Bahçeli'den ABD'ye tepki: S400 ve F35 mesajı
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ABD Başkanı Biden'ın 1915 olaylarına ilişkin "soykırım" tanımını kullanmasına sert tepki gösterdi. Bahçeli, "Biden İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin 11'nci maddesine göre nefret suçu işlemiştir. Bize göre ABD ile ilişkiler tarihi kavşaktadır. S-400'ü aktif hale getirmek, F-35 parasını geri almak ilk işimiz olmalıdır" ifadelerini kullandı. HDP'nin kapatılması çağrısını yineleyen Bahçeli, CHP ve İYİ Parti'ye de tepki göstererek, "Türk milleti bu zillete katlanamaz. Batsın sizin ittifakınız, siyasetiniz. Bu kadar mı düşmansınız Türkiye'ye, bu kadar mı uşaksınız küresel güçlere. Oyunu görün, onursuzları bilin, soykırım lobisini tanıyın. Zillete hak ettiği dersi verin. Vurun tokatı gitsin alayı" diye konuştu
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli partisinin grup toplantısında konuştu. Bahçeli'nin açıklamalarının satırbaşları şöyle:
"Ayaklarımıza pranga vurmak için kuyruğa girenleri diri umutlarımızla söndüreceğiz, heyecanlarımızla süpüreceğiz, muazzam duruşumuzla sileceğiz. Alayını birden silindiği gibi ezip geçeceğiz. Tarih sahnesinde onlar yokken biz vardık. Gün gelecek onlar yokken yine biz var olacağız. Kendi pisliklerini çuvala basanlar, olmayan kusurumuzu medeniyetin duvarına asıyorlar.
Terör örgütleriyle görülecek acıklı bir hesabımız vardır. Bu çeteleri üzerimize kışkırtanlarla birikmiş meselelerimiz vardır. Terörle mücadele çok boyutlu ve karmaşık bir süreçtir. Türkiye bunun hakkını vermektedir. Seri katillerle değil, onları kiralayan, kullanan ülkelerle de kıran kırana mücadele sürdürmektedir. Terörle mücadelenin arkasında duranları deşifre etmek şarttır.
"KÖKÜ KURUYANA KADAR"
Dost ve müttefik sandığımız, NATO şemsiyesi altında oyalandığımız bu ülkelerin asıl amacı Türkiye'nin boyun eğmesidir. Bize dost diye seslenen ama postumuza saman doldurmak için fırsat kollayanları tanıyoruz. Kim kiminle yürüyor açıklıkla görüyoruz. Dostumuzun da düşmanımızın da değişeceğinin bilincindeyiz.
Yurt içinde ve yurt dışında yuvalanan bölücü terör örgütüne darbe üstüne darbe vurulmaktadır. Hainler korkuya kapılmışlar kaçacak delik aramışlardır. Hainlerin kanlı defteri dürülecektir. Bu canilerin kökü kuruyana kadar mücadeleden dönüş yoktur. Güney sınırlarımız boyunca milli güvenliğimizi tehdit eden kim olursa olsun hepsi birden üstümüze gelirse gelsin biz bu yoldan dönersek namus bize ar olsun.
KIBRIS MÜZAKERELERİ
Bir yanda kripto para vurgunuyla, gri pasaport rezaleti, kaybolan atlar, Karadeniz'deki ve Akdeniz'deki kamplaşma sıcak konulardır. 27-29 Nisan'da BM gözetiminde Cenevre'de yapılacak Kıbrıs Konferansı da milli bir konudur. Kıbrıs'ta bağımsız, eşit, egemen iki devletli çözümden başka bir yol kalmamıştır.
KKTC'nin bir önceki cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı'nın Cenevre sürecini baltalamak için devreye girmesi, Ersin Tatar'ı eleştirmesi uyuyan komünist hücrelerin hayata geçtiğinin işaretidir. Bu ahmağın açıklaması, EOKA'cı bir ağızın hezeyanıdır. Ersin Tatar papağan değildir, hak savunan cesur yürektir. Tarih olmakla, tarihi olmak, tarihe geçmekle tarihten geçmek farklı anlamlar taşımaktadır.
BIDEN'A 'SOYKIRIM' TEPKİSİ
Günümüz şartlarda tarih yalancı şahit olarak kullanılmakta, gerçekler ideolojik ve siyasi maksatlarla çarpıtılmaktadır. Bu ülkenin yol açacağı mahsurlar saymakla bitmeyecektir. Zamanlar arası muhtemel bir kopukluk, kırıklık çok ciddi badirelere, husumetlere davetiye çıkaracaktır.
Geleceğin yol haritası görmesini bilenler için tarihin vicdanlarında saklıdır. 23 Nisan günü milli egemenliğin taçlandığı günü idrak ediyorken, her 24 Nisan'da milletimizin taşa tutulduğu iftiraya maruz kalıyoruz. Karanlık geçmişlerinden utanmayan ülkelerin tarihin hiçbir devrinde olmamış, yaşanmamış soysuz propagandalarına maruz kalıyoruz. Tarihimizi sorgulatmayız.
ABD'nin yeni başkanı seçim kampanya döneminde Ermeni lobilerinin gözüne girmek için sözde soykırımı tanıyacağını duyurmuştur. Tarih cinayeti işleyerek bunu ispat etmiştir. Reagan'dan sonra soykırımdan bahseden bu şahıs olmuştur. Biden'ın yazılı açıklaması tarihe kara bir leke gibi düşmüş, Türkiye-ABD arasındaki diyalog köprülerini dinamitlemiştir. Biden baymış, bayat bir tat vermeye başlamıştır. Biden'ın sözde soykırım beyanı hükümsüzdür, yazılı açıklaması kağıt parçasından ibarettir.
Beyaz Saray'da Cumhur İttifakı'nı nasıl yıkarım, Türk tarihini nasıl karalarım diye hesap yapmayı bırak, Türkiye'ye soykırım iftirasını atacak son devlet siz değilsiniz. Gerçeklerle yüzleşmeniz sizi onurlandıracaktır. Dünya artık eski dünya değildir. Bize soykırım çamuru atan Biden ve zihniyeti; Vietnam'da, Hiroşima'da, Nagazaki'deki masumların hesabını versin. Irak'ta ve Afganistan'da Müslümanlara kast ettiklerini, kadınlara tecavüz ettikleri çocukları gömdüklerini kabul etsinler, sonra ahkam kessinler. Sizin gibilerin bu dünyada olması züldür, zillettir.
ABD Başkanı sözde soykırım suçlamasıyla müttefiklik hukukuna ağır bir hasar vermiştir. Dostluğun, stratejik ortaklığın yalan olduğunu ifade etmiştir. Yıllardır Türkiye üzerinde baskı ve dayatma aracına dönüşen 24 Nisan, 23 Nisan'ın bir gün sonrası ve sıradan bir gündür. Ne biliyorlarsa açıklasınlar, ellerinden ne geliyorsa yapsınlar. Biz yolumuzdan dönmeyeceğiz. Sevk ve İskan Kanunu'yla gurur duyacağız. Hiçbir şart altında soykırım olmamıştır.
ABD, bu meseleyi her sene 24 Nisan'da ele alarak Türkiye'yi baskı altında tutmaya çalışmıştır. İnka ve Kızılderililerle üç maymunu oynaması utanmazlıktır. Ortada soykırımın en küçük delili yoktur. Tarihi gerçekler tahrip edilmektedir. 2. Dünya Savaşı sırasında ABD'nin Japon vatandaşları, sürgüne gönderdiği hafızalardadır. 10 binlerce Japon toplama kamplarına hapsedilmiştir.
Ermeni çeteleri beşinci kol faaliyeti içine girerek, 1914 ile 1916 arasında 124 bin Müslüman Türk'ü katletmiştir. Anadolu'da bir Ermeni melazimliği yaşanmıştır. Sözde 3T politikası olarak adlandırılan talepler Türk düşmanlarının ortak emelidir. Ermeni katiller tarafından şehit edilen yüzbinlerce Müslüman Türk yürek sızımızdır. Pek çok vatan köşesinde anlatılan Ermeni katliamları unutulmuş değildir. Toplu Türk mezarları nasıl açıklanacaktır? ASALA'nın katlettiği diplomatların hesabını kim verecektir?
Biden İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin 11'nci maddesine göre nefret suçu işlemiştir. Bize göre ABD ile ilişkiler tarihi kavşaktadır. S400'ü aktif hale getirmek, F-35 parasını geri almak ilk işimiz olmalıdır. Bugün TBMM'de ortak bir iradeyle sözde soykırım iftirasını telin edeceğine inanıyorum. Baktığımız yer başkent Ankara'dır. 'Hepimzi Ermeniyiz' diyenlere sesleniyorum; siz baktığımızda boşluk ve hiçlik görüyoruz. Sizin bize baktığınızda Talat, Enver Paşa'yı ve Mustafa Kemal Atatürk'ü gördüğünüzden eminiz.
HDP'YE SERT TEPKİ
HDP'li isimli örgütün, PKK uzantısı olmasının yanında ASALA'nın organı olduğu görülmüştür. Bu hainler korosu, Türkiye'nin Ermeni soykırım utancıyla yüzleşmesini istemiştir. Kürt kökenli kardeşleriim gözünü açtın. HDP'nin kökü Ermenidir. Bu soysuzlarla aynı havayı teneffüs etmek bile günahtır. Hala demokrasi diyerek HDP'ye destek çıkacak var mıdır? Bu şer yuvası, ASALA temsilcisi hala faaliyetlerine devam mı edecektir? HDP'nin kapısına hukukun mührü vurulmalıdır. Bu kanlı şebeke kapatılmaldır, hiçbiri siyasette bulunmamaldır. Buyursunlar dağ yollarından Ermenistan'a iltica etsinler.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Biden seçildikten sonra tebrik mesajı paylaşmıştı. Aynı açıklamayı soykırıma karşı gösteremedi. HDP'ye tek bir laf edemedi. Aynı şey İP'in başkanı için de geçerlidir. Kılıçdaroğlu'na soruyorum; seni korkutan, sindiren nedir? Sessizliğe gömen hangi açıklarındır? Hiç mi utanmıyorsun, bu CHP'yi ne hallere düşürdün? Kimlerden hangi sözleri aldın? HDP ile ittifak kuranlar tarihin yanlışı içindedir.
Türk milleti bu zillete katlanamaz. Batsın sizin ittifakınız, siyasetiniz. Bu kadar mı düşmansınız Türkiye'ye, bu kadar mı uşaksınız küresel güçlere. Oyunu görün, onursuzları bilin, soykırım lobisini tanıyın. Zillete hak ettiği dersi verin. Vurun tokatı gitsin alayı."