Konyaspor-Fenerbahçe maçı yazar yorumları
Fenerbahçe, Trendyol Süper Lig'in 35. haftasında konuk olduğu Konyaspor ile 0-0 berabere kalarak şampiyonluk yarışında ağır yara aldı. Spor yazarları, Fenerbahçe'nin performansını ve şampiyonluk yarışını değerlendirdi.
Uğur Meleke (Hürriyet): Dünkü Konyaspor 5-4-1’le, dokuzlu derin blokla karşıladı Fenerbahçe’yi. Böyle derin bir bloğa karşı Fenerbahçe özellikle ilk bir saatte çok yavaş paslaştı, sadece kenar ortalarıyla rakibini çözmeyi denedi. Merkezi neredeyse hiç kullanmadı, uzaktan şut silahı da pek düşünülmedi. İkinci yarıda yapılan değişiklikler sonrası bir tık canlanan Fenerbahçe, Konya’nın birinci bölgesine oyunu yığmaya başladı. Belki hâlâ merkezden hücum edemiyorlardı ama en uçta Dzeko-Batshuayi ikilisi olduğu için ortalar ve uzun toplar biraz daha anlam kazandı ikinci devrede. Özellikle Dzeko bu kenar organizasyonlarıyla net fırsatlar yakaladı ama Ocak’ta Süper Lig’e geldiğinden beri çok iyi işler yapan kaleci Slowik’e takıldı Boşnak santrfor.
İbrahim Yıldız (Habertürk): İlk yarıyı Galatasaray’ın 2 puan önünde kapatan Sarı-Lacivertliler ligin bitimine 3 maç kala 6 puan geriye düştü. Bunun sorgulanması gerekir. Öncelikle, devre arası gidenler-gelenler tartıya konulduğunda işin gerçek nedeni ortaya çıkıyor. Yanlışlar giderek oyuna yansıdı. İsmail Kartal’ın yanlış tercihleri takımı psikolojik yıkıntıya soktu. Fiziksel geriye gidiş bugün yaşanılan tabloyu ortaya çıkardı. Şampiyonluk umudu büyük ihtimalle gelecek sezona kaldı. Bu sonucun sorumlusu, kendi ifadesi ile İsmail Kartal’dır. Kalan 3 maç takımın başında herhangi bir teknik adamın olması büyük bir eksiklik olmaz. Fenerbahçe, çok önceden vermesi gereken kararı son 3 maç için alabilir. Radikal bir değişim takıma büyük katkı sağlar.
Erman Toroğlu (Fotomaç): Konya, altın değerinde bir puan aldı. Fenerbahçe de buna yardım etti. Dün gece için şunu söyleyebiliriz. Fenerbahçe intihar etti. Kendi ipini kendi çekti. Hiçbir bahanesi yok. Bakınız Galatasaray ve Fenerbahçe kendi iç sahalarında oynadığı maçlarda hakemlerden yara alamazlar. Ne olursa olsun hakemler takdir haklarını Fenerbahçe ve Galatasaray'ın lehlerine kullanırlar. Deplasman için bir şey diyemem. Lig bu sezon bu hale geldiyse Fenerbahçe iç sahada kaybettiği puanlara baksın. Birisi herkesi yenerken diğeri bir yenilgi, 3 beraberlik aldı. Böyle gergin maçta hakem büyük hata yapmadan 90 dakikayı bitirdi. Kısaca Fenerbahçe'nin oyun planı şu; saldım çayıra, Mevlam kayıra… Ama dün akşam Mevlam kayırmadı Fenerbahçe'yi…
Gürcan Bilgiç (Sabah): İsmail Hoca'nın kurgusunda ezber yine bozulmadı. Bu kalabalığa ilk yarı tek santrfor ile saldırdı, sonrasında Batshuayi ile dengeyi sağladı. Topa ve pozisyonlara hakim olmalarına rağmen, tabelayı değiştiremiyorlardı. Ve Dzeko belki de gole en çok yaklaştığı maçtaydı. Vurdu kaleciye, vuramadı auta. Tam ona göre pozisyonlarda kaçtı bunlar üstelik. Tadic'in maç başındaki karşı karşıyasını da ekleyebiliriz buna. Takımı, "Şampiyon yapsın" diye gelenler "Kırık diş" oldular en kritik 90 dakikada. Böyle maçların taktiğinin içinde, "Ekstra" performanslar gerekir. Rakibin santrforu attı, seninki yapamadı. Bu kadar basit aslında durum. Fenerbahçeliler'in klasiğidir, ilk fatura teknik adamındır. Bu da ne kadar doğrudur. Galatasaray altın tepside bekliyor şampiyonluğunu. Fenerbahçe kart sınırındaki oyuncularının bazılarından da mahrum edilir, muhtemelen Seyrantepe'deki dev derbi öncesi. Çünkü bu ligde sürpriz sadece Fenerbahçe'nin yaşayabileceği bir durum. Bu geçmişte yaşananlarla sabit. Düzeni kuranlar "başkalarının" sürpriz yaşamasına izin vermediler.
Ercan Güven (Milliyet): Değişikliklerden sonra Cengiz ve Szymanski dışında daha efektif bir Fenerbahçe vardı sahada. Ancak moral yoktu. Belli ki, ezeli rakibe rekorları, averajı, malı-mülkü kaptırdığından beri yerlerdeydi o. Fenerbahçe golsüzlüğünün teknik açıklaması, Konyaspor kalecisi Slovik’in sağlam refleksleri ve kanat ortalarının Batshuayi yerine son dokunuşta yaşadığı sıkıntı süren Dzeko’ya denk gelmesi şeklindeydi. İşin psikolojik boyutunu ise İsmail Kartal’a, Ali Koç’a sormak lazım. On dakika kala “patron çıldırdı” ve son değişiklik hakkını kullanarak Tadic’i çıkarıp Serdar Dursun’u aldı; üç santrafor yaptı takımı İsmail Kartal. Hem de formunun dibine inmiş Szymanski orada öyle dururken. Orkestraya 24 kemancı koyarak “çok sesli müzik” yaptığını sanan arabeskçi fantezisi gibi! Şimdi Galatasaray bir yenilecek, bir de Fenerbahçe’ye yenilecek! Kartal’ın matematiği böyle.
Ahmet Çakar (Sabah): Fenerbahçe için artık her şey bitti diyebiliriz…Şu hatalı bu hatalı diyemiyoruz. Dzeko ile İcardi'nin farkı şu; Galatasaraylı oyuncu yakaladı mı atıyor… Ne Dzeko kadar mücadele ediyor ne de onun kadar koşuyor ama yakaladı mı atıyor. Dzeko ise çok kaçırıyor. Dün bazı kafa şutları var ki bu kafalara Avrupa'da en iyi vuran santrforlardan ama golü yapamadı. Sonuçta; F.Bahçe için %99 oranla bir yıl daha heba oldu.
İlker Yağcıoğlu (Takvim): Böylesine kritik bir maça İsmail hocanın yine aynı diziliş ile başlaması eleştirilecek konulardan bir tanesi. Rakibin zaten üstüne gelecek gücü yok. Dzeko-Batshuayi ikilisi ile başlayıp rakibi tamamen baskı altına almak daha doğru bir fikirdi. İkinci yarıda Dzeko- Batshuayi ikilisi ile tamamen Konyaspor'un ceza sahası önünde oynanan bir maç izledik. Dzeko, öyle goller kaçırdı ki sanki kendinden vazgeçmiş gibiydi. Fenerbahçe iyi oynamasa da oyun kimseyi tatmin etmese de en az 6 gol pozisyonu kaçırıp lige havlu attı desek çok da yanlış olmaz. F.Bahçe iyi oynamasa da oyun kimseyi tatmin etmese de en az 6 gol pozisyonu kaçırıp lige havlu attı desek çok da yanlış olmaz.
Engin Verel (Akşam): Fenerbahçe soyunma odasına giderken, ikinci yarıda iyi futbol kadar şansa ve sakinliğe ihtiyaç olduğunu gördük. İsmail Kartal'ın da kesin bir müdahalesi gerekiyordu. Çünkü atağı hemen hemen hiç düşünmeyen Konyaspor'a karşı bu kadar tedbirli ve tek forvetle oynamasını anlamış değilim. Zaten Dzeko da ilk yarıda takımın durumundan memnun değildi. İsmail Kartal'ın yapması gerekenleri o yapmaya çalıştı, Tadic ve Mert Hakan Yandaş'a neler yapmaları gerektiğini anlattı ama pek işe yaradığını söyleyemem. İkinci yarıda yapılan değişiklikler ve sakatlıklar, sonrası Fenerbahçe sayısız pozisyon buldu. Ama ilk yarıda olduğu gibi şans da sakinlik de onların yanında değildi. Dzeko, Batshuayi çok net fırsatları yine harcadı. Bu saatten sonra Fenerbahçe'nin şampiyonluk şansından söz etmek inandırıcı olmaz. Bir sezon daha kupasız kapanacak.
Cem Dizdar (Fanatik): İkinci yarıda Dzeko’ya top indirme inadını sürdürdülerse de Dzeko kaleci Jakup Slowik’e takılıp durdu. Devamında Tadiç ile Serdar Dursun yer değiştirince oynanacak oyun da belli oldu; kenarlardan üç uzuna top gönder! O andan sonra plan değil tamamen tesadüf devreye girecekti Fenerbahçe için, girmedi. Dolayısıyla matematiksel olarak Fenerbahçe’nin iddiası sürüyorsa da epeydir oynayamadığı ortada bir takım olarak bunca transfere rağmen çok ciddi sorun ve tartışmaların onları beklediğini tahmin etmek zor olması gerek... İlk başlığın da İsmail Kartal tercihi olacağı muhakkak...
Oktay Derelioğlu (Takvim): Fenerbahçe'de sezon başından bu yana yaşanılan sakatlıkların hesabını kim verecek bilmiyorum. Şampiyonluk yolundaki rakibi de sezonu erken açtı ama bu kadar sakatlık yaşanmadı. Fenerbahçe 2 puan kaybederek şampiyonluk şansını mucizelere bıraktı. Sezona 4 kupa hedefiyle başlayıp sıfır çekmenin hesabını birileri vermeli. Fenerbahçe'de sezon başından bu yana yaşanan sakatlıkların, veda edilen 4 kupanın hesabını birileri vermeli.
