Hindistan’ın Kudüs’ü, ışık şehri: Varanasi!
Renkli Hindistan'ın en kutsal şehri Varanasi. En büyük özelliği de yanan ölü bedenlerin kutsal Ganj Nehri'ne teslim edilme seremonileri. Yüzünüzü buruşturmayın, bu doğal atmosfere hemen alışıyorsunuz.
Nazenin Tokuşoğlu, HT Cumartesi'de Varanasi'yi kaleme aldı. Binlerce tanrısı, çeşit çeşit baharatı, her anlamda renkli insan profiliyle çok ama çok özel bir ülke olan Hindistan’da en “Anlatılmaz, yaşanır” şehir Varanasi. Mark Twain, Varanasi’nin tarihten, geleneklerden hatta efsanelerden bile daha eski olduğunu bunlar bir araya gelse bile Varanasi’nin iki kat daha yaşlı göründüğünü söylüyor. Plan yapmadan gittiğim ve programıma özellikle almadığım halde Hindistan’da beni en etkileyen şehir Varanasi. Hindistan gerçeği burada daha bir su yüzüne çıkıyor. Hangi su derseniz; Ganj.
ONU HALK DOYURUYOR
Ghat’lar ve sokaklar Hindistan’ın tamamında olduğu gibi ineklerle paylaşılıyor. Sadhu’lar yani dünyadan elini eteğini çekmiş kutsal adamlar da sürekli buralarda. Aşağıdaki onlardan biri. Sürekli dua ediyor, karşılığında halk ona yemek veriyor. Para kabul etmiyor. Gelelim gezme konusuna... En güvenlisi nehirde gezi. Ama ölüyü yakmak için para bulamayan alt kast sınıf, yani ‘en fakirler’ cesetleri nehre attığı için arada davetsiz misafirlerle karşılaşıyorsunuz.
KADINLA ERKEĞİN FARKI
Varanasi kutsal bir şehir. Hintliler ülkenin dört bir yanından ölülerini getirip yakıp küllerini Ganj’a atıyor. Bu öyle ‘biz’ olmayan bir şey ki, ‘meraktan ölmüş’ vaziyette bu seremoninin dibine kadar girip seyretmek istiyorsun... Bir de mesleki mi, insani mi ayırt edemediğim bir durum var, saçma sapan şeyleri merak ediyorum. Kadın erkekten daha uzun zamanda yanıyormuş mesela. Kafatası daha zor yandığı için ateş topu ilk olarak ağza yerleştiriliyormuş.
GİTMEDEN ANLAŞILMAZ
Varanasi’de fakirlik var ama sefalet yok. Ölüm kokuyor şehir evet, ama dışkı kokmuyor. Ödlek–cesur turist farkı da laf aramızda burada çıkıyor ortaya. Ben çok sevdim Varanasi’yi. Gidin, görün. Ama tavsiyem, yalnız gitmeyin, gidecekseniz de, bir turizmci ya da Türk konsolosluğu çalışanı gibi hayat kurtarıcı niteliğinde insanlarla bağlantı kurun. Ha, bu yazı yüzünden giderseniz sıradışı tanrı Ganesh heykeli almayı unutmayın, kesinlikle uğur getiriyor.
İNEKLER ÖNCELİKLİ
Görecek o kadar çok ilginç yer var ki, cesaretiniz olsun yeter. Ölmek için bekleyenlerin oteli çok etkileyici. Mutlu yaşlılar... Çünkü öldükleri anda dünyanın en kutsal yeri adlettikleri Ganj’a karışacaklar. İlk günün şaşkınlığı ileriki günlerde geçiveriyor burada. Arkadaş çevreniz de evrim geçiriyor tabii. Ganj kıyısındaki Ghat’lardan yani kapılardan birinde, bir Hinduyla, önceki gün ölen annesinin kemikleri etrafında Hare Krishna şarkısı söylebiliyorum. İneklerle kanka oluyorum. Yanlışlıkla çarptığı için inekten özür dileyen Hindu garip gelmiyor.
TANRIÇA BİBLOLARI: Hindu tanrılarının heykelleri, yerel eşarplar, sokak aralarında küçük dükkânlarda dokunan altın ve gümüş işlemeli örtüler.
GÖRMEK İÇİN 5 NEDEN
1. Aralık ve mart arası Varanasi’de iklimin en ılık ve kuru olduğu zamanlar. Şehre gitmek için en iyi zamanlar diyebiliriz.
2. Tanrı Şivanın kenti Varanasi, Hindistan’ın en eski ve kutsal şehri. Hindular ülkenin dört bir yanından buraya arınmaya geliyor.
3. Hintlilerin Ganga dedikleri Ganj Nehri’nin hemen kenarında anıtsal binalar bulunuyor. Buralardan Hintlilerin kutsal yıkanmasını da seyredebilirsiniz.
4. Burada ölürse ruhunun özgürlüğüne kavuşacağına inanan yaşlılar ölüm otellerinde bekliyor. Onları ziyaret edebilirsiniz.
5. Ganj Nehri sadece Varanasi şehrinde yaptığı bir kıvrım nedeniyle doğduğu yer olan Himalayalara doğru akıyor. Bu da onu kutsal yapıyor.