Avrupa’nın meyve bahçesi: Murcia!
Avrupa'nın meyve bahçesi olarak anılan Murcia, İspanya'nın güneydoğusunda bulunan bir kenttir. İşte sanat geleneği, birbirinden güzel lezzetleri ve tarihi ile Murcia gezi rehberi ve Murcia hakkında bilgiler...
Murcia, İspanya’nın güneydoğusunda Akdeniz’e kıyısı bulunan bir kent. Avrupa’nın meyve bahçesi olarak da anılıyor, çünkü kentin uzun yıllardır süren tarım geleneği meyve, sebze ve çiçek konusunda Murcia’yı dünyanın en önemli üretici ve ihracatçılarından biri haline getirmiş. Birbirinden güzel barok yapıları, muhteşem katedrali ile Murcia’nın bugün en önemli özelliği üniversite kenti olması. Fransa’da Montpellier öğrenciler için ne ifade ediyorsa, İspanya’da Murcia da benzer anlamlar taşıyor.
Murcia zengin bir sanat geleneğine de sahip. Kentin meydanında Murcia’lı ünlü heykeltıraş Francisco Salzillo’nun eserleriyle karşılaşacaksınız. Ayrıca Murcia’da görmeniz gereken iki mimari hazineyi de ajandanıza not edin: 18’inci yüzyılda inşası tamamlanan Episcopal Sarayı, rokoko tarzın önemli örneklerinden biri. 16’ncı yüzyılda yapılmış olmasına rağmen 2 yüzyıl sonra restore edilmiş olan La Merced Kilisesi ise barok işçiliğiyle hayranlık uyandırıyor. Bunların dışında eski kent meydanı, Romea Tiyatrosu ve Casino da neoklasik görünümleri ve İslami etkilere sahip iç mekânlarının yarattığı kültürel kontrastla dikkat çekiyor. Zaten İslamiyet ve Hıristiyanlık’ın hüküm sürdüğü bu topraklarda en belirgin şey zıtlıklardan doğan uyum.
Tarım bakımından gelişmiş pek çok yer gibi Murcia’nın da yerel mutfağı ziyaretçilerini cezbediyor. Akdeniz’den gelen deniz ürünleri yanında Murcia’ya özgü lezzetli güveç yemekleri de mutlaka denenmesi gerekenler arasında.
KENTİN TARİHİ
Endülüs Emevileri’nin ünlü emiri Abdürrahman tarafından 825 yılında kurulmuş Murcia. Kuruluşundan birkaç yüzyıl sonra, Murcia, İtalyan kentlerine ihraç edilen seramikleriyle, ipek ve kâğıt endüstrisiyle Avrupa’nın birincisi olmuş. Tarihine farklı dinler ve dilleri sığdırmış. İslam sanatının, engizisyon sancılarının hep merkezinde olmuş. Kültürü çeşitlenmiş böylece.
Ancak bu görkemli kent için 1800’lü yıllardan itibaren işler tersine dönmüş. Önce Napolyon orduları tarafından yağmalanmış, ardından büyük bir depremle yıkılmış. Deprem felaketini kolera ve veba salgınları takip etmiş. Yine de yaşanmışlıkların güzelleştirdiği bir kent olduğunu söylemek yanlış olmaz Murcia’nın.
NOT EDİN!
- Murcia’ya Valencia, Madrid, Barcelona gibi kentlerden trenle ulaşabilirsiniz, ayrıca Avrupa’nın çeşitli başkentlerinden de direkt uçuşlar bulunmakta.
- İspanyolca’nıza güvenip giderseniz hayal kırıklığına uğrarsınız, zira İspanya’nın diğer bölgelerinde yaşayan İspanyolların bile anlamakta zorlandıkları bir aksanla konuşuyorlar. Bununla beraber, “Spanglish” yani yoğun İspanyolca soslu İngilizce her yerde konuşuluyor!
- Murcia’nın Mazarron bölgesinde bulunan Akdeniz’e kucağını açmış İsa heykeli, Rio’dakinin benzeri ve kesinlikle görülesi.
- Murcia Akdeniz’in en güzel plajlarına sahip. Bavulunuzu denizi de hesaba katarak hazırlayın.
- Akdeniz’in yumuşak iklimi sayesinde yılın her mevsimi keyif alınabilen bir yer olsa da, Murcia ilkbaharda bir başka güzel. İlkbahar, kentte festivaller ve etkinlikler mevsimi.
GÖRMEDEN DÖNMEYİN!
- Murcia Katedrali
- Puente de los Peligros (kentin en eski köprüsü)
- Malecon Bulvarı
- Salzillo Müzesi