Habertürk
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Stil Resmi İlanlar

Resmi Gazete'de 4 Şubat'ta yayımlanan kanun değişiklikleri arasında şirketlere kayyım atanmasıyla ilgili bir değişiklik yayımlandı. Kanunda; 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 282'nci, 314'üncü ve 315'inci maddelerinde ve 6415 sayılı Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkında Kanunun 4'üncü maddesinde düzenlenen suçların işlendiği hususunda kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığı halinde şirketlere ve mal varlıklarına kayyım atanması kararı verildiği takdirde 5 yıl süreyle TMSF'nin kayyım olarak atanabileceği belirtildi.

SÖZÜER, GENEL KURULDA GÜNDEME GETİRDİ

Bu değişiklik dün yapılan ve TÜSİAD Başkanı Orhan Turan'ın açıklamalarının damga vurduğu TÜSİAD Genel Kurul Toplantısı'nda da gündeme geldi. “Ekonomi, Dış Politika ve Hukuk Perspektifinden Değerlendirmeler” Paneli'nde Prof. Dr. Adem Sözüer, kanunla ilgili açıklamalarda bulundu. Prof. Dr. Sözüer şu ifadeleri kullandı:

"Artık yargı yoluyla değil, daha kestirme yolla müdahale yapılmak isteniyor. TMSF de bu düzenin ekonomiye karşı iş dünyasına karşı yeni bir aleti olarak devreye sokuluyor. Terörizmin finansmanı gibi suçlardan dolayı, belli ekonomik çıkar amaçlı suçlardan dolayı, TMSF'den kayyum atanacak. Biz bu kayyum lafını duyunca şöyle düşünmeliyiz ki Türkiye'de yüzlerce kayyum ataması oldu siyasette ve seçimler anlamsız hale getirildi. Şimdi bunun aynısını ekonomide yapmak istiyorlar. TMSF'nin daha önceki uygulamalarını duyanlar, bilenler olmuştur. Siyasal amaçlı olarak da çok rahat kullanılacak vaziyete geldi. Bunun anlamı ne demek? Bankalardaki paraya kaydi para denir ama tapular kaydi tapu değildir. Bu da olunca bizim Türkiye'de çok güvenceli saydığımız her şey artık görünüşte kaydi hale gelecektir TMSF yoluyla. O nedenle bu keyfi devlet uygulamalarının devam etmemesi için bunun devreden çıkarılması gerekiyor. Bunu devreden çıkarmazsak kurallı devleti yaşatmamız mümkün olmayacak."

RESMİ GAZETE'DE YAYIMLANAN DEĞİŞİKLİK

Resmi Gazete'nin 4 Şubat tarihli sayısında yer alan kanun değişikliği şöyle:

"MADDE 7- 25/7/2018 tarihli ve 7145 sayılı Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.

“GEÇİCİ MADDE 2- (1) 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 282 nci, 314 üncü ve 315 inci maddelerinde veya 7/2/2013 tarihli ve 6415 sayılı Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkında Kanunun 4 üncü maddesinde düzenlenen suçların işlendiği hususunda kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığı halinde Ceza Muhakemesi Kanununun 133 üncü maddesi gereğince şirketlere veya 128 inci maddesinin onuncu fıkrası gereğince malvarlığı değerlerine kayyım atanmasına karar verildiği takdirde, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren beş yıl süreyle Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu kayyım olarak atanabilir. Bu halde kayyımlık hak ve yetkileri bakımından 19/10/2005 tarihli ve 5411 sayılı Bankacılık Kanununda Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna verilen hak ve yetkiler kıyasen uygulanır. Şirketlerin genel kurul yetkileri, 13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümlerine tabi olmaksızın Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu tarafından kullanılır. Bu şirketler veya malvarlığı değerleri Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunun gözetiminde, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunun atadığı yöneticiler tarafından ticari teamüllere uygun olarak ve basiretli bir tacir gibi yönetilir. Bu şirketlerin veya malvarlığı değerlerinin mali durumu, ortaklık yapısı, piyasa koşulları veya diğer sorunları nedeniyle şirketin veya varlıklarının ya da malvarlığı değerlerinin kısmen veya tamamen satılmasına veya feshi ile tasfiyesine Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu tarafından karar verilebilir. Satış ve tasfiye işlemleri, ilgili şirketin yönetim/müdürler kurulu veya malvarlığı değerleri kayyım temsilcileri ya da Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu tarafından yerine getirilir. Satış ve tasfiye işlemlerinde azınlık hisselerinin sahiplerinin rızası aranmaz. Satıştan elde edilen gelirden şirket veya malvarlığı değerlerinin borçları ödendikten sonra kalan tutar, şirket veya malvarlığı değerlerinin işlerinde kullanılabilir. Fesih ve tasfiye işlemleri sonunda borçlar ödendikten sonra kalan tutar, yargılamanın kesin hükümle sonuçlandırılmasına kadar açılan bir hesapta nemalandırılır. Şirketlerin tasfiye işlemlerini yürütmek üzere Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu Kurulu tarafından görevlendirilen tasfiye komisyonu, adli işlemler veya davalar bakımından taraf ehliyetine sahiptir. Kayyımlık görevi Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu tarafından yürütülen şirketler, açtıkları davalarda harçtan muaftır. Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunun kayyım olarak atanmasına karar verilen şirket, taşınmaz, hak, varlık ve alacaklar hakkında Ceza Muhakemesi Kanununun 128 inci maddesi uyarınca verilen el koyma ve tedbir kararları, kayyım yetkisinin Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna devriyle birlikte kendiliğinden kalkar. Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunun kayyım olarak atandığı şirketleri veya malvarlığı değerlerini yönetmek ve temsil etmek üzere atananlar veya görevlendirilenler ya da atananlar tarafından temsil yetkisini haiz olmak üzere görevlendirilenler ile bu kapsamda yapılan işlemler hakkında 5411 sayılı Kanunun 127 nci maddesi uygulanır.

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ