştırılıp restorasyonu yapılan bina, Müze Müdürlüğü'ne bağlı bir birim olarak hizmete açılmıştır. Bugün Atatürk Bilim ve Kültür Müzesi olarak hizmet veren konağın güneyinde, havuzlu geniş bir bahçesi bulunmaktadır. Müzede Atatürk’ün bu seyahatlerini anlatan dev boyutta fotoğraflar, Kuvayı Milliye dönemine ait eşyalar, etnografik ürünler, gazete arşivleri sergilenir. İki kattan oluşan müze binasının alt katında Çalışma Odaları, Kütüphane, Sofa, Yatak Odası, Basın Odası ve mücahitler Odası yer almakta olup üst katında ise Hatay Odası, Silah Odası, Yaver Odası ve Kuvay-i Milliye Odası bulunmaktadır. Giriş ücretsizdir.

.png
.png

4. Misis köprüsü ve Misis Antik Kenti

Adana’ya 27 km. uzaklıktaki Misis, Ceyhan Nehri (Pyramos) kenarında, tarihi yol üzerindedir. Misis’in tarihi; üzerinde bulunduğu muhtemelen neolitik döneme (M.Ö. 6000) tarihlenecek Höyük ile başlar. Misis’i Truva kahramanlarından Mopsus’un kurmuş olduğu söylenmektedir. Hitit, Asur, Makedonya ve Selevkosların eline geçmiş, Roma ve Bizans dönemlerinde de önemli bir merkez olmuştur. Daha sonra M.S. 8.yy.’dan itibaren yeniden imar edilmiş ve birçok savaşa sahne olmuştur. 1517’den sonra Osmanlı Devleti’nin hakimiyetine girmiş olan Misis’te bugün ayakta kalmış olan eserler; M.S. 4.yy.‘a ait mozaikler, 9 gözlü taşköprü, akropoldeki surlar ve şehir kalıntıları ile 1542 yılında yaptırılan Havraniye Kervansarayı ve 1648 yılında yaptırılmış tek kubbeli kübik mescittir. Misis ile Ceyhan arasında bulunan Sirkeli Höyüğü’nün tarihi de neolitik döneme kadar gider. Höyüğün kenarında bir kayaya oyulmuş 2 adet taş kabartmanın, Hititlere ait bir yol işareti olduğu sanılmaktadır.

Nasıl Gidilir: Ceyhan Nehri kenarında olduğu için Adana İlinin Ceyhan İlçesine giden her türlü vasıta ile ulaşım sağlanıyor.

5. Adana Taş Köprü

Adana Taş Köprü Seyhan Nehri üzerindedir. IV. (385) yüzyılda Roma İmparatoru Hadrianus tarafından yaptırılmıştır. Yüzyıllarca Avrupa ile Asya arasında önemli bir köprü olmuştur. Harun Reşit (766-809) bazı eklerle Adana Kalesine birleştirmiştir. IX. yüzyıl başında Harun Reşit’in oğlu olan 7. Abbasi Halifesi Memun (786-833) tarafından onarılmıştır. III. Ahmet (1713), Kel Hasan Paşa (1847), Adana Valisi Ziya Paşa (1789) tarafından da değişik zamanlarda tamirat görmüştür. Bu üç onarımının yazıtları mevcuttur. Son onarım, 1949 yılında yapılmıştır.Taş Köprü 319 m uzunluğunda ve 13 m yüksekliğindedir. 21 kemerinden 14’ü ayaktadır. Ortadaki büyük kemerde iki aslan kabartması görülmektedir. Dünya’nın halen kullanılan en eski köprülerden biri olarak bilinmektedir.

Nasıl Gidilir: Adana Yeni Valilik Binasına 3,7 km mesafede bulunmakta olup şehir merkezinden şehir içi ulaşım araçları ile ulaşılabilir.

Nasıl Gidilir: Adana Yeni Valilik Binasına 3,7 km mesafede bulunmakta olup şehir Merkezinden şehir içi ulaşım araçları ile ulaşım sağlanabilir.

6. Yılankale (Yılanlıkale - Şahmeran Kalesi)

Adana il sınırları içinde kalan Yılan Kale, Adana’ya 30 kilometre mesafededir. 11. yüzyılda yapılmış bir Haçlı kalesidir. Bizanslılar tarafından yapıldığı sanılıyor. Binlerce yıldır çok farklı medeniyetleri bünyesinde barındıran Adana, geniş coğrafyasında birbirinden farklı tarihi zenginlikler saklıyor.

Bu zenginlikler içinde gerek tarih, gerek coğrafya, gerekse turizm açısından çok değerli bir mitolojik geçmişe sahip olan Yılankale, çevresindeki diğer kaleleri de görüş alanına alacak şekilde, çok sarp bir tepe üzerinde ovanın ortasında yükseliyor. Kale, stratejik konumu nedeniyle birbiri içinde üç kaleden oluşuyor.

Tarihi 11. yüzyıla uzanan orta çağ dönemi kalelerinden Yılankale'nin, adını nasıl aldığı konusunda farklı kaynaklar bulunuyor. Kimi söylencelerde, içinde yılanları eğiten bir kişinin yaşamasından dolayı kalenin bu adı aldığına yer verilirken, kimisine göre, surlarının yılan gibi kıvrımlı olmasından dolayı kalenin bu ismi aldığı düşünülüyor.

Halk arasında ise ağırlıklı olarak, vücudunun yarısı yılan yarısı kadın olan ve Lokman Hekim'e ölümsüzlük iksirini veren mitolojik varlık Şahmeran'ın yaşadığı yer olmasından dolayı, yapının Yılankale adını aldığına inanılıyor.

Halk arasında ise ağırlıklı olarak, vücudunun yarısı yılan yarısı kadın olan ve Lokman Hekim'e ölümsüzlük iksirini veren mitolojik varlık Şahmeran'ın yaşadığı yer olmasından dolayı, yapının Yılankale adını aldığına inanılıyor.

7. Ulu Camii

Ulu cami büyüklüğü ve tarihi açısından Adana'nın önemli eserleri arasında gösterilmektedir. Selçuklu, Memlûklu ve Osmanlılar devrine ait mimari karakterleri üzerinde toplayan bu eserin üç ayrı kitabesinden, ilk defa 1513 yıllarında Ramazan oğlu Halil Bey tarafından inşasına başlandığı, 1541 yılında Halil Beyin oğlu Piri Mehmet Paşa tarafından bitirilerek ibadete açıldığı anlaşılmaktadır. Kareye yakın dikdörtgen planlı olan Ulu Caminin, batı ve doğu yönündeki iki büyük kapısından avluya girilmektedir.

Selçuklu, Memluk ve Osmanlı mimarisinin özelliklerini taşır. 16 ve 17. asır çinileri ile dikkati çeken camiye batı ve doğu kapılarından girilir. Caminin esas ibadet mekanına ilaveten, bölgenin sıcak oluşu ve daha fazla cemaatin ibadet etmesi düşünülerek avlunun bir kısmı ahşap örtü sistemi ile kapatılarak büyük bir son cemaat yeri haline getirilmiştir. Yarı sivri kemerlerin konturları bitki motifleri ile süslenmiştir. Enine uzanan dikdörtgen plandaki esas ibadet mekanı, Kıble duvarına paralel konmuş 4 sütun ile iki nef teşkil etmekte ve sütunlar hafif sivri kemerlerle birbirine bağlanmaktadır. Kıble duvarında etrafı siyah mermerden yapılmış bir bordürle çevrilen mihrabı ile bilhassa caminin Kıble duvarını kaplayan XVI. ve XVII. yüzyıla ait Çinileri ilk bakışta dikkati çekmektedir.

.png
.png

8. Yağ camii

Saint Jacque adına yaptırılmış, bir Haçlı kilisesidir, 1501 yılında Ramazanoğlu Halil Bey tarafından camiye çevrilmiştir. Camii, sade bir mimari yapıya sahiptir. Taç kapısı, anıtsaldır. Yapı, basık kemerli, kavsaralı, mukarnaslı, kalkanlıdır. Üzerinde bir sıra sülüs hatlı kitabe vardır. Bir zamanlar önünde yağ pazarı kurulduğu için bu ismi almıştır. Şehir merkezinde olduğu için dolmuş, halk ve belediye otobüsleri ile kolay olarak gidilir.

.png
.png

9. Karataş Magarsus Antik Kenti

Adana’ya 49 km. uzaklıktaki ilçede, Magarsus Antik Kenti, Anfi Tiyatro ve Athena Tapınakları Helenistik döneme ait Magarsus Antik Kentinin önemli kalıntılarıdır. Biri han, diğeri menzil olmak üzere iki Osmanlı eseri bulunmaktadır. Örenyeri, Akyatan Gölündeki kuş cenneti görülmeye değerdir. Akyatan Gölünde (Lagün) caretta caretta ve chelonia mydas kaplumbağa türleri bulunmaktadır. Ayrıca ilçede çeşitli balık türlerinin bulunduğu Tuzla ve Karataş Dalyanı vardır. Adana merkezden Karataş'a dolmuşla gidilebilir.

10. Şar Antik Kenti

Hitit kralları, Klikya bölgesinin dini merkezi "Kilikya Komanası” diye anılan Şar Antik Kentini dini ayin yeri olarak kullanırlarmış. Kent, Tufanbeyli ilçesinin Kayseri sınırına yakın yerdedir. Kiznuwatna, Hitit, Roma, Bizans ve Osmanlı dönemlerinde kullanılan Şar Antik Kenti'nde özellikle Roma dönemine ait eserler günümüze kalmıştır. Roma döneminden kalan eserler arasında açık hava tiyatrosunun bir bölümü hala toprak altındadır. Amfi tiyatro, Bizans kilisesi, 6 metre yüksekliğinde ve 3 metre genişliğindeki anıtsal kapısı olan Alakapı en önemlileridir. Bizans Kilisesi yontulmuş büyük taşlardan yapılmıştır. Günümüzde bu kiliseden sadece 5 metre yüksekliğindeki bir duvar kalmıştır. Roma senatörüne ait mezar bulunan Kırık Kilise de dikkat çeken yerlerden biridir. Tarihi ortamları seviyorsanız Şar köyüne uğramadan geçmeyin. Giriş ücretsiz.

Nasıl Gidilir?: Tufanbeyli İlçesine giden otobüslerle ulaşım sağlanabilir.

.png
.png

11. Adana Etnografya Müzesi

1845 yılında Kuruköprü mevkiinde Rum cemaati tarafından inşa edilmiş ve sonradan terk edilmiş olan bir kilise, Fransız işgali sırasında Fransız Askeri Hastahanesi olarak kullanılmış, 1924 yılından sonra Adana Eski Eserler Müzesi olarak düzenlenmiştir. 1937 yılında, Müze Müdürü A. Rıza Yalgan'ın, Çukurova'nın Etnografyasını anlatmak amacıyla müzeye yeni bir bölüm eklemesiyle birlikte, "Adana Arkeoloji Müzesinin" yanı sıra "Etnografya Müzesi" adını da almıştır. Yalgan böylece, yurdumuzda ilk açık hava müzesini kurmuştur. 1972 yılında eserlerin yeni müze binasına taşınmasının ardından kilise restore edilmiş, 1983 yılında ise etnografya müzesine dönüştürülmüştür. Çukurova köylerinde ve Toroslar'da yaşayan Yörüklere ait oldukça zengin eşyalar barındırmaktadır. Müzeye giriş ücretsizdir.

12. Büyük Saat Kulesi

Ali Münif Caddesi üzerinde bulunan Adana Büyük Saat, yapımına 1881 yılında Adana Valisi Ziya Paşa tarafından başlanan ve 1882 yılında Abidin Paşa tarafından tamamlanan kesme taştan yapılmış, 32 metre uzunluğu ile Türkiye’nin en uzun saat kulesidir. Türkiye’nin en uzun 2. saat kulesi Dolmabahçe Sarayı'ndadır. Büyük Saat Kulesi, Dolmabahçe Saat Kulesi’nden (toplamda 27 metre) 5 metre daha uzundur. Temel derinliği 35 metre olduğu söylenir. Saat kulesi dikdörtgen şeklinde taş tuğlalardan yapılmıştır. Örme işlemi oldukça zor olan küçük taş tuğlalardan imal edilmiş ve yapımından uzun bir süre sonra Almanya’dan özel olarak saat makinesi getirilmiştir. O kadar sağlam yapılmıştır ki 1998’deki Adana depreminde ayakta kalmayı başarabilmiştir. Şehrin çarşı bölümünde yer alan saat kulesinin saati Almanya'dan getirtilmiştir.

14. Adana Arkeoloji Müzesi

Adana Müzesi, Cumhuriyetin ilanından hemen sonra 1924 yılında kurulmuş olup, Türkiye'nin en eski on müzesinden biri olma unvanını taşır. Burada Hititlere ait Kapı Arslanı, Augustus heykeli, lahitler, sunaklar ve çeşitli mimari parçalar sergileniyor. Ayrıca Medusalı Lahit ile insan boyutundaki bronz Karataş heykeli en ilgi gören eserlerdir.

1928'de Taşköprü'nün başındaki şimdi yıkılmış olan Cafer Paşa Camii'nin Medresesi'nde ziyarete açılmıştır. 1950 yılında, Kuruköprü'de yer alan ve bir dönem Etnoğrafya Müzesi olarak kullanılan Adana Kuruköprü Anıt Müzesi'ne taşınmıştır. Zamanla özellikle Tarsus/Gözlükule (1934), İçel/Yumuktepe (1936), Yüreğir/Misis (1958) ve Ceyhan/Sirkeli-Tatarlı Höyüğü kazılarında bulunan, Çukurova'nın ilk çağlarına ait seçkin eserler müzede toplanmaya başlamıştır.

.png
.png

Adana’nın Seyhan ilçesine 1907 yılında inşa edilen Milli Mensucat Fabrikası, Türkiye’nin 7. Adana’nın ise ilk tekstil fabrikasıdır. Bu tarihi fabrikada ünlü yazar Orhan Kemal’de uzun yıllar memur olarak çalışmış. Hatta ”Murtaza” adlı romanındaki gece bekçisi bu fabrikanın geçe bekçisidir. Tarihin ve güneyin en önemli sanayi kuruluşlarından olan Milli Mensucat Fabrikası, Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü tarafından bir müze kompleksine dönüştürülmeye başlanmıştır.

.png
.png

Ortadoğu’nun en büyük müze komplekslerinden biri olacak müze toplamda 68 bin 500 metrekare alana sahip. Müzenin şuanda 12 bin 500 metrekarelik kısmını oluşturan arkeoloji bölümü, 18 Mayıs 2017 tarihinden beri ziyaret açık. Müze kompleksi içerisinde Arkeoloji Müzesi’nin yanı sıra tamamlandığında Kent Müzesi, Tarım Müzesi, Sanayi Müzesi, Etnografya Müzesi, Çocuk Müzesi ve Mozaik Müzesi bulunacaktır.

.png
.png

15. Ayas Antik Kenti

Antik Kilikya’nın önemli liman kenti olan Aegeae M.Ö. 1.yy.‘da en parlak dönemini yaşamıştır. Kentin ayakta kalan eserleri, Ayas Kalesi, Süleymaniye Kulesi ve Marko Polo İskelesi’dir.

Asklepieion adı verilen Helenistik döneme ait olan ayrıca hastane ve tapınak kalıntılarıyla da ünlü olan kenti, Marko Polo doğuya yaptığı geziler sırasında iki kez ziyaret etmiştir.

Ayas ile Atlas Kaleleri Süleyman Kulesi Marko Polo İskelesi ve Eros Mozaiği gibi tarihi unsurların yanı sıra kuş cenneti lagünleriyle de tüm dünyanın dikkatini çeken Yumurtalık İlçesine Adana merkezden vasıtalarla ulaşım sağlayabilirsiniz.

16. Yeşil cami (Köprüköy cami)

Dış duvar ve minaresini kaplayan sarmaşıklar ve bahçesindeki çok sayıda çiçekle "Yeşil Cami" olarak bilinen Köprüköy Camisi, sıcak yaz günlerinde serinliğiyle tanınıyor. Merkez Yüreğir ilçesi Köprülü Mahallesi'nde, Bosnalı Salih Efendi öncülüğünde yapımına başlanan ve 89 yıl önce ibadete açılan Köprüköy Camisi, baharın gelmesiyle yeşile bürünen, yaz aylarında da bu özelliğini koruyan cami, bahçesindeki ağaçların oluşturduğu gölgelik alanlarıyla kentte 40 dereceyi bulan sıcaklarda cemaatin namaz saatleri dışında da vakit geçirdiği yerler arasında yer alıyor.

16. Bebekli Kilise (Aziz Pavlus Katolik Kilisesi)

Tepebağ’da 1880’li yıllarda, St. Paul adına yaptırılmış, bir İtalyan Katolik kilisesidir. Kilisenin tepesinde, 2.5 m. boyunda tunçtan yapılmış Meryem Ana heykeli bulunmaktadır. Bu heykelin bebeğe benzemesi nedeniyle Bebekli Kilise adı verilmiştir.

17. Ramazanoğlu Konağı (Medresesi)

Konak, 1495 yılında Ramazanoğlu Halil Bey tarafından yaptırılmıştır. Devlet işlerinin yürütüldüğü selamlık ve ailenin yaşadığı haremlik bölümü hala ayakta durmaktadır. Ayrıca üst katta havuzlu bir teras bulunmaktadır.

18. Alara Plajı

Adana merkezine yakınlığı, kültürel değerleri, temiz ve berrak denizi, güneşlenmeye uygun geniş plajı ile cazip bir tatil merkezi özeliği taşıyan Yumurtalık ilçesinde iki mavi bayraklı plaj bulunuyor. 500 metre uzunluğunda, 30 metre genişliğindeki Alara Plajı, 2017 yılından bu yana sahip olduğu mavi bayrakla konuklarını ağırlıyor.

Adana'nın diğer güzellikleri

.png
.png
Kız Lisesi
-
.png
.png
Tren Garı
-
.png
.png
Seyhan'da gondol keyfi
-
Bu içeriği paylaş
İLGİLİ İÇERİKLER