Mehmet Ayan yazdı: Vakit kaybı

İlk 11’leri gördüm dedim ki: “Fenerbahçe'de İsmail-Crespo, Galatasaray'da Torerria-Kaan merkezleri beklemiştim. İki hoca da Cengiz (dolayısıyla İrfan) ve Demirbay tercihleriyle orta saha merkezlerini daha geçirgen tutmayı tercih etti. Saygı duyalım. Çok gol izlemek dileğiyle”

Maç bana dedi ki: “korku dağları bekledi, geçirgen orta sahalar bile yenilgiden ürktü; pıstı!”

10 tanesi ilk 15 dakikada 45 faul yapılan bir DÜNYA DERBİSİ (!) yalanını neyse ki ne kamuoyu yutuyor, ne sosyal medya, ne konvansiyonel medya.

Kurtarış sayabileceğimiz tek pozisyonun 76’43’’te Abdülkerim Bardakçı’nın kafasını çelen Livakoviç’ten geldiği..

97 dakika boyu tek isabetli şutun 70.dakikada tıngır-mıngır tabiriyle Hakim’den geldiği…

60’18’’de Szymański’nin ev sahibi tribünleri ilk ve tek olarak heyecanlandırdığı… 42’52”deki Kerem Demirbay şutuna kadar gol pozisyonuna rastlanmayan… 7 sarı kartın çok daha fazlasının olabileceği…

Ve bu türden onlarca olumsuzluğu sıralayabileceğimiz maçın ardından sizin vaktinize talip olmak için ne yazalım ki?

Djiku’nun Icardi’ye (bence penaltı olan) müdahalesi başta olmak üzere birkaç pozisyon için hakem üzerinde yine tepinilecektir. Ama şunu unutmayalım ki o da yırttı bu gece… İsmail Kartal da Okan Buruk da…

İlk yarının ikinci bölümünde biraz daha top oynamaya gayret eden G.Saray’ın çabası takdire değerken, İsmail hocanın Batshuayi’yi son 3 dakika kala oyuna alması son derece şaşırtıcı oldu.

Kerem Aktürkoğlu’nun çabası, Kerem Demirbay’ın çalışkanlığı, Barış Alper’in Cengiz önünde rahat rahat solbek oynaması, İrfancan Kahveci’nin oyundan kopmaması, İsmail Yüksek’in orta sahaya getirdiği kısmi canlılık ‘vakit kaybı’ maçın içinden bulabildiğimiz ayrıntılar.

Kısacası çok sıkıldık, çok sıkıldınız; daha da sıkmayalım canınızı. Bu maçtan bu kadar yazı bile çok!